Dolar (USD)
32.43
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2429.35
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Ekim 2016

Münazara Mahfilleri

Şunun şurasında Amerikan Başkanlık seçimine bir ay, üç-beş gün kaldı. Adaylar son kozlarını paylaşıyorlar ve heyacan dorukta!
Tabii bu, lafın gelişi, yoksa oratada heyacan meyacan yok, ama işte 'medyanın' isteği bu. Hoş, Trump'ın az ekmeğini yemediler. Nerdeyse günü birlik birbirine zıt anketlerle 'dalgalarını' geçip hem 'reytingi' hem parsayı topladılar.
Öteden beri belli olan ve göstere göstere gelen sabık başkan Clinton'ın zevcesi Hillary hanımefendi, 8 Kasım'da mucizevi bişey olmazsa muradına erecek. Özellikle Dışişleri'ni bıraktığından kelli itinayla bu göreve hazırlanan Clinton'ın dersine çalıştığı 'ödevlerini' yaptığı, gerek iç siyaset vaadleri, gerekse dış siyaset söylemleri ile her fırsatta görünüyor.
Başkanlık 'münazarası' ilk raundunda özenle seçilen 'eften, püften' çanak sorulara, iki tarafın da mizahçılara taş çıkarır bizdeki 'ortaoyunu' mizanseni 'sataşma' ve cevapları, bir Amerikan eğlencesinin ötesine geçmedi. Çünkü amaç da bundan başkası değildi!
Ama bizi, Türkiye'yi ilgilendiren ince ve 'canalıcı' bir ayrıntı, Clinton'ın DAEŞ'le mücadelede sarf ettiği 'Arap ve KÜRT' dostlarımıza yardım edeceğiz demesi!
Yoksa önceden beri yazılmış oyunun, son perdelerini böyle 'zevzekliklerle' geçiştirecek ve nihayet Clinton'ı 'hak ettiği' koltuğa oturtacaklar.
Münazaradan evvel Trump'ın son bir manevra ile İsrail lobisi ile görüşüp 'biat' bildirmesi, onun da son 'umut', belki, beklentisi ama nafile. Hasılı, Clinton'ın zaten öteden beri süregelen Amerika'nın İsrail'e desteğinin $38 milyarlık son halkasını iftiharla ortaya koymasıyla 'rüştünü' ispatlamış olması, Trump'ın herne kadar sene başında 'sürtüşmüş' olduğu, daha doğrusu 'azarlandığı' Netanyahu ile kendi kulesinde görüşmesi 'patronun' kim olduğunu ve seçimlerin sonucunu bir nevi önceden 'ilan' ediyor zaten.
Yani, kim kazanırsa kazansın, İsrail kazanmış olacak!
Bu bize aynen FETÖ'yü çağrıştırıyor. Taktik, strateji, eylem!
Neden FETÖ, PKK ve DAEŞ gibi terör örgütlerinden daha beterdir sorusunun cevabı bunda gizli!
Aslında bunu başlı başına ayrı bir yazı olarak yazacağım ama yine de belirtmek istedim. Bizzat başıma geldiği için yakinen de biliyorum ki, FETÖ'cüler gözlerini kırpmadan her tür insanlık dışı eylemi, menfaatleri gereği yaparlar. Yaparlar da 'mertçe' çıkıp 'yaptık' demez, aksine İsrail terörü gibi 'yaptıkları' kişileri suçlu gösterirler.
Ne de olsa Peres arkasından ağlayan Mahmud Abbas gibisi de, İsrailli çocuklara göz yaşı döken Gülen gibisi de çoktur bu alemde!
Bu yüzden son dönemde Amerika'da 'kendilerinin tehdit altında' oldukları yaygarası koparıyorlar.
Eh, FETÖ'nün de güvendiği ve biat ettiği aynı mahfil. O yüzden İsrail, Clinton üçgenin bir ucuna FETÖ yapışmaya çalışıyor. Ancak şu açıkca ortada ki, gerçekten 15 Temmuz direnişi, halkın hemen her kesiminin birliği, ve elbette 7 Ağustos ruhu Amerikalıları kendine getirmiş gözüküyor. Bu beraberliği gören Amerikalı tüm yetkililer işin ciddiyetinin farkında ve FETÖ'ye yaklaşımları nerdeyse 180 derece değişmiş durumda.
Çok kısa zamanda bu yönde müsbet haberler almamız mümkündür.
@yusufserce twitter.com/yusufserce