Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2397.58
BIST 100
10203.48
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Temmuz 2023

NATO mezalimi: 15Temmuz

NATO, Türkiye’nin nesidir?

El cevap:

Belalısıdır…

NATO, emperyalizmin aparatıdır.

Girdiği her yere kan ve gözyaşından başka şey götürmemiştir.

NATO, 4 Nisan 1949 kuruldu.

Türkiye, NATO’ya 18 Nisan 1952’de üye oldu.

71 yılda görmediğimiz kötülük kalmadı…

Darbeciler, bildirilerinde bağlılıklarını huşu içinde açıkladılar.

Çünkü bütün darbelerin planlayıcısı o.

15 Temmuz’da teröristlerin gasp ettikleri hava araçlarına havada ikmal yaptı.

Darbeyi yapabilseydiler, ikinci aşama NATO silahlarının terör örgütlerinin eline geçmesini önlemek bahanesiyle Türkiye’yi işgal edecekti. Tıpkı 1991’de Irak’ta Çekiç Güç adı altında yaptıkları gibi Türkiye’nin de doğu ve güneydoğusunu terör örgütüne teslim edip terör devletini ilan edeceklerdi.

İsveç’in işlediği suçların tamamını, NATO’nun iri üyesi ABD başta olmak üzere Avrupa devletleri de işlemekte.

Tırları terör örgütlerine silah taşımakta.

FETÖ elebaşı ABD’de el üstünde tutulmakta.

Fransa, Suriye’de terör örgütü PKK’ya yüzlerce km beton tüneller inşa etmekte…

Afganistan’da taş üstünde taş bırakmadılar.

Libya’da Kaddafi iktidarını yıkıp iç savaşın fitilini ateşlediler.

Bosna’da Sırplara gözcülük yaptılar.

NATO budur.

Rusya- Ukrayna Savaşı’nı uzatarak, krizi derinleştirmeyi böylece yeni küresel çatışma alanları oluşturmayı planlamakta.

Türkiye, diyalog siyasetiyle bu fitneye çomak sokuyor.

14-28 Mayıs 2023 seçimleri oyunları bozdu. Türkiye’yi baskılayacak, tehdit edecek gerekçeler bulamıyorlar.

15 Temmuz, NATO’nun Türkiye’yi işgal planıdır;

Bu çok net…

15 Temmuz 2016’dan 8-9 ay önce Türkiye’deki hava savunma sistemlerini söküp götürmeleri de darbe hazırlıklarından biriydi.

Yurtta Sulh Konseyi’nin darbe bildirisinde NATO’ya sadakat açıklaması ipin ucunun kimin elinde olduğunu göstermiyor mu?

Türkiye’nin yetkinliğine tahammülsüzlükleri cinnet noktasında.

Savunma Sanayisini ABD’li şirkete eklemlemeye çalışanlara bir bakılsın…

Kimlikleri, söylemleri, bağlantıları her şeyi açıklıyor.

İHA, SİHA, TOGG, Kızılelma, Karadeniz gazı, Gabar perolleri vb. uykularını kaçırıyor.

1952’de NATO üyesi olan Türkiye’de 6-7 Eylül 1955’te İstanbul’da olayların provokatörü de işte bu yapıdır.

Millet iradesinin temsilcilerinin zindanlara atılması, darağaçlarında katledilmeleri NATO’nun hiç umurunda olmamış, aksine darbecilerin sırtları sıvazlanmıştır.

Türkiye’nin seçimlerini istedikleri gibi yönlendiremediklerinden seçilmişleri diktatör ilan etmekten çekinmemişlerdir.

Atatürk ve Erdoğan’ı düşman unsur gören NATO’nun Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 15 Kasım 2021’de HBO'da yayınlanan Axios programında;

Türkiye’nin NATO'nun sorunlu çocuğu haline geldiğini, NATO müttefiklerinin sert itirazlarına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ruslardan hava savunma sistemi satın almakta ısrar ettiğini, NATO'nun 'demokratik değerlere' bağlılığıyla alay ettiğinden yakınıyordu.

NATO Genel Sekreteri’nin aynı içerikli: “Erdoğan; yargıya müdahale ediyor, siyasi düşmanlarını hapse atıyor ve seçimleri tekrarlıyor. 2016 ve 2017'de Gazetecileri Koruma Komitesi, sıralamasında Türkiye'yi dünyanın 1 numaralı gazeteci hapishanesi olarak koydu." ifadesi,

2023 seçimlerini sabote hazırlığı idi.

“BAY” Stoltenberg, 15 Kasım 2021’de:

"Seçim yapıyorlar. Yakın zamanda muhalefet İstanbul'da seçim kazanmayı başardı. Çeşitli müttefikler Türkiye ile ilgili endişelerini dile getirdi. Müttefiklerimizin bu mesele hakkında güçlü şekilde farklı görüşleri var. Burada (NATO karargâhı) konuşuyoruz. Meseleyi ele alırken politik, diplomatik baskı yöntemlerini kullanıyorlar."diyordu.

2 Ekim 2021’de ForeignPolicy dergisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkeye liderlik edemeyecek kadar hasta olduğu yalanıyla havayı sislendirmeye çalışıyordu.

ForeignPolicy:

"Erdoğan'ın AKP aracılığıyla Türkiye'nin siyasi kurumlarını ya oyduğu ya da kendi iradesine göre şekillendirdiği gerçeği. Bu bağlamda, yapılacak seçimlerin özgür ve adil olacağını hayal etmek zor.

Kazançlarını bu kadar kolay riske atmaları pek olası görünmüyor." diyerek ‘hücrelere’ mesaj veriyordu.

18 Ekim’de 10 Büyükelçi, Kavalagillerin serbest bırakılmasını emir buyuruyorlardı(!)

15 Temmuz, NATO’yu terbiye ediyor.