Mistik Koreografi: Kadın

Kadın, siyah karanlıklarda, gecenin kör dehlizinde, zamanın sağır vitrininde, medyumlar bülteninde, yağmurun kan gölünde, hayalin bitmeyen şafağında, çukur dolduran çocuk cenazelerinde, uluorta çırılçıplak soğuk rüzgarlarda, vatan sağ olsun narasında, aşkın azabında, hünkarın kucağında, kader bahtsızlığında, çile uykularında, sessiz yıldızlarda, kimsesiz koyunlarda, edebiyat sayfalarında, türkülü sofralarda, eğlence uçkurunda, su verilmemiş zevk çöllerinde, bahtsız beneklerin isteksiz vitrininde, söküp atılamayan elveda dolu hatalarda, her bülteni kadavra olan zamanın topal arzularında, anıları kaç defa ağlayan samyeli rüzgarlarında, öyle ki kor düşen yangının günahkar tövbelerinde, ne bitmez acıymış şeytanın kavgasında, sorma içilmeyen ilaçmış ifadesiz önsözlerde, her yan acı sözleriyle kalbe batan benliklerde, iğnelenirken gizlice hançerlenmekten ağır ağıtlarda, uyumak bilmezken sen figanın coğrafyalarında, duvar diplerinde sanki aşkın ihanetinde, nasipmiş sana sen ey kadın u2013 çözümsüz saklılıklarda, yalnız kaldığın kalabalıklarda bir bez parçası değerinde değersizliğin, halbuki yürürsün her büyük kıyametin önsöz ve sonsözlerine inat, gece gündüz inkılap destanıyla boyarsın kararan güneşleri, senden berrak değil kalan ne varsa kainatta, sığın dehlizlerime sen ey bakışları zindanlar eriten, bebekler dirilten, yürü ki kumsalına gömülsün erkekler, Başlasın savaşların son demi, ümitse ilkbahar sen gülümsediğin için cihan sahnelerine, sonsuzluğun amentüsü sen ey hayali namus olan sonsuzluk bestesi, halbuki savrulan küllerin diriliş muştusu, müşfik bakışların izahıyken tanrının, sen ey gecelerin zikri kadar kutsal, İsa'nın gözüne dokunan el, bitmeli bu ayrılık barbarlığı, kopan kasırga dinmeli huzurunda sen güneşken yıpranan gönüllere.

Ne varsa sil süpür senden başka yalandır, gayrı yalan, yalandır dünyası hasretini tatmayan. Hasretini tatmayanın dünyası yalandır. Sen ey kadın senin gönlüne en mahir dönüşler yapılmalı Peygambere yönelen bakışlar gibi.

Deşmeyin beyler bu acıyı, açık ateşlerde yanan, yanarken gül sulayan bir içim işarettir, işaretken sen ey kadın kurtuluşumuza.

Onlarca Tac Mahal dikilmeli bir sancına, bilseydim günahkar ruhumu ateşe verirdim, senin hatırına. Bilseydim uğruna güvercin uçururdum. Dalgası Allah arzusu olan güvercinler.

Ve kadın edep saltanatında..

Kadın dediğin baştan başa edep kokmalı...

İlahın nurdan kanatları gibi... Kıskandırırcasına Yusuf'u...