​Milli şuur

İki milyar 400 milyon insanın yaşadığı 56 ülkenin başı bunlardan 14’ünün de fiilen kralı olan Kral Charles kilisedeki takdim, yemin, mesh etme, takdis programlarıyla haçlı asasını eline aldı, tacını giyerek İngiliz Milletler topluluğu tahtına oturdu.

Avrupa’da Birleşik Krallığın yanında, Norveç, İsveç, Danimarka, Belçika ve İspanya dahil tam 9 ülke halen monarşi ile yönetiliyor. Her ne hikmetse Papa’nın yönettiği Vatikan dahil hiçbir ülke hakkında demokrasi ve laiklikle ilgili eleştiri gelmiyor.

Dünya siyasetine yön veren İngiliz hanedanının Yüzyılın seçimi olarak nitelendirilen Türkiye’deki seçimlere bigane kalması düşünülemezdi. Açıktan destek verdikleri Kemal Kılıçdaroğlu röportajını İngiliz resmi yayıncısı BBC’de yayınlayarak, dünya siyasetine yön verdikleri The Economist dergisi kapağından “2023’ün en önemli seçimi, Türkiye’de demokrasi güvenliği için oyla Erdoğan gitmeli” mesajlarıyla ne yapmak istediklerini açıkladılar. Sadece İngiliz yayın kuruluşları değil, Alman, Fransız, ABD’li aklınıza Türkiye hakkında emeli olan ne kadar ülkenin istihbarat örgütleri varsa hepsi yayın kuruluşlarında Erdoğan’ın gitmesinin, Kılıçdaroğlu’nun gelmesinin faydalarını anlattılar.

Yabancı istihbarat servislerinin algı operasyonlarının sadece yayın kuruluşlarında, sosyal medya mecralarında kalmadığını gözlemledik bu süreçte. Örnek mi istersiniz. Kılıçdaroğlu’nun Van mitingi. Mitinge bir hafta kala ne kadar misyoner, Rahip Brunson artığı varsa Van’daki bütün otelleri doldurdular. Mitingin görünmez kahramanları işte bu misyoner takımı idi. Yeşil Sol’a ve Kılıçdaroğlu’na oy istiyorlar. Pervin Buldan gibi tasması PKK’nın elinde olan siyasetçiler ise köy köy dolaşarak, köylüleri kendilerine ve Kılıçdaroğlu’na oy vermemeleri halinde başlarına nelerin geleceği konusunda tehdit ediyor.

Kılıçdaroğlu en büyük şovunu İstanbul Maltepe’de yaptı. Akılda kalan tek mesajı ise herkesin kendisinin Cumhurbaşkanı olmasını istediğini ancak beşli çetenin ve uyuşturucu baronlarının kendisini istemediğini anlattı, sözde mağduriyet edebiyatı yaparak. Hakikaten durum bu mu, beşli çete dediği işadamlarından en az iki tanesi CHP finansörü. Bu bir. TÜSİAD gibi İstanbul baronları kayıtsız şartsız dış bağlantıları sebebiyle Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. Peki uyuşturucu baronları kimi destekliyor dersiniz.

Son dönemde uyuşturucu ile adı özdeşleşen İslam ülkesi Afganistan. Peki Afganistan’da uyuşturucu işini kimler yapıyor. Afganistan ABD işgali döneminde uyuşturucu tarlası haline getirildi. Beğenmedikleri Taliban ise uyuşturucu ile ciddi manada mücadele ediyor. Türkiye’nin uyuşturucu ile mücadelesini göremeyen Bay Kemal, uyuşturucu paralarının aklandığı Londra’dan 300 milyar dolar dilenerek Türkiye ekonomisini bu temiz parayla kurtaracağını söylüyor. Afganistan’da da Türkiye’de de uyuşturucu kullanmak, taşımak ticaretini yapmak yasak ve ağır hapis cezaları var. Peki Kılıçdaroğlu’nun para dilendiği Londra’da durum ne? Avustralya, Kanada, Şili, Kolombiya, Almanya, Yunanistan, İsrail, İtalya, Hollanda, Peru, Polonya, Sri Lanka ve Birleşik Krallık (İngiltere)’de uyuşturucu almak, satmak, ticaretini yapmak, kullanmak yasak değil. Yani onlara göre uyuşturucu parası temiz para. Avrupalı baronların uyuşturucu ticaretinde en önemli ortakları ise Kılıçdaroğlu’na kayıtsız şartsız destek veren PKK terör örgütü. Kılıçdaroğlu’na Emmioğlu PKK Hamburg Sorumlusu İbrahim Karabulut’un uyuşturucu işine ne kadar battığını oradan kendisine pay gelip gelmediğini sormak lazım. Nasılsa temiz para, yasal para.

Yani Kılıçdaroğlu her zamanki gibi ortaklarını, kendine rakip olarak göstererek pisliklerini örtmeye çalışıyor.

UNİCEF geçen hafta çocuk yaşta evlilikler raporu yayınladı. Bu konuda Sahra Altı ve Hindistan başı çekerken bozanın Müslümanların başında pişirilmesine ne dersiniz. Mesela. Fransa’da 11 yaşında kız çocuğuna tecavüz eden bir sapığın kızın rızası var diye ceza almamasına ses çıkartmayanlar, Türkiye’de 17 yaşındaki çocukların düğünlerinin basılmasını alkışlıyorlar. CHP ve yandaşlarının hedefi nikâh müessesesinin yok edilmesi. LGBT’nin yaygınlaştırılması. Toplumun geleceğinin (neslin) kirletilmesi.

Avrupa ülkelerinde Avusturya, Bulgaristan, Estonya, Almanya, Macaristan, İtalya ve Poretiz’de cinsel rüşt yaşı 14, Fransa, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Yunanistan, Polonya, Romanya, Slovakya, Slovenya ve İsveçte, 15, Belçika, Litvanya, Letonya, Hollanda, İngiltere, İspanya, Finlandiya ve Lüksemburg’ta 16, Güney Kıbrıs, İrlanda, ve Malta’da 17. Yani Kılıçdaroğlu’nun yönünü dönmek istediği batı bize çarptırılarak gösterilmek istendiği gibi Kadın hakları ve çocuk tecavüzleri konusunda sabıkalı. Dünyada en çok çocuk tecavüzünün yaşandığı ülke ise Kılıçdaroğlu’nun temiz para bulduğu İngiltere.

Kılıçdaroğlu mitinglerinde dış politikamızı ilgilendiren en önemli konu da Rusya ile ilişkilerin kesilerek yönümüzü Avrupa’ya dönülmesi. Yönümüzü Avrupa’ya döndüğümüzde, S-400’ü ülkemizden çıkartır, Rusya ile 35 milyar dolarlık nükleer santral anlaşmamızı çöpe atar, Rus turistlere kapılarımızı kapatır, Rusya’ya tarım ihracatımızı durdurur karşılığında da Avrupa’nın uyuşturucu baronlarından 300 milyar dolar alarak kalkınırız. 14 Temmuz’a giderken her şey ortada. Oluklar çift birinden nur akar birinden kir. Bu millet şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakları patates, soğan için kimsenin kirli emellerine alet etmez. Vesselam… Meydanlar İlk turda Erdoğan diyor. İş kendilerine adaylık ikram edilenlere kalıyor. Erdoğan’ın dörtte biri kadar sahalarda olurlarsa. Meclis çoğunluğu yakalanır. Ancak biz bu gayreti kimsede göremiyoruz… Vesselam…..