Muhammed Ali'yi Uğurlarken
Ramazan ayının ulvi havasına, 'atmosferine' girdik ya, buna mukabil 'şeytanlar' da azdı elbet.
Belli geyikler ısıtılıp ısıtılıp sunulacak, hemen her konuda 'orucu bozan' haller sorulacak, 'sakız' çiğnemenin orucu bozup bozmadığı uzun uzadıya derin derin tahlil edilecek. Son zamanların modası ve modacı 'hocaları' yine teravihin varlığından başlayıp 'halkı aydınlatma' adı altında tan yerini ağartacak.
Biz ise 'ölüm' gibi daha ehven, sıradan işler için yollara düştük.
Dünyanın dörtbir tarafından yoğun alaka dolayısıyla geçen hafta kaybettiğimiz merhum Muhammed Ali'nin cenaze merasimine ulaşmak hakikaten her tür ulaşım aracıyla meşakketli oldu. Ancak en yakın havaalanı olan Cincinati'ye bulabildiğim uçakla merasime katılmak için 'havalandım'. Oradan merasimin yapılacağı merhum Muhammed Ali'nin doğup büyüdüğü Kentucky eyaletini Louisville şehrine ulaştım.
İşin kendi adıma acıtan tarafı, aslında biz Muhammed Ali ile vefatından önce görüşecektik lakin sağlık durumu bir türlü elvermedi. Kısmat demek ne kadar doğru bilemiyorum, ve fakat cenaze namazında bir araya gelme durumu hasıl oldu. Takdiri ilahi diyelim!
Amerika'yı bilen bilir. Pek sakin, pek düzenli, pek gürültü patırdı olmayan sokakları vardır. Gözteri, protesto falan deyince akla en fazla yüz kişi falan gelir. Hadi, abart bin de! Ki o da gerçekten çok büyük bir hadisedir. Ve fakat işte merhum Muhammed Ali mevzu bahisse mahşeri kalabalık tüm Louisville sokaklarını taşar ve şehre sığmaz olur.
Katılımcılar için basılan 14 bin bilet yarım saat içinde tükenir de bazı 'uyanıklar' bunu karaborsa yapıp $100 dolardan satışa bile çıkarır. Sadece akreditasyon için dünyanın dörtbir yanından 2 binden fazla medya müracaati olmuş ve sadece yaklaşık 200 kadar akredite alabilmiş.
Cenaze namazının kılınacağı merkeze varana kadar şehrin her tarafında Muhammed Ali dövizleri, pankartları görmek mümkün. Ayrıca Louisville belediye başkanı Greg Fischer'in bana söylediğine göre Ali için her türlü şanına yakışır onurlandıracak faaliyeti yürütüyorlarmış. Zaten toplu taşıma araçlarında, ışıklı panolarda hep Ali var.
Cenaze namazına başta Erdoğan olmak üzere, diyanet işleri başkanımız, bakanlarımız ve değişik ülkelerden birçok üst düzey resmi devlet yetkilisi iştirak etti.
Katılımcılar arasında Emine hanım ve Ravza Kavakçı hanım, kendilerine ayrılan yerde cenazeyi takip ederken, gayet insani Emine hanımın duygularına hakim olamayıp ağladığını gördüm. Daha sonra kalkıp merhum Muhammed Ali'nin kızlarına taziyelerini bildirdiler.
Cenaze namazı Kur'an okunup tekbirler getirilerek ifa edilirken, ayrıca Muhammed Ali'nin hem Amerika hem İslam dünyası ve hatta dünya için ne kadar anlamlı bir kişilik olduğuna dair çeşitli konuşmalar yapıldı.
Merhuma Allah'tan rahmet dilerken İslam aleminin başı sağolsunu2026.
Not: Sonraki yazımda Ahıska Türk derneğinde iftarı ve İbrahim Kalın ile yaptığımız görüşmeleri aktaracağım
