Müslüman kimliği
Bir bayrama daha ulaşmanın şükrüyle her geçen günün ömrümüzden azalan bir gün olduğu ve her aldığımız ve verdiğimiz nefesin ömrümüzü tükettiği bilinciyle asıl gayemizin ne olduğu hususunda biraz kafa yormamız gerekir. Ayeti Kerime’de Yüce Rabbimiz “Mü'minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.” (Enfal:2) buyurmaktadır. Müslüman olarak kimliğimiz nasıl olmalıdır.
Mü’min daima Allah ile irtibat halindedir. Allah'tan başka kimseye boyun bükmemek, her şeyden önce insana belli bir kimlik kazandırır. İnsan yapması gereken gayreti gösterdikten sonra neticeyi kuldan değil, Allah'tan beklemesi gerekir.
Mü'min kimseye zarar vermez. Hz. Peygamber muhtelif vesilelerle sosyal münasebetlerin tanzimini, beşerî ilişkileri güzelleştirmeyi, ferâgat ve fedakârlığı, sevgi ve dayanışmayı, karşılıklı güven ve itimadı mecazî anlamda da olsa iman konusu saymakta, kâmil imanın tezahürü olarak görmektedir.
Hülâsa; mü'min eliyle ve diliyle kimseye zarar vermeyen, herkese güven ve itimat telkin eden ve Allah'ın yasakladığı şeylerden sakınan adamdır.
Mü'min kimseyi ayıplamaz. Kim, kardeşini işlediği bir hatadan dolayı ayıplarsa, kendisi de aynı hatayı işlemeden ölmez.
Mü'min başkasının sıkıntıya düşmesini istemez. Hz. Peygamber düşmanların şamatasından Allah'a sığınır, şöyle dua ederdi: “Allah'ım! Kötü âkıbetten, helâke uğramaktan ve düşmanların şamatasından (onları sevindirecek bir halden, onların diline düşmekten) sana sığınırım!”
Mü'min kötülük düşünmeyen insandır. EbûHureyre'den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (as.) şöyle buyurdu: “Mü’min saftır, kerîmdir; fâcir ise hilekârdır, alçaktır.”
Mü'min herkese faydalı olmaya çalışır. Hz. Peygamber (as.) İslamı, insanların ihtiyaç duydukları bir zamanda yağan bereketli yağmura benzetmiştir. İnsanlar da muhtelif nitelikteki topraklara benzetilmektedir. Yani hem kendisi faydalanan, hem de başkalarına fayda veren insanlardır müslümanlar.
Mü'min lüzumsuz iş ve sözden uzaktır. İnsanın gereksiz sözleri terk etmesi, Müslümanlığının güzelliğindendir.
Mü'min daima diline sahip olur. Küfür, hakaret, iftirâ, yalan, gıybet, nemîme vb. pek çok büyük günah “dilin hasâdıdır”, bütün bu günahlar dil ile işlenmektedir. Dili yüzünden başına gelebilecek belâlardan kurtulmak için de insan diline sahip olmalıdır. Çok sözün yalansız olmayacağı, çok yalanın da çok günah demek olduğu herkesin malûmudur.
Mü'min ya hayır söyler, ya susar. Mü'minin komşulara güzel muâmele eder ve onlarla iyi geçinir. Misafirlere ikrâmda bulunur ve ya hayır söyler, ya da susar.
Mü'min öfkesine yenilmez. Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır. İnsanlara öfke ile değil, hilm ve yumuşaklıkla muâmele edilmesi gerekir.
Mü'min her fırsatta hayır-hasenat yapar. Bir insan yaşarken ve sağlıklı iken bir dirhem tasadduk etmesi, ölürken yüz dirhem tasadduk etmesinden daha hayırlıdır.
Mü'min dünyaya ihtirasla sarılmaz. Dünya insan için, özellikle de inanan insan için yaratılmış olmasına rağmen, çeşitli âyet ve hadîslerde dünyanın değersizliği ve geçiciliği vurgulanmaktadır. Bu, dünyanın terki anlamında değildir, insanı itidal çizgisinde tutmaktır.
Mü'min obur değildir. “mü’min” yemesinde ve içmesinde itidâl üzere hareket eden kişidir.
Mü'minhasetten uzaktır. Hased: Bir insanda bulunan bir nimetin veya faziletin ondan zâil olup kendine gelmesini veya hiç değilse sadece ondan zâil olmasını istemektedir. Hasedçinin asıl önemli zararı topluma olur. Toplumda kin duygularını kamçılar. Sevgi, saygı ve dayanışma bağlarını koparır. Düşmanlık ve anarşiye yol açar.
Mü'min belalara dayanıklıdır. Mü’min, gerek şahsı, gerek âilesi ve gerek malı konusunda çok büyük sıkıntılara dûçar olur. Ama bütün bunlar, onun günahlarının silinmesine, Hak katında derecesinin yükselmesine vesiledir.
Mü'min nemelazımcı değildir. Bir milletin içinde günahlar işlenir de, insanlar bu hâli değiştirmeye muktedir oldukları halde değiştirmezlerse, Allah, pek yakında ilâhî cezayı onların hepsine teşmil eder.
Bir kısmını zikrettiğimiz özellikleri şahsımızda yaşamamız dileği ile…