Dolar (USD)
32.30
Euro (EUR)
34.72
Gram Altın
2400.78
BIST 100
10352.3
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Temmuz 2019

Mümin, Hem Vakûr Hem de Mütevâzıdır!

Vakar; her zaman sâkin, ağırbaşlı ve temkinli olmak; aceleci, hafif meşrep ve laubali olmamaktır. Vakûr insan, daima teeni ile hareket ettiği için; oturması, kalkması, yürümesi; konuşması, gülmesi, ağlaması kısacası bütün hal ve hareketleri; basitlik, bayağılık ve hafiflikten uzaktır.

Vakar, bir karakter meselesidir ve içten gelir. Bunun için gerçekten vakûr olmayan bir kimse, uzun zaman ciddi ve vakarlı gibi duramaz. Çünkü kişinin uzun zaman böyle ciddi taklidi yapması imkânsız gibidir. Zira karakter gizlenemez ve kişi eninde sonunda karakterinin gereğini yapar. “Huylu huyundan vazgeçmez,” sözü de bunu anlatır. Dolayısıyla ciddiyet, insanın iç dünyasında olmalı ki, taşıp dış dünyasını da süslesin.

Vakar, müminin temel özelliklerindendir ve vakûr mümin, herşeyden evvel kendisine karşı ciddidir; mesela asla yalan söylemez. Çünkü o, verdiği sözü tutmak gerektiğine inanır ve bunun için de asla tutamayacak sözü vermez. O, asla korkak da olamaz. Çünkü korkaklık, kişinin vazifesini yapmasına ve olaylar karşısında gerçek tavrını göstermesine mânidir. Yine vakûr bir mümin, iki yüzlü olamaz. Mesela başkalarına anlatmaya çalıştığı İslam’ı evvela kendisi yaşamaya gayret eder.

Vakûr mümin; tevekkül sahibi olduğu için her zaman sâkindir, rahat hareket eder ve asla telaşa kapılmaz. O, âdab-ı muaşeret kurallarına uyar; yerine göre konuşur, yerine göre susar, yerine göre tebessüm eder ve yerine göre celallenir, ama kimseye saygısızlık etmediği gibi ileride kendisini zor durumda bırakacak söz ve davranışlardan da titizlikle uzak durur.

Vakûr mümin, basit ve bayağı olamaz; üstüne başına, kılık kıyafetine, yaşadığı mekâna ve kullandığı eşyalara çok önem verir.

Vakûr bir mümin; fazla şaka yapmaz, fazla gülmez ve fazla konuşmaz. Bir de kendisini ilgilendirmeyen konulara burnunu sokmaz, elinden geldiği kadar kimseden birşey istemez ve kimseyi rahatsız etmez. Çünkü bu hususlar, vakarı alıp götürür.

Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki: 1-“Onlar, müminlere karşı alçak gönüllü, inkârcılara karşı vakûr ve cesûrdurlar.” (Maide 54) 2-“Ve onlar ki; yalan şâhitlik etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman; vakar ile oradan geçip giderler.” (Furkan 72) 3-“O çok merhametli Allah’ın has kulları, onlardır ki; yeryüzünde tevazu ile yürürler ve câhil kimseler kendilerine laf attığı zaman, incitmeksizin ‘selam’ der, geçerler.” (Furkan 63)

Hadis-i şeriflerde de şöyle buyuruluyor: 1-“Koşarak yürümek müminin değerini düşürür.” (Ebu Nuaym) 2-“Malayaniyi terk etmek, kişinin müslümanlığının güzelliğindendir.” (Tirmizi) 3-“Susmak, hikmettir; fakat susan azdır.” (Deylemi) 4-“Acele şeytandan, teenni ise, Rahman’dandır.” (Tirmizi) 5-“Kamet getirildiği zaman, namaza koşarak değil, ağırbaşlı bir şekilde yürüyerek geliniz. Yetişebildiğiniz kadarını imamla birlikte kılınız; yetişemediğiniz rekâtları da kendiniz tamamlayınız.” (Buhari) 6-“Ey insanlar! Sükûnetle hareket edin! Acele etmekle sevap kazanılamaz…” (Buhari)

Dikkat buyurun! İbadetler için dahi ciddiyet ve vakardan taviz verilmesine müsaade edilmiyor.

Vakûr mümin; dengeli ve tutarlı tavrıdan dolayı daima hürmet edilen, saygı duyulan ve itimat edilen kişidir. Evet, imandan kaynaklanan vakar, sahibine büyük itibar kazandırır. Hafif meşreplik ise, gül gibi olması gereken mümini, dikenli bir çalıya çevirir. Herkes güle yaklaşmak isterken, kimse dikenli çalının yanından dahi geçmek istemez.

Fakat mümin için vakar ne kadar gerekli ise, tevazu da onun için o kadar lazımdır. İnsanlar, tevazu sahibi vakûr kişileri sever ve sayarlar. -Her ne özelliği olursa olsun- kibirli kimseleri ise, hiç kimse sevmez.

Mesela bir baba, ne kadar ciddi olması gerekiyorsa, o kadar da; sevecen, şefkatli ve mütevazı olması icab eder. Efendimiz aleyhisselam da vakûr olduğu kadar, mütevazı idi. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: Allah’ın rahmeti sayesinde, Sen onlara yumuşak davrandın. Eğer katı yürekli, kaba biri olsaydın, insanlar Senin etrafından dağılıverirlerdi!” (Al-i imran 159)

Başarılı bir eğitim için; ebeveyn ve eğitimcilerin bu dengeyi kurmaları çok önemlidir.