Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2390.92
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Nisan 2020

Mikroplar ve Düşmanlar

Mikroplar ve Düşmanlar

İnsan bedeni zayıf düştüğünde mikroplar en zayıf noktadan başlamak üzere vücuda girerler. Vücudun zarar verilmedik yeri kalmayıncaya kadar saldırır, mücadele ederler.

Mikroplar vücudun bir ve bütün olan sıhhatli yapısını bozuncaya kadar savaşı devam ettirir. Ta ki siz bir önlem alıp bir ilaç, bir aşı uygulayıncaya kadar.

Önlem almakta, aşıyı uygulamakta geç kaldıysanız vay halinize. Artık ne yaparsanız yapın, belki de vücudunuzu sıhhate kavuşturamayacak, önceki bir ve bütün olan sıhhatli haline döndüremeyeceksiniz. Döndürseniz bile belki de eski kuvveti olmayacaktır.

Yapmanız gereken mikroba yakalanmamak, yakalandıysanız da mücadelede gecikmemek, mikrobun tüm vücudu ele geçirmesine imkân vermemektir. Vazgeçmemeniz gereken vücudun hastalanmaması için topyekûn mücadele, elinizdeki her unsur her ilaç ile mikropları sağlıklı vücuttan uzak tutmaktır.

Ülkeler, devletler de tıpkı insan bedeni gibidir. Bir kere bir ve bütün olan sıhhatli yapısı bozulmaya görsün en zayıf noktasından düşman içeriye sızar. Gidebildiği son noktaya kadar giderler, sömürebildiği her alana kadar dalarlar.

Düşman içeriden olsa ne yazar, dışarıdan gelse ne yazar. Ülke yok olup gidecekse, hangi sebepten gittiğinin, nasıl gittiğinin hiçbir önemi yoktur.

Daha önceden ülkelerin ve devletlerin zayıf düşmesinin sadece bir tane sebebi vardır demiştik. Onu da ülkede birlik dağılmıştır ya da birliğin kalitesi, nitelikleri zayıflamıştır diye yazmıştık. Ülkeler ve devletler sahip oldukları birlik kadar güçlüdür, ya da zayıftır. Birliğini sürdürebildiği kadar da yaşarlar.

Devlet, bir ülkenin en büyük birliğidir. Siyaset ve hükûmet, ülke birliğinin taşıyıcı, koruyucu gücüdür. Olmazsa olmazıdır.

Bir ülkenin, bir devletin ufku, siyasetçisinin ufku kadardır.

Ülke, siyasetçinin ufku kadar yol alır, yol gider ve güç kazanır. Devlet, siyasetçinin ufku kadar büyür ya da küçülür. Millet, siyasetçinin ufku kadar refah ve huzur bulur ya da bulamaz.

Siyasetçi, ülke kaderini çizen en büyük güçtür.

Sizin iş başı yapacağınız saate, tatil gününüze, giyeceğiniz elbiseye, hizmet alacağınız kurumlara, ülkenizi koruyacak orduya, ordunun kullanacağı silahlara, hak edeceğiniz maaşlara, ülkenin dostuna düşmanına, yapacağınız ibadetlere dahi varıncaya kadar her şeye siyasetçi karar verir. Millet de kurumlar da bu kurallara uyar! Ya çağı yakalar ya çağı aşar ya da çağın gerisinde kaybolursunuz.

Siyasetçiniz ne kalitedeyse devletiniz de ülkeniz de o kalitededir.

Siyasetçi yetiştirmeyi en büyük görev kabul etmeyen her yetkili, ülkesine en büyük kötülüğü yapan veya yapacak insan demektir.

Futbolun, bebek yaştan itibaren okulunu kurup insanını yetiştirenlere, bu uğurda milyonlarca doları gözünü kırpmadan harcayanlara bir bakın.

Diğer taraftan, ülkenin ve şehirlerin kaderini çizecek insanlara verilen kıymete bir bakın. Ağzı laf yapan, yüzü C olan, medyatik, girişken belki birkaç sıfat daha siyasetçi için yeterli ölçü olarak kabul edilebiliyor.

Dünyayı çekip çevirenler, kimin cebine ne kadar gireceğini belirleyenler, ülkelere çeki düzen verenler ağzı laf yapan, yüzü C olan, medyatik insanlar değil.

Tam tersine muazzam birlikler kurabilen, bu birlikleri istedikleri doğrultuda kullanabilen, aklıyla, fikriyle iş gören insanlar demektir.

Tam tersine fikriyle, aklıyla ortaya çıkan, o fikir ve o akılla yeni yapılar, yeni kurumlar kuran, bu yapı ve kurumlar aracılığıyla ülkeyi ve dünyayı şekillendiren insanlar demektir.