Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 May 2015

Mısır'ın gözyaşları...

Hz. Ömer, Mısır'ı, komutanlarından Amr ibni As'a fethettirip, İslam topraklarına kattı.
Mısır, Cihangir Padişah Sultan Selim Han zamanında Osmanlı sınırları içine girdi.
İslam toprağı olduktan nerdeyse on iki asır Mısır'a Hristiyan ayağı değmedi.
Mısır'ı, ilk kez Napolyon vurdu.. 1798
Sonra Kavalalı Mehmet Ali vurdu... 1805
Sonra İngiliz vurdu... 1882
Sonra Lozan vurdu... 1923
Mısır, Lozan' la bizden koparıldı.
Lozan' da masaya oturduğumuzda kağıt üstünde de olsa Mısır hala bizimdi. Lozan'la Mısır İngilizlere teslim edildi.
Mısır, 407 yıl boyunca Türkiye'nin bir parçasıydı.
Lozan'dan sonra Mısır'ı İsrail vurdu...1948
Sonra Firavun Nasır vurdu....1952
Sonra Firavun Sedat vurdu....1970
Sonra Firavun Mübarek vurdu.... 1981
Sonra Firavun Sisi vurdu....2013
Karanlık Nasır, Sedat, Mübarek dönemlerinden sonra, Mısır, Mursi ile tam nefes alıyordu ki Hristiyan ve Yahudi derin güçleri Mısır'ın üzerine çullandılar.
Mursi' yi indirip, yerine Firavun Sisi'yi geçirdiler.
Mısır'ın Mazlum'u Minyeli Abdullah, 1798 den beri tam iki asırdır zulüm altında.
70' lerde, Türkiye'deki Müslüman gençliğin başucu kitabı "Minyeli Abdullah"tı.
"Minyeli Abdullah" la, Mısır' lı "Abdullah" üzerinden Türk insanına "Gelinim sana diyorum, kızım sen anla" deniliyordu.
Türkiye' deki baskı da kadar büyüktü ki "Minyeli Abdullah" ın yazarı, pekala Türkiye'de geçen romanın konusunu "Mısır' da yaşanmış" gibi göstererek, Türkiye 'deki tehditten kaçınmaya çalışmıştı. Yazar, romanının kurgusundaki zulme, romanını yayınlarken bile maruz kalıyordu. Abdullah'ın "Minye" li kurgulanmasının nedenini ben o zamanlar öyle algılamıştım, hala aynı fikirdeyim.
Tarihin garip cilvesidir ki, o günlerde, o romana "mazlumlar" olarak konu olanlar, bugünlerde o zamanki gardiyanlarıyla aşk yaşıyorlar. O zaman "Abdullah" larla ağlarken bugün "Sisi" lerle gülüyorlar.
Mısır, İki asırlık zulüm, şiddet, baskı, esaretin ardından, Tunus' tan gelen hürriyet rüzgarlarıyla tam rahat bir nefes alacakken, Firavun Sisi eliyle, çöl kasırgasına maruz bırakıldı. "İhvan", "Abdullah", "Mısır" yandıkça yanıyor, kavruldukça kavruluyor.
Mısır aylarca "Rabia" da direndi. Hala da direniyor, ama zulüm o kadar şedit ki Rabia' nın sesi kesildi, artık sesi çıkamıyor.
Mısır entrikasına, Mısır Firavunluğu' na, Dünya'da, Türkiye'den ve Erdoğan'dan başka gık çıkmıyor. Ne hazin ki hususiyetle İslam dünyası suskun...
Mursi' nin idamı, "İslam" ın idamıdır.
Sisi'nin demir kafesine, yalnızca Mursi değil, mertlik, yiğitlik, adalet fazilet ve cesaret de kapatılmıştır.
Mısır'ın gözyaşlarına göz yumanlar, Sisi'ye kaypakça göz kırpanlar, o gözyaşlarında boğulacaklardır.