Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2445.83
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Temmuz 2015

Müzmin Hastalık TEKFİR

Önce şu kıssayı hatırlayalım.

"Peygamber efendimiz evlatlığı Zeyd'in oğlu Üsame'yi çok severdi. Bu sebeple Üsame'ye "Resulullahın sevgilisi" derlerdi. Resul-i Ekrem Efendimiz, Üsame ile torunu Hz. Hasan'ı, onlar henüz küçük birer çocukken kucağına alır, "Allahım! Ben bunları seviyorum, onları sen de sev!" diye dua ederdi. Üsame büyüdü, delikanlı oldu ve bir savaşa katıldı. O gün Medineli bir arkadaşıyla, kaçmakta olan bir savaşçının peşine düştüler. Ona iyice yaklaştıkları zaman adam "la ilahe illallah" deyiverdi.

Bunu duyan Medineli arkadaşı onunla savaşmaktan vazgeçti. Fakat Üsame aldırmadı; mızrağını çekip adamı öldürdü. Savaş bitip de Medine'ye döndükleri zaman, bu olay Hz. Peygamberin kulağına gitti.

Allah'ın Elçisi Üsame'yi karşısına aldı ve ona: "Üsame! Adam 'la ilahe illallah' demesine rağmen onu öldürdün, öyle mi?" diye çıkıştı. Üsame: "Ya Resulellah! O, canını kurtarmak için la ilahe illallah dedi" diye kendini savunmaya çalıştı.

Fakat Allah'ın Elçisi: "Kalbini mi yardın da, ölüm korkusuyla öyle davrandığını biliyorsun?" diye Üsame'yi azarladı. "la ilahe illallah kelimesi kıyamet günü huzuruna geldiğinde ne yapacaksın, söyle!" diye çıkışmaya devam etti. Resulullah Efendimiz bu cümleyi durmadan tekrarlıyordu. Öyle ki, Üsame, canından çok sevdiği Resulullah'ı bu kadar çok üzdüğü için, kendini affedemiyordu. "Keşke daha önce değil de, ilk defa bugün Müslüman olsaydım da bu azarı işitmeseydim" diye söylendi." (Müslim, Ebu Davud)

Defalarca kelime-i şehadeti, kelime-i tevhidi tekrarladığı halde, bu iman kelimelerini haykırır haldeki Müslümanları, türlü işkencelerle, sadistçe, katledenler, acaba mahşer günü Allah ve Resulüne ne cevap verecekler. Bu öldürdükleri insanlardan niceleri onlarla daha dün aynı safta İslam düşmanlarına karşı savaşıyorlardı. Bu insanlar iman ve İslam'ın tüm gereklerini yaşayan ve yaşatmak için mücadele eden insanlar. Sadece kendilerinden olmadıkları için ümmetin evlatlarına bu zulümler reva mı? Bu yapılanlar gayretullaha dokunuyoru2026

Tekfir hastalığı, eskiden beri en tehlikeli hastalıktır. Bu virüsü kapan kimseler, başta kendilerine zarar verirler. Yüreklerinde en çok kin ve nefrete yer ayırırlar. Bu nefret ve öfke, çok kere psikolojilerini alt üst eder, hasta eder. Derken dengeleri kayar, ölçülü davranamaz hale gelirler. Özellikle kendileri gibi düşünmeyen tüm Müslümanları mürted görüyorlarsa, onlara karşı kin ve nefretleri; gözlerini kör, kulaklarını sağır eder, kalplerini de kapalı hale getirir. "summun, bukmun, umyun" misaliu2026

Mürted gördüğü kimselerin, nasihat ve tekliflerini niçin dinlesin ki. Mürteddin sözü, görüşü muteber olamaz ona göre. Dolayısıyla fanatik bir tekfirciyle oturup saatlerce tartışmak, çoğu kere sadece zaman kaybı ve asap bozulmasıdır. Çünkü kalp, kulak, göz kapalıdır. Özellikle mürted gördükleri kimseleri duymaz, söylediklerini kale almaz.

Tekfir hastalığın doğal bir sonucu da kibir ve gururdur. Tekfirci kimse başka insanları; değersiz ve aşağılık görmenin ötesinde onları necis olarak görmektedir. Dolayısıyla onlara karşı kin, nefret ve düşmanlık, ibadet hükmündedir onun için. Tabi böylesi kimselere karşı kibirli ve gururlu olmaksa ibadettir. Evet, şeytan kimi insanları da bu şekilde tuzağına düşürerek, kin, nefret, düşmanlık ve öfkeyi onun gözünde ibadete dönüştürebiliyoru2026

Tekfir hastalığının en kronik ve tehlikeli aşaması, ışidleşme ve sadistçe insan öldürmeyi ibadet sayma hastalığıdır. Bunun örneğini şu an İslam diyarının dört bir yanından ayartılmış olan ve bir birlerine düşürülen gruplarda çok net görüyor ve endişeyle takip ediyoruz. Saha önceleri İslam düşmanları hem silahları hem de ordularıyla işgal ve katliam ve talan yapıyorlardı. Son 10-15 yıldır silahlar onların ama ölüm mangaları bizim mahalledenu2026 Hem de ibadet aşkıyla öldürmektedirleru2026 Kendisi gibi kelimeyi tevhidi söyleyen, kendisiyle kıblesi, kitabı, dini bir olan nice mazlumlara kıymaktadırlar.

Yine şairin sözlerini hatırladım:

Çalışan ben yorulan ben kar benim değil.

Ölen benim öldüren ben el benim değil.