Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2408.20
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

30 Temmuz 2018

Mesut Özil özelinde küresel Erdoğan düşmanlığı

Almanya, Hollanda, Belçika, ABD rahatsız. FETÖ, DEAŞ rahatsız, PKK rahatsız, Jakoben Kemalistler ve 'şizofren siyasiler' rahatsız...

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 27 Temmuz'da, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 10. BRICS Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen BRICS Artı oturumunda:

"Mevcut küresel sistem çıkarları garanti altına alınmış mutlu bir azınlık dışında hiç kimseyi tatmin etmiyor. Neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan ekonomik krizlerle bugünlere geldik. Bu yapının günümüz şartlarına göre yeniden ele alınmadan, değişmeden devam etmesi mümkün değildir." dedi. Bir kez daha " Dünya Beş'ten büyüktür." haykırışıdır, bu.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan dünya lideridir. Bundan dolayı Erdoğan düşmanlığı da küresel bir özellik taşımakta.

Üstat Necip Fazıl Kısakürek'in ifadesiyle: " Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın./ Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın."

Türk kökenli Alman vatandaşı Mesut Özil'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la fotoğraf çektirmesi sonrası linç girişiminine maruz kalması bu küresel düşmanlığın bir sonucu. Avrupa'da aşırıların, göçmenler ve Erdoğan düşmanlığı üzerinden oy devşirmeleri, taban bulmaları küresel düşmanlığın boyutlarını göstermektedir.

Seçimlerde Erdoğan'a oy verenlerin Hollanda'yı, Belçika'yı, Almanya'yı terketmelerini isteyenlerle ODTÜ'de hakaret karikatürleri açanlar ve bunları destekleyen 'siyasu00ee 'şizofrenlerin' eylem ortaklıkları sadece bunlarla sınrlı değil.

Daha bir ay kadar önce (24 Haziran) yapılan genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu düşmanlığı sürdürdüler. 16 Nisan 2017'de yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi halk oylamasında eğer "EVET" çıkarsa halkı denize dökmekle tehdit eden zihniyetle Mesut Özil'i düşman ilan eden Hitlerciler arasında zerre kadar fark yok.

Bunlar, seçimlerde teröristlerin saldırıları sonucu katledilen Ak Partili seçmen ve yöneticilerin yakınlarına taziye mesajı bile yayınlamadılar.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının toplantı yapma hakkını gasbeden Avrupa, terör örgütlerine, cumhurbaşkanını tehdit edenlere meydanları açtı.

Futbolcu Mesut Özil'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'la fotoğraf çektirmesinden rahatsız olan Almanların, yoldaşları Türkiye'de de sayın Erdoğan'ın davetine icabet eden, onunla fotoğraf çektiren futbolcular, sanatçılar, kanaat önderleri için aynı tepkiyi göstermekteler. Onları ' Saray'ın futbolcuları, sanatçıları, kanaat önderleri' olmakla itham etmekte, kendilerince aşağılamaktadırlar. Burada özellikle 'saray' kelimesi üzerinden de tarihe bir gönderme yapılarak Türk tarihini aşağılamaya çalışmaktalar. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'inden rahatsız olanlar, Beyaz Saray'dan, Buckingham Sarayı'ından Elysu00e9e Sarayı'ndan hiç rahatsız değiller.

Erdoğan düşmanlığı, küresel çıkar çevrelerinin maskelerinin indirilmesinden kaynaklanıyor.

Erdoğan, bunların ikiyüzlülüklerini ortaya koymaktan kaçınmıyor. Mülteciler konusunda düşmanca tutumlarını yüzlerine vuruyor. Bundan rahatsız oluyorlar. Çünkü onlar uydurdukları demokrasi, insan hakları, çağdaşlık masallarıyla insanlığı uyutmaya, kanlı düzenlerini devam ettirmeye çalışıyorlar.

Gezi ve MİT Tırları olaylarıında ,17-25 Aralık'ta , 15 Temmuz'da da bu küresel kirli ittifakın elinin olduğu aşikar.

Son, Adnan Oktar örgütüyle ilgili iddialara bakılırsa bu darbeci jakobenlerin ilişkiye girmediği, işbirliği yapmadığı karanlık çevre kalmamış. Türkiye'ye karşı kurulan küresel kumpasların içinde yer almışlar, sahte belge düzenlemişler, yalancı şahitlik yapmışlar. ABD'de kurulan mahkeme tiyatrosunun figüranları da bunlar.

15 Temmuz'da Marmaris'te Cumhurbaşkanı'na suikast düzenlendi. Cumhurbaşkanı'nın iki koruması şehit edildi. Cumhurbaşkanı'na geçmiş olsun, şehitlerin ailelerine tek satır başsağlığı mesajı yayınlanmadılar.

Mesut Özil, birilerinin fena halde kuyruğuna bastı.

Mesut Özil'in tek 'suçu' Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı sevmesi, ona saygı duyması.

"...çıkarları garanti altına alınmış mutlu bir azınlık" rahatsız edilmeli.

Küresel mutlu azınlığın: " Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul" dayatmasına karşı insanlık, değişim ve umut için tek yürek olmalı.