Murat Bardakçı'nın Rıza Nur Balonu
Murat Bardakçı'yı nerdeyse tanımayan bilmeyen yoktur. Kendisi herne kadar reddetse, ben sadece gazeteciyim dese de öne çıkan tarihçiliğiyle maruf ve meşhurdur. Bunu hınzırlığına yaptığına da herhalde herkes hemfikirdir.
Birçok takdire şayan özelliğinin, bence en başta geleni, benim diyen profesörü 'hizaya çekmesidir'. Özellikle tarihçi ünvanı ile kelle gezdiren zevatın hiçbir ilmi marifet ortaya koyamaması ve daha nice türlü dallarda akademisyenlerin hak etmedikleri yerleri liyakat harici işgali, ister istemez Bardakçı'ya haklı paye ve evsafla bu noktaya getirmiştir.
Gerek ailesinden gelen imtiyaz ve gerekse bunun sunduğu şahsi ilişkileri sayesinde birçok imkana zahmetsiz erişmiş olması Murat beyi daha da yukarılara taşımış, ilimde ve fende 'mutlak otorite' gözüyle bakılması mertebesine çıkarmıştır. Bu o dereceye varmıştır ki karşısına geçen 'bildiğini unutur' vaziyette Bardakçı'nın ağzının ve gözünün içine bakar hale gelmiştir.
Hiç değil Arapçanın profesörü, arabın kendisine 'arapça' öğretecek, Acemi getirsen keza Farsça, hele Osmanlıca ha keza, tavırlardadır. Elbette bu ifrat 'güçlü, baskın ve megaloman' kişiliğinin eseridir. Zıttı da karşısında oturanların ahvali seciyesinden mürekkep!
Kendi adınız için şu değil de bu dese tereddütsüz, itirazsız kabul edersiniz! Bardakçı dedi mi, hükmü verdi mi ilau2026 Daha sorgulanamaz, doğruluğundan şüphe edilemez hal almıştır!
Eh, ekser ulema, dahi ukala okumadığı kitap üzerine ahkam kesme, okusa bile ancak bir kaç satır göz gezdirmeyle hüküm vermede ya, bu hastalık maalesef Bardakçı'yı da es geçmemiş işte.
Halbuki dikkatli takip ederseniz Bardakçı da birçok şeyi kendi programında öğrenmekte ve bazan taban tabana zıt bilgileri savunmaktadır! Ama bunu öylesine ustalıkla yapıyor kiu2026.
Mesela yazılarında ve programında Rıza Nur'a bakışı tamamen bu cihette, üstelik başkasını tahkir edip 'dedikodu' tenkidi yaparken kendisi de çevresini, tanıdıklarını, yani 'dedikoduları' referans göstererek Rıza Nur'u 'Çatlak' ilan edebiliyor! Hep öne sürdüğü 'belge' kaydu şartını bu konuda lüzum görmüyor. Peşinhükümlü yaklaşımı ile Rıza Nur'un 'okumadığı' belli olduğu kitabı üzerine bu şekil hüküm veriyor!
Rıza Nur, Doktor ama Çatlak, 14 Cilt Türk Tarihi neşrediyor ama kendi yaşadığı tarihi bilmiyor!
Halbuki Rıza Nur, gereken konularda hem kitapda belge göstermiş hem de belgelerin bulunabileceği Sinop'taki kütüphanesini işaret etmiştir.
Kitabı okumadığı ve değerlendirme yapmadığı o kadar nettir ki Rıza Nur'un Lozan'da neye itiraz ettiği ve Rıza Nur'un meselelere nasıl yaklaştığını bilmediğinden ortaya çıkıyor.
Kesin, üstte belirttiğim gibi ki, Bardakçı şiddetle karşı çıkmasına rağmen birilerinden duyduğu ve yahut öylesine göz gezdirdiği Rıza Nur kitabı üzerinden, güya "Rıza Nur Türkiye'yi kurtaranların başında geliyor" iddiasındaymış! Halbuki tam tersine Rıza Nur, bu iddiada olanlara yani Mustafa Kemal'e itiraz ediyor!
Üstelik Bardakçı'nın gerek yazılarında gerekse programında paylaştığı 'dedikodu' dahil, tarihi vakıaları Rıza Nur'un 'Hayatım ve Hatıratım' kitabında 'aynen' bulmak mümkün.
Mesela Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa'nın kumarmasasında Libya'yı kaybetmesi gibiu2026
Neticede, ben de Murat Bardakçı'ya, tavsiyesi üzerine Rıza Nur ve diğer kitapları okuyarak mukayese yaptığımı ve bunu kendisinin de yapması gerektiğini belirtirim!
Tüm samimiyetimle şunu da belirtmeliyim ki Murat Bardakçı gerçekten takdir ettiğim mümtaz şahsiyeterimizden biridir.
