Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2421.77
BIST 100
10268.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 May 2020

Necip millete  selâm olsun!

Yaşadığımız bu coğrafyanın kıymetini bildiğimizi düşünenlerdenim. Bir toprağı vatan yapan şeyin sırrı sadece o toprağın üstünde yaşayan bizlerde değil, toprağın altında yatanların bize bıraktıklarında da gizlidir.

Yaşadığımız dünyayı bir tarla olarak kabul ederek, zamanında bu tarlaya ekilen tohumların hasat zamanı geldiğinde en gür şekliyle boy vereceğinin umudu yüreğimizi güçlü kılan olgudur.

Bu topraklara bir zamanlar adaletin, sevginin, merhametin ve kardeşliğin tohumunu ekmiş olan cefakâr ve vefakâr çiftçilerin torunlarıyız. Bu sebeple üzerinde vatan diye yaşadığımız bu coğrafyanın kıymetini bilerek hasat vaktinin özlemi ile yüreğimizdeki sevgiyi diri tutarak toprağı sulamamız gerekmektedir. Gerektiğinde gözyaşı, gerektiğinde de sevgi, merhamet ve adaletle…

Herkesin sustuğu yerde konuşmamızın gerekliliği, tarlaya musallat olan kargalara karşı dik duruşumuzun sebebi de bundandır.

Dünya dediğimiz şu tarlanın mazlumların omuzlarında yükseleceğinin umudunu da yüreğimizde diri tutan bu inançtır. Tohumu eken, tarlayı sahipsiz bırakacak değildir. Zamanında atalarımızın ektiği bu tarlalarda filizlenecek tohumların bizim eserimiz olmasının umudunu ve çabasını her zaman canlı tutmalıyız.

İşini inanç ve sevgiyle yapan, tohumunu adalet, merhamet, sevgi ve kardeşlik aşkıyla toprakla buluşturan çiftçilerin torunları olarak hasat vaktinde vefayı unutmadan aynı sevgi ve inançla çalışmamız gerekmektedir.

Bu gerekliliğin en güzel göstergesini mübarek Ramazan ayında en güzel şekilde görmekteyiz. Dünyanın içinde bulunduğu şu zor zamanlarında, atalarımızın bize bıraktığı vefa duygusuyla davrandığımızı gözlerimiz nemlenerek izlediğimi itiraf etmeliyim. Paylaşma ve yardımlaşma ayı olan mübarek Ramazanda, atalarımıza layık olmak umuduyla herkesin sustuğu yerde konuşan, her daim mazlumun yanında olan biz torunları bugün de şu virüs ile boğuşan dünyaya yüreğimizdeki sevgi ve merhamet ile el uzatmaya devam ediyoruz.

Ramazan ayının en güzel hasletlerinden biri olan paylaşma duygusunun en büyük ve en güçlü örneklerini dünya coğrafyasına dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin sunuyoruz. Ki Ramazanın sırlarından biri de bu duyguda gizlidir.

Gözle görülemeyen virüs karşısında dünyanın süper güçleri diye nitelendirilen ülkelerin dahi dize geldiği bir dönemde o ülkelere bile yardım eden bir Türkiye var. Eskiden olduğu gibi yine ve yeniden dünyanın umudu olan bir Türkiye...

Mübarek Ramazan ayında paylaşmanın en güzel örneği olarak “Türkiye’den Dünyanın Bütün Halklarına Sevgilerle” düsturuyla göğsümüzü kabartan bu gururun yanında yardım kolilerinin üzerinde yer alan ve gözlerimizi yaşartan Mevlana’nın o veciz sözüne de değinmeden geçmemek lazım:"Ümitsizliğin ardında nice ümitler var, / Karanlığın ardında nice güneşler var"

Karanlığın ardında güneş gibi duran cefakâr çiftçilerin vefakâr torunlarına selâm olsun.

Ramazan ayında ihtiyaç sahibi ailelere yardım kolisi dağıtmak atalarımızdan bize miras kalan güzel bir geleneğimizdi. Şimdilerde ise sadece ihtiyaç sahibi ailelere yardım kolisi dağıtmanın yanında ihtiyaç sahibi ülkelere de içinde tıbbî malzemelerin bulunduğu kolilerle dolu yardım uçakları gönderiyoruz.

Bu işin en büyük teşekkürünü işin mutfağındakiler hak ediyor. Maske üretiminden tutun da solunum cihazı ve daha bir çok tıbbî malzeme üretimine kadar tüm imkânlarını seferber ederek çalışan koca bir millet, dedelerinden kendilerine kalan vefa mirasıyla çalışmaktadır.

Sağlık çalışanıyla, polisiyle, askeriyle, belediyesiyle, meslek lisesiyle, bilim insanıyla, sanayicisiyle ve adını burada sayamadığımız devletin diğer bütün kurumlarıyla ve en önemlisi de vatandaşıyla sadece biz bize değil, “Biz Dünyaya Yeteriz Türkiyem” felsefesini hayatına nakşetmiş necip bir millet bulunmaktadır.

Üzerinde bulunduğumuz toprak parçasını anlamlı kılarak, geçmiş dönemlerden getirdiğimiz birikimlerimizle dünyaya örnek olmanın engin huzurunu şu mübarek günlerde ruhumuzda yaşıyoruz. Tuttuğumuz oruçların feyzinden istifade edercesine paylaşmanın en güzeliyle bütün dünyaya örnek oluyoruz.

Allah’ın izniyle her karanlık gecenin bir sabahı olduğu gibi bugünler de geçecektir. Sıkıntılar geçtikten ve gün ağardıktan sonra akılda kalan kimin nerede durduğu ve kimin neler yaptığı olacaktır. İşte o gün biz dedelerimizden aldığımız mirasla vefanın ve cefanın en güzel örneğini göstermiş olmanın huzurunu duyacağız yüreğimizde.

Unutmamalıyız ki; doğruluk ve adalet sadece dostun iltifatında değil, düşmanın takdirinde de gizlidir. “Şehirde Latin külahı görmektense Türk sarığını yeğlerim” sözünü düşmanına söyleten Atalarımız, bu merhamet ve adaletin en güzel örneği olarak tarihteki yerini almaktadır.

Biz sadece dostuna değil, düşmanına da merhamet ve adaletle davranmasını öğütlemiş dinin mensubu ve bu şuurda yetişmiş atalarımızın torunu olarak emanete en güzel şekilde sahip çıkmanın gayretini göstermekteyiz.

Mübarek Ramazan günlerinde bize bu güzel duyguyu yaşatan necip millete selâm olsun.