Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Haziran 2023

​Mezuniyet balosu

Bizim medeniyetimiz ve inancımızda; maddi manevi, her nimet ve başarıya şükretmek vardır. Kaldı ki, şükür sadece kuru bir sözden de ibadet değildir. Şükür, çok geniş bir kavram olup daha çok eylem içerir. Mesela, fıkıh kitaplarımızda geniş yer tutan, “şükür secdesi” “şükür namazı” “şükür kurbanı” “şükür sadakası” vb. uygulamalar malum. Tüm bunlar, bize herhangi bir iyilik, bir lütuf, ikram veya ihsanda bulunana karşı, şükrü ifade etmek içindir.

Sevdiğiniz biri size bir harçlık verse… Sonra bir araba, bir ev, yazlık, kışlık, yat, kat vs. hediyeler verse. Yıllar geçtikçe verdiği hediyelerin oranını artırsa ne yaparsınız. Tabi ki ona karşı her an minnet duygularınız kabarır, ona karşı nasıl teşekkür edeceğinizi bilemezsiniz. Ve onun bunca ihsan ve ikramlarına karşı siz de arada bir kendi gücünüz oranında ona hediyeler sunarsınız değil mi?

Şimdi haşa ve bila teşbih, Allah’ın (cc) biz kullarına olan inam, ihsan ve ikramlarını sevdiklerimizin hediyeleriyle kıyas etmek mümkün mü? Sahip olduğumuz her şey gibi başarıyı da zekâyı da aklı da bizi bahşeden, Allah’tır (cc). Ne ki o bizi yoktan var eden, rızık veren, yaşatandır. Aldığımız nefes onun, içtiğimiz su vs. içecekler onun, yediğimiz gıdalar onun… O (cc) dünyada ki her şeyi bizim emrimize musahhar kılmış. Ta ki biz de onun nimetlerine karşı şükredelim. Ona taat ve ibadetin hakkını verelim. Peki, biz ne yapıyoruz?

Allah’ın (cc) bize lütfettiği bir başarının sonunda o başarıya karşılık ona olan şükrümüzü artırmamız gerekmez mi? Bir saniyesini dahi dünyanın servetleriyle satın alamayacağımız kadar değerli olan başarı dolu yılların şükrü, bin bir rezalet ve isyanla dolu mezuniyet törenleri midir? İman eden bir insan için böylesine tersine bir uygulama reva mıdır? Onun bize nimetleri arttıkça bizim de rabbimize olan şükrümüz artmalı ama bizde durum tam tersi…

Her bir okul tamamlayıp mezun olduğumuzda, nasıl edelimde isyan ve nankörlüğü artıralım telaşındayız. Artık “mezuniyet balosu”, “mezuniyet gecesi” “mezuniyet kokteyli” vb. adlar altında akla gelmedik isyanlar, birbirini takip ediyor. Kreşten başlayarak; ilkokul, ortaokul, lise ve derken üniversite ve daha üstü mezuniyetler… Okul büyüdükçe, başarı büyüdükçe, şükrümüz artması gerekirken, isyanın, günah ve haramların dozajı da artıyor.

Kendimize gelelim ve akıllı olalım. Bu nimetleri veren elbette nankörlük mü ettik, şükür mü” diye hesabını soracaktır. Bilindiği üzere insan bir bolluk ve nimetle karşılaştığında, imanın gereği hemen şükreder. Bunu sadece kuru sözle geçiştirmeyip pratikte de her vesileyle şükrün hakkını verir. Bu başarılarda gören gözlerimizi, konuşan dillerimizi, işiten kulaklarımızı veren odur. Okullara gidip gelmek için yürüdüğümüz ayaklarımızı, tutan ellerimizi veren yine odur. Dolayısıyla bitirilen okul boyunca elde ettiğimiz başarılar için bize akıl, zekâ ve feraset veren rabbimize şükretmek esastır.

Şükür yerine nankörlük ve isyanın ne dereceye vardığının ifadesi olan, Doğru Haber gazetesindeki şu haberle bitirelim: “Eğitim-öğretimin ardından düzenlenen mezuniyet balolarının gençlerin alkol ve ahlaksızlıklarla tanıştığı bir törene dönüştürüldüğünü belirten Emekli Memur-Sen Batman İl Başkanı Mehmet Şirin Turan, yetkililere uyarılarda bulundu.

“Türkiye genelinde ilk ve orta dereceli okullarda öğrenim gören 16 milyonu aşkın öğrencinin, 16 Haziran cuma günü karne alarak yaz tatiline gireceğini anımsatan Turan, ilkokul, ortaokul ve lisede halen son sınıfta okuyan 3 milyonu aşkın öğrencinin ise mezun olacağı ve mezuniyet baloları düzenleyeceğini belirtti.

Bazı okulların geçmiş yıllardaki mezuniyet törenlerinde çok olumsuz görüntülerin basına yansıdığına şahit olduklarını ifade eden Turan, "Gemi, yat, beş yıldızlı otel, diskotek ve gece kulübü gibi mekânlarda öğrencilerin alkol aldığı sarhoş görüntüleri kamuoyunda çokça tepki almıştı. Tüm dünyayı etkisine alan yozlaşmış Amerikan kültürü, özellikle dizileri ve filmleri eliyle gençler arasında alkol ve ahlaksızlığa zemin hazırlayan mezuniyet baloları, gençlere parlatılarak ve özendirilerek aktarılıyor." dedi.

"Mezuniyet baloları yavrularımızın bataklığa ilk adım attığı ortamlar oluyor"

Bu baloların gençlerin alkol ve ahlaksızlıklarla tanıştığı bir törene dönüştürüldüğünü vurgulayan Turan, şöyle devam etti:

"İçki, uyuşturucu ve ahlaksızlığın tavan yaptığı kutlamaların ismi “mezuniyet balosu” olarak belleklere yerleştiriliyor. Hayatında bırakın alkolü, ağzına sigara dahi sürmemiş olan çocuklarımız, bu gecelerde maalesef birçok perdeyi de yıkıyor. Sorumsuz okul yöneticilerinin de zemin hazırladığı bu rezilliklere dur demenin vakti geldi de geçiyor bile. Bilet satıp gelir elde ederiz hesapları yapan sorumsuz okul yöneticileri de, gençliğin önündeki bu tehlikeye 3 kuruşluk menfaat uğruna kayıtsız kalıyor. Şaşalı ortamlarda yapılan bu tür mezuniyet baloları, gözümüz gibi sakındığımız yavrularımızın bataklığa ilk adım attığı ortamlar oluyor."

"Buna ortam hazırlayan okul idarecileri cezalandırılmalı"

Gözünü para bürüyen okul yöneticilerinin sorumsuzluğuna Milli Eğitim Bakanlığının da bir an önce dur demesi gerektiğini ifade eden Turan, "Bu tür görüntülere müsaade eden okul yöneticilerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz eğitimcilerin bu tür konularda daha hassas davranmalarını bekliyoruz. İlla da mezuniyet töreni düzenlenecekse okul idaresi uhdesinde, okul binasında ya da okul spor salonunda, milletimizin değerlerine, kültürüne ve genel ahlak kurallarına uygun, zararlı alışkanlıkların yer almayacağı bir ortamda yapılması için hassasiyet gösterilmesini bekliyoruz." (https://dogruhaber.com.tr/haber/938087-12.06.2023)