Milletin Kürsüsünden Milletin Ordusuna iftira atmak...
Değerli okurlarım, dün TBMM'de terörle mücadele konusu görüşüldü. Oy çoğunluğuyla olsa da, teröre lanet eden Başkanlık Tezkeresi Meclis'ten geçti.
Aslına bakarsanız, bu tezkere dosta düşmana karşı, oybirliğiyle geçmeliydi. Çünkü teröre lanet tezkeresinin oybirliğiyle geçmesi demek, milletin hissiyatının Meclis'e yansıması demekti.
Maalesef bizdeki bazı siyasetçilerin lugatında, "Milli Mesele" diye bir kavram yok. Eğer böyle bir kavram olsaydı, Tezkere oybirliğiyle zaten geçerdi.
CHP'nin Acemi Genel Başkanı, terörü kınayan bildirilere imza atmayı, boşa emek olarak görüyor. Birde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'yi desteklemek...
Bu sıkıntılı bakış açısı var oldukça, Meclis'te teröre karşı tekses hayatta olunmaz... Galiba bu konuda da Kemal Abiyi arayacağız.
Teröre karşı Meclis'te tekses olmayı engelleyen bir diğer bakış açısı da, DEM'in bakış açısıdır. Bunların isimleri ve simaları değişiyor... Ama terör sevicilikleri hiç değişmiyor.
Efendim görüşmeler esnasında, DEM'in Sözcüsü: Askerimize sivil yerleşim yerlerindeki alt yapıyı bozma iftirasında bulundu.
Ben Milletin Kürsüsünden Milletin Ordusuna atılan bu iftira, bardağı taşıran son damla olmalıdır derim.
Hani sabır taşı bile bu yapılanlar karşısında tuz buz olurdu. Ha bu iş düşünce özgürlüğünün ötesine geçmiştir.
Bunun dünyada kesinlikle bir benzeri de yoktur.
