Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.81
Gram Altın
2429.62
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

24 May 2015

Mursi neyimiz olur?

Uçsuz bucaksız bir coğrafya. Avcumuzun içi gibi bildiğimiz ama bazen de umutsuz bir şekilde kaybolduğumuz bir muammalar coğrafyası: Ortadoğu. Öyle bir yer ki burası, yaşım itibariyle söyleyebilirim ki Ortadoğu'nun güllük gülistanlık olduğunu hiç hatırlamıyorum.

Çocukluğumda haberlerde sürekle tekrarlanan bir savaş vardı: İran u2013Irak Savaşı. Yıllarca süren ve galibi olmayan bir savaştı bu. Sonra devreye Amerika girdi. Zaten perde arkasından her şeyde parmağı olan Amerika başrol olarak Ortadoğu'ya girince dünyanın gözü önünde Müslüman coğrafyasını kana bulamaya devam ediyor. Şimdi şüphe etmeden, nerde zulüm varsa orada Amerika var diyebiliyoruz.

Bugünlerde Ortadoğu'nun en sıcak gündemi, Muhammed Mursi'ye verilen idam kararı. Çok ayrıntıya girmeden bile bakacak olursak, Mursi isminin karşısına yazılabilecek birkaç cümle şunlar olabilir: Müslüman Kardeşler'den, milletvekilliği yapmış, mühendis, Mısır'ı ve dünyayı tanıyan Müslüman bir yürek, seçimle ilk defa işbaşına gelmiş Mısır'ın Cumhurbaşkanı.
Sadece saydığım bu cümleler bile Mursi'yi desteklememiz için yeterli. Olaylara duygusal yaklaşmaya gerek yok. Mümin hassasiyetiyle Mursi'ye bakacak olursak, o bizim bir kardeşimiz. Müslümanlar bir vücudun azaları gibiyse, Mursi'ye yüreğimizde sağlam bir yer açmamız gerek. Türkiye'nin dört bir yanında yapılan destek gösterileri Mursi'nin yanında olduğumuzun bir ispatı.

Mursi'ye verilen idam kararının gerekçelerine baktığımızda meselenin ciddiyeti de ortaya çıkıyor. "Ne olursa olsun biz bu kararı uygulayacağız." diyen zalim bir yönetimle karşı karşıyayız. Menderes'e verilen idam kararının gerekçelerine de bakılacak olursa, zulüm işlemeyi kafasına koyanların sudan bahanelerinin ne kadar da çok olduğunu görüyoruz.

Ülkemizde Mursi'ye destek elbette var. Sesimiz çıkmıyor, desteklemiyoruz gibi ifadelerle insanların kalplerindeki direnci kırmanın lüzumu yok. En başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız tüm kalbiyle Mursi'nin yanında.

Bazı muhalif sesler de çıkmıyor değil. Hatta işi ileri götürüp Mursi'ye diktatör diyenler bile çıktı bizim ülkemizde de. Hem de muhalefet milletvekillerinden. Onlar neden karşılar Mursi'ye, sebebi açık. Cumhurbaşkanı ve Başbakan destekliyorsa, o zaman muhalefet olarak onların karşısında olmak gerek. Her şart ve zeminde muhalefet etmeyi erdem sayıyor böyleleri. Sorsanız ki neden Mursi diktatör diye, iki cümle kuramayacağı aşikar böylelerinin.

Gazetelere atılan yüzde elli iki oy alan Mursi'nin idam kararı haberleri de elbette kasıtlı. Şükür ki artık kimin ne amaçla ne türden açıklamalar yaptığını anlayanların sayısı arttı. Onlar kendi kendilerine çalıp oynamaya devam ediyorlar.

Hekimoğlu İsmail'in Minyeli Abdullah romanında işlenen olaylarda anlatılanlar bir zamanların Türkiye'sinin bir fotoğrafı gibiydi. Hatta Hekimoğlu İsmail'in kitabında Türkiye'yi anlattığı ama zamanın şartlarından dolayı, olayları Mısır'da geçiyor gibi gösterdiği söylenmişti. Bu doğrudur. Çünkü bizim topraklarımızda da zulüm her an tetikte. Fırsat kolluyor. Seçim meydanlarında herkese aynı mesafede olacağını söyleyen ana muhalefet liderine ne kadar güvenilebilir ki? Her fırsatta İmam Hatip sayısını, imam ve cami sayısını, başörtüsünün özgürlük olmadığını diline dolayanlar, kime ne kadar mesafede duracak onu da görüyoruz şükür ki.

Mursi, artık bir direnişin adı. Mısır'ın yüzyıllardır süren direnişinin sembol ismi olarak tarihe geçti bile. İnananların, hakkıyla iktidara gelenlerin, demokrasi denen ama bazılarının zorbalıkla yok etmeye çalıştıkları rejimin gür sesidir Mursi.

Zalimin karşısında mazlumun yanında durmaktır mümince duruş. Elimizden ne geliyorsa onu yapmaktır esas olan. Meydanlarda haykırmak da, el açıp dualar etmek de bir direniş şeklidir. Kimin yanında durduğuna bakarak öyle yola düşmektir. Allah yolumuzu Hak yoldan, ayırtmasın. Mursi'nin ve yol arkadaşlarının da yardımcısı olsun.