Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.57
Gram Altın
2393.21
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Temmuz 2020

MİNSK Grubu

İslam coğrafyasının ortasında oluşturulan İsrail’in bir terör devleti olduğu gibi, Kafkasya’da huzur ve istikrarı bozan Ermenistan da bir terör devletidir. Her ikisi de işgal, kan ve terörizmle beslenmektedir. Batılı güçler Müslümanlara boyun eğdirilmek için bu iki terör devleti ile bu terör devletlerinin çalıştığı PKK gibi terör unsurları birer maşa olarak kullanılmaktadır.

İsrail gibi Ermenistan’ın da kendine ait tek bir karış toprağı yoktur. Müslümanların topraklarını işgal ve işgali genişleterek varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. 1900’lü yılların başında, İngiliz ve Rus politikalarıyla yapılan etnik temizlik sonrasında Erivan dahil bu topraklar Ermenilere adeta hediye edilmiştir. Nahçivan ile Azerbaycan’ı birbirinden ayırmak üzere işgal edilen Zengazur Koridoru da, Koridoru genişletmek amacıyla Hacalı Katliamı sonrasında işgal edilen Dağlık Karabağ’da Kelkacur, Agdam, Fuzuli, Cebrayil, Gubatlı ve Nezgilen bölgeleri de Türk-İslam toprağıdır.

Batı’nın şımarttığı Ermeniler, işgalleri kendilerine bir hak gibi görüyorlar. Ermenistan Anayasası ve özgürlük bildirgesinde batı Ermenistan olarak tarif ettikleri Türkiye’nin doğusundaki 6 vilayeti utanmadan kendi toprakları olarak gösteriyorlar. Tıpkı İsrail’in Nil-Fırat efsanesindeki toprakları kendi toprakları işgal hakkı olduğunu savunduğu gibi. Ermenistan Cumhurbaşkanlığı forsundaki Ararat (Ağrı) dağını da kendi toprakları olarak görüyorlar.

Sadece Dağlık Karabağ’ın işgali sürecinde 30 bin Azeri Müslüman katledildi, 1 milyondan fazla insan topraklarından sürülerek göçkün haline getirildi. Hocalı Katliamını takip eden günlerde AGİT tarafından oluşturulan MİNSK gurubu da geçen 28 yıla rağmen Azerbaycan’ın oyalanmasından başka dişe dokunur tek bir adım atmadı. MİNSK grubu eş başkanları ABD, Rusya ve Fransa. Her üç ülkenin de kirli tarihlerine rağmen barış güvercini gibi gösterilmeleri işin başka bir garaib noktası.

Suriye-Irak, Akdeniz ve Libya’da kurdukları oyun bozulan üçlü şarlatan grubu bu sefer de Türkiye’nin doğusundaki ekonmik hedeflerine saldırıya başladılar. Tek millet iki devlet sloganı dün üretilmedi. 1918 yılında Nuri Paşa komutasındaki birliklerimiz 1130 şehit vererek Bakü’yü işgalden kurtardı. Bugün Ermenilerin Karabağ sınır hattı yerine Tovuz’a saldırmaları da tabiiki bir tesadüf değil. Londra’dan başlayarak İstanbul boğazını da Marmaray ile aşarak Pekin’e ulaşan Demiryolu hattı Tovuz’dan geçiyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Baka-Tiflis-Erzurum doğalgaz hattı da dolasıyla Hazar gazını Avrupa’ya taşıyacak TANAP hattı da Tavuz’dan geçiyor. Ermenilerin arkasındaki güçler Tavuz’u hedef seçerek akıllarınca yine Türkiye’yi cezalandıracaklar.

Ermeni saldırılarından hemen önce MİNSK grubu eş başkanlarından ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, tıpkı S-400’lerde olduğu gibi bitmiş olan Türk-Akım Projesi ortaklarını ya projeden çekilen veya yaptırımlara katlanırsınız şeklinde tehdit etmesi işin başka bir boyutu. MİNSK grubunun öteki eş başkanı Fransa, Suriye-Akdeniz ve Libya’daki oldu bittilerinin geri tepmesi üzerine üyesi olduğu NATO’yu Rusya’ya satacak kadar gözünü karartmış bir devlet. Bu hengamede Rusya’nın bizden yana tavır alacağını mı düşünüyorsunuz? Yok öyle yağma. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Gürcistan vatandaşı bir Ermeni ailenin çocuğu. Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın yüzde 60’ı Ermenilerden oluşuyor. Bugün Fransa’da seçim olsa en güçlü lobinin Ermeni lobisi olduğu konusunda itirazı olan var mı? ABD seçimlerinde, demokrat ve cumhuriyetçiler üzerindeki Ermeni lobisinin etkisi… Ermeni Kim Kardaşyan bile, Ermenistan saldırılarını ve katliamlarını perdeleyerek, Azerilerin füzelerimiz Metzamor nükleer santralini vuracak güçte açıklaması üzerinden mağduriyet algısı oluşturmak için debelenip duruyor. Bu coğrafyada barış kuzuları maalesef kurtlara emanet edilmiş. Ermeniler de İsrailli Siyonistler de, onlara gizli ve açık destek verenler de parçaladıkları kuzular için değil yiyemedikleri kuzular için ağlıyorlar. Diaspora hizmetkarlarından mazlum Azerilerin hukukunu vermelerini beklemek, katillerden barış ve adalet beklemekle eş anlamlıdır. İsrail yaptığı katliamları Hitler’in Yahudi soykırımı ile örtmeye çalıştığı gibi, Ermeniler’de katliamlarını 1915 iftiralarıyla örtüyorlar.

Ermenilerin Azerbaycan’da Türkiye’nin menfaatlerine saldırısının zamanlaması Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması süreciyle eş zamanlı olması düşünmemiz gereken başka bir boyut. Arzumuz, MİNSK grubunun kasıtlı olarak yapmadığının Azerbaycan ordusu eliyle bir an önce yapılarak kalıcı barışın sağlanmasıdır. Dağlık Karabağ ve Zengavur koridoru işgalden kurtarılarak Nahçivan, Azerbaycan koridoru yeniden açılmalıdır. Bu yapılmazsa, Rusya-İran-Çin üzerinden beslenen Ermeniler, NATO’nun da gizli desteğiyle Tovuz’a saldırılacak, ABD-Rusya-Fransa’nın güneyden Türkiye’yi tecrit etme girişimi doğuya kaydırılarak cephe genişletilecektir…. Vesselam…..