Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Mart 2021

Milli olmadan Dünya yönetilemez!

Bugün dünyaya bakıldığında belli başlı ülkeler dünya yönetiminde söz sahibidir. Bu söz sahipliği sadece parayla sadece teknoloji ile alakalı değildir. Kendileri olmak ile Milli olmak ile alakalıdır.

Milli olmak ne demektir?

Kendi değerlerinde kendi üretimini yapmak demek, Milli/Milli Görüş olmak demektir. Bilimsel bilgiyi üretecek teknolojik bilgiyi üretecek. Her şeyleri ile ürettikleri her değer ile Milli olacaklar demektir.

Dün Amerika’ya baktığınızda tamamen bir Avrupa karması olan Alman, İngiliz, İskoç, İtalyan, vesaire milletleri görürsünüz. Dün kimi ürettikleri Alman, İngiliz, İskoç, İtalyan iken bugün Amerika’ya baktığınızda tamamen her ürettiği koyu bir Milli Amerika’ndır. Her teknolojisi, ölçü birimleri, bilgisi ile her şeyiyle katışıksız Amerika’n Milli Görüşü (!) eseridir. Buna Amerika’nın kilisesi yani dini de dâhildir.

Aynı durum dün de bugün de Almanya, İngiltere ve Fransa için de böyledir. Neredeyse her şeyleri Millidir. Avrupa’nın her ülkesinin kiliseleri de Millidir. Her şeyleri ile Milli oldukları için bu kadar güç toplayabilmiş ve dünya hâkimiyetinde bu kadar söz sahibi olmuşlardır.

Milli olmayı tamamlayamayan ülkeler dünya yönetiminde söz sahibi olamamışlardır. Örneğin Japonya örneğin Türkiye… Bu tespit özel olarak ne dünü ne bugünü kastetmektedir. Yapısal olarak genel bir değerlendirmedir. Üç kanun oradan beş kanun buradan alıp kendi kanunlarınızı yapamıyorsanız Millilik ülkenizde henüz tam manasıyla bulunmuyor demektir. Milli Bilgi Sistemleriniz yoksa kendi ürettiğiniz her şey Milli değilse henüz tam manasıyla bulunmuyor demektir.

Japonya’nın 1941 yılında Amerikan Deniz gücünü neredeyse yok ettiği Pearl Harbor baskınını kendi üretimi olan uçak ve uçak gemileri ile yapması bunu çok iyi anlatır. Dünya Halk Oyunları Yarışması’nda birinciliği hiçbir ülkeye bırakmayan ama Eurovision Şarkı Yarışması’nda neredeyse hep sonlarda yer alan bir ülke olmamız ne demek istediğimizi çok iyi anlatır.

1973 yılına kadar dünya teknik terimlerinin Almanca olduğu en azından teknik çevrelerce bilindik bir durumdur. O Almanya’nın bir endüstri devrimi olmasa, roket teknolojisi başarısı olmasa belki de hâlâ Aya ayak basılmamış olacaktı. Tüm dünyanın konuştuğu Alman otomobilleri ile diğer endüstrisi ile Almanya trilyon dolarlar kazanmamış olacaktı.

1990 yılına kadar dünyayı iki kutupla bugün ise tek başına yönetmeye çalışan Amerika, bunu kendine ait Milli Görüşü (!) ile başarabilmiştir. Amerika’nın sadece Entertainment (Eğlence) Sektörü geliri bugün 2 trilyon doları buluyor. Amerika, bugün dünya gelirinin üçte birini 300 milyon cahil Amerikalı (kendi insanları bu veriyi söylüyor) ile mi kazanıyor?

Almanya ve Amerika sadece kendi insanları ile mi trilyon dolarlar kazanmıştır? Her ülkeden her ırktan insanlarla kazanmışlardır. Ortaya koydukları Milli bir fikir ve bu fikrin etrafına topladıkları bir kaç milyon zeki insan ile bunu başarmışlardır. Ancak fikir, üretim bilgisi tamamen Millidir. Tamamen Alman’dır, Amerikan’dır. Almanya ve Amerika iktidarı ve muhalefetiyle her grubuyla fikir olarak bilgi olarak tamamen Millidir.

Japonya, bugün dünyanın en büyük üçüncü ekonomisidir. Ancak dünyayı yönetme konusunda dünya siyasetinde neredeyse yoklar. 2. Cihan Savaşından sonra öyle bir Kültür Emperyalizmine uğramışlardır ki Japonya’nın Samuray ruhlu Şogun karakterli insanlarının Millilikleri neredeyse kaybolmuştur.

Bugün ülkemizde müspet gelişmeler, teknolojik yenilikler gözle görülüyor. Bilgilerimiz ve üretimlerimiz gün geçtikçe Millileşiyor. Yeterli midir? Asla değildir. Ülke bilgi kaynakları ile tamamen Millileşmelidir. Milli Bilgi Sistemleri kurulmalı her alana ait Milli bilgiler üretilmelidir. Gelişme ve büyüme üstelik güçlü bir ülke olabilmek ve kalabilmek ancak bu şekilde mümkün olur.

Ayrıca Millilik meselesi neresinden bakarsanız bakın partilere, gruplara indirgenmemelidir. Eğer böyle yapılırsa (keza bu makale yazıldığında böyle yapılıyordu) ülke olarak kaybedilir. Milli olmak sadece bir partiye, bir gruba ait bir mesele asla değildir. Hele hele Batılılaşma veya Doğululaşma hiç değildir. Tamamen kendiniz olmak, kendi değerlerinizde üretim yapmak demektir. Her partiye her gruba ait olması gereken bir mesele demektir. Ülkenin tamamına ait bir mesele demektir.

Bugün Millilik maalesef ne Amerika’daki gibi ne Almanya’daki gibi ülkemizde henüz tam değildir. Bunun böyle olması için ilk önce “Eğitimden” başlayıp her üretilenin şakır şakır Milli olarak yapılması gerekir. Özellikle yasalarının Milli olması gereklidir. Olması gereken her şeyin yapılabilmesi için hem akademisyenlerin hem fikir adamlarının hem de siyasilerin Milli düşünmeleri elzemdir. Bunlar, Milli düşünce olmadan büyüyüp güçleneceklerini sanıyorlarsa ömürlerinin en büyük yanılgısı içindeler demektir.