Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.72
Gram Altın
2395.82
BIST 100
10158.31
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Nisan 2015

Namaz kılmayanın pişmanlığı

Abdullah bin Ömer'den

u2013 İkindi namazını vaktinde kılamayıp kaçıran kimse, sanki ailesi ve malı elinden kaçırılmış/alınmış gibidir.

(Buhari, Mevaku00eetussalat 14; Nesai/Salat 17)

* * *

Öncelikle ikindi namazının, Allah katındaki faziletine işaret vardır bu hadiste.

İkindi namazı, Kur'an'da salat-ı vusta=orta namaz olarak zikredilmektedir.

Bu namazın kılınmasına, mü'minler tarafından devam edilmesi ve korunması emredilmektedir.

Bu hadis, ikindi namazını kaçırmak hakkında söylenmiş olsa da, aslında tüm farz namazları vakti içinde kılmayıp kazaya bırakmak hakkında da geçerlidir.

Müslüman için, bir vakit namazı kaçırmak; ona, ailesini kaybetmek veya tüm mal varlığı elinden çıkmak gibi çok ağır bir üzüntü vermeli, acı çektirmelidir. Namazını vaktinde kılamayan insan, kendini dünyada yapa yalnız kalmış veya müflis duruma düşmüş gibi hissetmelidir.

Namaz kaçırmanın, bu derece ağır bir kayıp olarak değerlendirilmesi, bize Allah'a kulluk ve ibadetin ve bilhassa ibadetin özü sayılan namazın önemini ve Allah katındaki değerini göstermektedir. Gerçekten de, namazın ibadetler içindeki bu eşsiz konumundan dolayıdır ki, ahirette kulun amelleri arasında ilk hesabı görülecek amel, namazı olacaktır.

Namaz, hafife alınacak, 'olsa da olur olmasa da' denecek bir ibadet değildir. Mü'min hayatı boyunca, buluğ çağından son nefesini verene kadar namazdan bir vakit bile kopmamalı; namazdan uzak kalmayı en büyük musibet saymalıdır.

Bazı Müslümanların, namaz kılmayı, emeklilikten sonra, yaşlanınca zaman ayrılacak bir dini meşgale gibi algıladıkları görülmektedir. Bu anlayış, büyük bir aldanış ve aymazlıktır. 25-30 yıllık bir namaz borcu, Müslümanın hayatında ahireti için, telafisi güç bir kayıp ve doldurulması adeta imkansız bir boşluktur.

Aslında ibadetin en makbulü, gençlikte yapılanıdır. Gençlerin ibadete, kendilerini günahlardan, sefahatten korumak ve kurtarmak adına da, yaşlılardan daha çok ihtiyacı vardır.