Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2409.65
BIST 100
10281.44
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Kasım 2014

MGK VE PARALEL YAPI

MGK tarihinin en uzun toplantısına imza attı. Toplantının ana gündem maddelerinden bir tanesi de paralel yapı.

Türkiye için doğrudan tehdit olan paralel yapının KIRMIZI KİTAP olarak bilinen devletin güvenliğini de içeren kitapta tehdit olarak yer almak, bu yapıyla mücadelenin devlet görevi olmasıdemek. Kurumsal olarak devleti tehdit eden yapıyine devletin kurumsal mücadelesine hedef olacaktır.

Neden mi?

Gelin Hrant Dink cinayetinde paralel yapının neler yaptığına bakalım, ondan sonra neden bu kadar ciddi bir tehdit olduğuna karar verelim:

H. Dink cinayeti ile ilgili olarak savcılığın dinlediği kilit isimlerden dönemin İstihbarat Daire Başkan YardımcısıNecmettin Emre ifadesinde "Dink'in öldürüleceğine dair istihbari bilgi o dönem Trabzon Emniyeti'nin başında olan Akyürek tarafından İstihbarat Şube MüdürüYılmazer'e gönderiliyor. Ancak bu konu o dönem önüme konulmayarak evrak işlemgörmüşgibi gösterilipistihbarat örtbas edildi"dediği belirtilen N. Emre'nin, "Dink cinayetine dair tüm istihbaratlar benden ve İstihbarat Daire Başkanı Uzun'dan saklandı"şeklinde ifade verdiği belirtiliyor.

Zaten adliye önünde bildiri okuyan paralel savcıMuammer Akkaş'ın da bu davayıörtbas için yoğun çaba gösterdiği ayyuka çıkmıştı. Dink dosyası2010 yılında Muammer Akkaş'a verildi. Akkaş'ın, gazeteci Hrant Dink cinayeti soruşturmasında olduğu gibi Garih cinayetindeki iddialarıda hiçincelemediği ortaya çıktmıştı.

Yani,

Canınıalan caniye karşıgörevli birileri hakkınıarayacak yerde katili kollayıp koruyacak ise ülke için, millet için bundan daha büyük tehlike olur mu?

İşte bu yapının elemanlarıgidip ABD'ye ülkesinin dindarlaşmasınışikayet ediyor.

17-25 Aralık'tan çok önce başlayan paralel ispiyon daha da adileşerek devam ediyor. Özellikle ABD'de NeoCon'lara brifing kuyruğuna giren kimi Fetullahçıakademisyen ve gazeteci her konuşmada Türkiye'deki dindarlıktan şikayetçi oluyor. Kendilerinden olmayan dindarları, ama özellikle de Ak Partiyi "radikal İslamcıörgüt"olarak ağababalarına jurnalliyorlar.

ABD'ye gidip "Ak Parti yüzünden Türkiye'de İslamcılık tehlikesi var"şikayetinde bulunan son muhbir Fatih Üniversitesi öğretim görevlisi İhsan Yılmaz. Yılmaz, ABD'de Türkiye karşıtıbir algıyaratmaya çalışıyor. ABD'deki babalarına AK Parti'yi İslamcıolmakla suçlayan Yılmaz, iktidar partisinin Türkiye'de alkolüyasakladığınıdile getirdi.

İsminden önce Prof. olan bu ispiyoncu, ABD'yi de kendisi gibi cahil zannederek "Erdoğan, Batı'da olduğu gibi sağlık açısından değil, Kur'an haram kıldığıiçin saat 22.00'dan sonra içkiyi yasakladığını"söylemiş.

EminimABD'liler bunu dinledikten sonra "bu Prof kendi dinini bilmiyor, zira Kur'an sadece akşamlarıdeğil her zaman için içkiyi yasaklamış, biz bunlarla mıTürkiye gibi bir ülkede çalışıyoruz?"demişlerdir.

İmam hatipleşme sürecinden de bahseden Yılmaz ABD'lilere, "Türkiye'nin yeni bir İran olma yolundan ilerlediğini otoriterleşmeye başladığı"nıda söylemiş.

İhsan Yılmaz'ın söylediklerini dinlediğimde paralel yapının ne kadar zavallılaştığınıbir kere daha anladım.

Bu zavallıadam tezviratta, tağyirde, tebdilde de hocasıyla yarışıyor. Yer yüzünde Siyonist dostu olmayan herhangi bir insana "on yıllardır İsrail Filistinlilere ne yapıyor"diye bir soru sorsanız, alacağınız cevap "İsrail Filistinlilere en aşağılık şekilde, canice katliamlar yaptıve yapmaya devam ediyor"diyecek.

Peki,

İhsan Yılmaz'ın bakışıyla İsrail ne yapıyormuşdersiniz?

"Her zaman, 1967 öncesi sınırlarıiçinde İsrail'in var olma hakkının tanınmasıgerektiğini, ancak İsrail'in bağımsız bir devlet kurma hakkıolan Filistinlilere kötümuamelesinin kabul edilemez olduğunu yazdım."

Ne yazmışGüneydeki ülke sevdalısıprof?

"Filistinlilere kötümuameleu2026"

Şimdi bu NeoCon muhbirlerini neden bu kadar eleştirdiğimi anlıyorsunuz değil mi?

Ülkesine ve milletine bu kadar düşman olan, milletinin inancına bu kadar yabancılaşan bir zamanlar CHP idi, şimdi paralel enteller CHP'yi de geçti. CHP açık açık dindar olmadığını, tamamen seküler olduğunu beyan ediyordu. Bunlar içerde Kur'an-sünnet derken "biz içki de içeriz, başımızıda açarız, Kemalist de oluruz"diyorlar. Zaten Yılmaz, Atatürk vurgusunu da ihmal etmemişABD'de.