Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Aralık 2018

Meslek Liselerinde başarı neden düşük?

Son zamanlarda meslek liseleri ile ilgili oldukça ciddi araştırmalar yapılıyor. En aktüel tartışma konusu ise meslek liselerinde ki akademik başarının neden düşük olduğu ile ilgili… Oysaki gerçekler hiç de madalyonun göründüğü yüzü gibi değil. Madalyonun başka yüz de var… Size birkaç örnek vereyim:

Samsun’da Atakum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, ilk 11 ayda yani 2017 yılı Kasım ayı itibariyle 3 Milyon 600 bin lira ciro yapmış. Önceki yıl(2016) ise 1,2 Milyon lira ciro yapmış. Bu okul kimya alanında temizlik malzemeleri, inşaat alanında ise okul araç-gereçleri üretiyor, Elektrik-Elektronik alanında ise kamu dairelerine güvenlik ve alarm sistemleri ile ilgili hizmet sunuyormuş.

Yozgat’ta ise uygulama oteli olarak işlettirilen Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ise, 2017 yılında 4 Milyon 463 bin 818 lira ciro yapmış. Devlete 800 bin lira vergi ödeyen bu devlet okulu birçok işletmelere meydan okuyacak türden.

Döner sermaye kapsamındaki okullar içerisinde en çok ciro yapan ve Türkiye’de 1. Sırada yer alan okul ise, Batman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi. Bu okul, diğer tüm okulların masa, sandalye, sıra, öğretmen dolabı, kitaplık, kütüphane, bank, bahçe ve merdiven korkulukları gibi birçok ihtiyacını karşılayarak.5,5 milyon ciro yapmış. Üstelik buradaki öğrenciler, öğrencilik hayatları sırasında asgari ücret alıyorlarmış. Ekonomik kazanç kadar belki de daha fazla önem arz eden bir kazanç ise, okulda gördükleri teorik eğitimi pratiğe dökerek mesleki becerilerini geliştirmeye çalışma fırsatına sahip olmaları.

2017 yılı içerisinde, yani geçtiğimiz sene bütün meslek liselerinden gelen ciroyla 217 milyon liralık gelir elde edilmiş. Bu gelirin 25 milyon lirası Ankara’da, 17 milyon lirası İstanbul’da, 13 milyon lirası ise Antalya’da yapılan üretimlerden kaynaklı. Toplamda ise 774 tane Meslek lisesinde Döner Sermaye kapsamında üretim gerçekleşmiş.

Döner sermaye kapsamında olsun olmasın fark etmeksizin, meslek liselerinden mezun olan bütün öğrencilere “iş yeri açma” belgesi veriliyor. Ayrıca bu okullardan mezun olan öğrenciler ‘teknisyen’ unvanına sahip. Meslek liselerinde okuyan bütün öğrenciler 10-11 ve 12. Sınıflarda, yani 3 yıl boyunca devlet tarafından sigortalanıyorlar. Ayrıca 12. Sınıfa geldiklerinde yapacakları staj(işletmelerde beceri eğitimi) nedeniyle her ay asgari ücretin %30’u kadar da maaş alıyorlar. Bu da aylık 540 TL gibi bir ücrete denk geliyor. Yurt dışındaki iş başvurularında, yardımcı olması nedeni ile EuroPass Sertifikası kendilerine veriliyor.

Yani, özetle, meslek liseleri birçok imkana sahip ve birçok meslek liseleri birer fabrika gibi çalışıyor. Peki tüm bu güzellikler yaşanırken Meslek liselerinde akademik başarı neden düşük ya da neden diğer okul türleriyle aynı kulvarda yarıştırılıyor? En son yapılan üniversite sınavlarında anadolu liselerinde Lisans Programlarına yerleşim oranı %29,61 iken, meslek liselerinde bu oran neden %4,98 şeklinde? Ortaokuldan liseye geçen öğrenciler neden meslek liseleri yerine anadolu liselerini daha çok tercih ediyor? Meslek liselerinde disiplin olaylarının daha fazla yaşanmasının, diğer okul türlerine kıyasla daha dezavantajlı konumda olmalarının sebebi nedir? Bu sorular özellikle son yıllarda daha çok sorulmaya ve tartışılmaya başlandı. Peki, 28 Şubat sonrasında meslek liselerine karşı kamuoyunda oluşan negatif algıyı kırıp, tıpkı 28 Şubat öncesinde olduğu gibi sınavla öğrenci alınan okullara dönüştüremez miyiz?

Bir metafor kullanacağım: Deve kuşuna ‘uç’ demişler, ‘ben deveyim’ demiş. ‘Şu yükü taşı demişler ‘ben kuşum’ demiş. En önemlisi soru(n) ne biliyor musunuz? Hem kuş hem deve olma kıskacındaymış gibi olan, yani akademik başarıya mı eğilecekleri, yoksa yazının girişinde bahsettiğimiz şekilde kendilerini mesleklerine mi adayacakları konusunda bir netlik bu çocuklara hissettirilmiyor… Vizyon Belgesi’nde meslek liselerine yönelik yer alan 7 hedef var. Bu hedefler deve-kuş olma kıskacında kalan çocuklara devekuşu olmayı kazandıracak mı?

Evet, ben inanıyorum…