Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.65
Gram Altın
2393.43
BIST 100
10208.65
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Ağustos 2023

​Meretkaloğlu Kemkal'ın sır olduğu boyu

Hanım hey,

Oğuz’da Meretkaloğlu Kemkal derler bir er var idi.

Oğuz’un çayırlığında bir otağ açmış idi.

Yaylağında yaylanır, kışlağında kışlanır idi.

Nerde bir Oğuz yağı var ise ona meftun idi.

Oğuz’un kızını, kızanını, çağasını Tepegöz’e kaçırır, iline otağına asi kılar idi.

Amelikan kafiri ile iş tutar idi.

Kafirin ekmeğini yer, onun kılıcını sallar idi.

Baydın namında hükümdarın emriyle yanına yöresine devşirdikleriyle şâkilik talimi için kefere iline revan olmuş, bu seyr-i seferinde türlü cambazlıklar göstermiş, hayli zaman sır olmuş idi.

Hanım hey,

Meretkaloğlu Kemkal, Kefere Baydın’ın huzuruna çıktı. Tazim eyleyip, gerdan kırıp türlü medh-ü senalar eyledi.

Kefere Baydın söyledi bakalım ne söyledi:

“Karlı dağlar gibi güvendiğim, yordam verip sevdiğim. Öz yiğidim, koç yiğidim, has yiğidim.

Oğuz’a ifrit olup kamuyu Amelikan’a meftun eylemeyi cehdeden Meretkaloğlu Kemkal’ım.

Bilir misin başımıza neler geldi?

Senelerce bel bağlayıp beslediğimiz “çocuklarımız” telef, katar katar yolladığımız pusatlar yok oldu.

Maşuklarımız, kızılcık şerbeti içer oldu.

Metruşka baban zırlar oldu.

Saçaklı anan hırlar oldu.

Oguz’u basar idik, basmaz olduk, asar idik asmaz olduk, keser idik kesmez olduk.

Oğuz, aguları içmez oldu, başkaldırır, yanımızı çevreleyip dolanır oldu.

İki gözüm, yiğidim de bana…”

Meretkaloğlu Kemkal söyledi bakalım ne söyledi:

“Maşukum, düşkünüm. Ne söylesem müşkülüm.

Bölük bölük “çocukların” telef oldu.

Katar katar pusatların kalp oldu.

Tebdil-i fikreyleyip dönüp Ozguz’a vardıkda meğer emelimiz aşikar olmuş. Oğuz’u bizi bekler bulduk.

Çağası, genci, kocası, kızı, gelini üstümüze azmeyledi.

Canlarımız telef oldu. Ben dahi kendimi taşra attım.

Matruşka babam zırlar ise

Saçaklı anam hırlar ise dönüp al ile Oguz’a varmak gerektir.

Ne söyler isen başım gözüm üstünedir.” dedi.

Gece oldu. Bir tenhaya çekildiler.

Kefere Baydın söyledi bakalım ne söyledi:

“Oğuz, baharda t(oy) kuracak.

Ağlaşmamız son bulacak.

Sen bu toya katılasın.

Oğlancıklara çatılasın.

Yalancıktan satılasın.

Güle güle katılasın.

Kalp kalbin kinle dolsun.

İhanetin kutlu olsun.” deyip sırtını sıvazlayıp Oğuz’a saldı.

Meretkaloğlu Kemkal, döndü, Oğuz’a geldi.

Tatlı diler döktü türlü şaklabanlıklar yaptı. Devşirdiği muhteris taife ile Cinayet ve Hıyanet Panayırı’nda şenlikler kurdu.

Oğuz, desiseyi sezdi toyda Meretkaloğlu Kemkal ve taifesini derdest eyledi.

Amelikan kafiri körkütük, Meretkaloğlu Kemkal ebter kaldı.

Dedem Cumhur geldi, soy soyladı, boy boyladı:

“Hanım hey,

Karlı dağların karlı olsun,

Görklüce ağacın boy,

Oğulların soy,

Kadir Tanrı, ezelden ebede yol versin,

Namerde muhtaç,

Yağı elinde esir etmesin.

Dostunu aziz,

Düşmanını kahreylesin…

Zalime hasım,

Mazluma hısım;

Adı görklü Muhammed Mustafa’ya ümmet ol.

Kulluk ile dua kıldık.

Kadir Tanrı, kabul ede…”