Neo Gladio, NATO/FETÖ saldırıları!
Hayatın çok hızlı aktığı bir zaman dilimindeyiz. Sanırım ahir zaman alametlerinden biri de buydu. Anlık o denli hızlı bir bilgi akışına maruz bırakılıyoruz ki bizler bu karmaşıklık içerisinde boğulurken başka hadiseler cereyan ediyor. Türkiye'nin kendine belirlediği istikameti sosyal medya üzerinden yaptıkları analizlerle kavramaya çalışanlar haliyle panik halinde, çok hızlı ve acele yol almaya çalışıyor. Bu da sık sık hataya düşmemize neden oluyor. 1995 yapımı Smoke(Duman) adlı filmden bir sahneyi hatırladım. Kahramanımız albümü hızla çevirmeye başlayan dostuna; "yavaşlamalısın" der, yavaşlamazsan anlayamazsınu2026 Bana kalırsa olan bitenleri feraset sahibi Anadolu insanının yaptığı gibi aklıselim, derinlikli, arka planını dikkate alarak, duru bir zihinle değerlendirmek gerekiyor.
*
Evet, maalesef ülkemiz şiddetli operasyonlara maruz bırakılıyor. En son Ortaköy'de bir eğlence merkezine bu sefer DEAŞ'in üstlendiği(gizemini koruyor) bir saldırı gerçekleştirildi. Ondan bir ay kadar evvel Beşiktaş'ta PKK/TAK terör örgütünün üstelendiği bir saldırıyla sarsıldık. Arada FETÖ terör örgütü Rus Büyükelçisine suikast düzenledi. Terör örgütlerinin kendi aralarında yaptıkları görev dağılımına bakar mısınız? İlginçtir, saldırıları hangi terör örgütü üstlenirse üstlensin içerideki yerleşik ihanet şebekesi de aralıksız terörün algısını üretiyor. Örneğin son saldırıda ağız birliği etmişçesine bunun bir "hayat tarzı katliamı" olduğunu dillendiriyorlar! Bunu bilinçli olarak yapıyorlar çünkü niyetleri iç çatışma ortamı yaratmak!
Şimdi biraz geriye gidelimu2026 27 Mayıs darbesinde ABD'nin talimatıyla bir gece içinde 250'si general tam 7 bin subay tasfiye edilmişti. Bu aynı zamanda TSK'ya yapılan bir Gladio operasyonuydu. 27 Mayıs'tan sonraki darbelerde, faili meçhul cinayetlerde ve toplumsal fay hatlarına dönük yapılan operasyonlarda Gladio ve işbirlikçi tayfa aktif rol aldı. FETÖ ise vakti geldiğinde bayrağı teslim almak için bir taraftan sinsice örgütleniyor bir taraftan da üst aklın emelleri doğrultusunda operasyonlarda rol alıyordu. Hablemitoğlu ve Uğur Mumcu cinayetlerinde olduğu gibi! İçeride konuşlandırılan Gladio'nun devir teslim töreni Ergenekon'la yapıldı. Kuşkusuz 10 yıl evveline göre şimdi daha oturaklı, daha aklıselim tespitler yapabiliyoruz. Hayatı biraz da yolda düşe kalka öğreniyor insan. O yıllar biz bunun bir devir teslim töreni olduğu gerçeğini ıskaladık... Bu konuda ilk uyananlardan biri kuşkusuz Erdoğan olmuştu.
Veli Küçük gibi işi bitmiş adamları vitrine koyarak çoğu insanı yanılttılar. Oysa Hrant Dink'in katledilmesiyle altyapısı kurgulanan planlı, hesaplı bir teslimat süreciydi yaşananlar. Üst akıl, pislikleri ortaya çıkan Gladio'yu yenilemek ve aktif operasyonlarda yeniden kullanmak için deşifre olmamış ajanlarını FETÖ'ye devretti. Dolayısıyla bugün DEAŞ, FETÖ, PKK gibi NATO kolluk kuvvetleri ile mücadele ediyoruz. Ortadoğu'da savaş isteyen küresel yapı, huzur isteyen ve tüm planlarını altüst eden Türkiye'ye Neo Gladio aracılığıyla savaş açmış durumdadır. Bu yüzden terör örgütlerinin isimlerinin ayrı harflerden oluşması sizleri yanıltmasın. Bu aynı zamanda bilgi kirliliğine ve ciddi bir zihin bulanıklığına yol açıyor. Bu saldırılar Türkiye'ye açılmış bir savaştır. Çünkü Türkiye her geçen gün büyümekte ve İslam ülkelerinin umudu olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Terör örgütleri marifetiyle bölgede kaos isteyen üst aklın planlarını da bozmaktadır.
ABD 2015'te 585 milyar dolarlık savunma bütçesi ayırdı. Bu bütçe 14 ülkenin toplamından daha büyük! Amerikalıların vergileriyle tedarik edilen bir silah bütçesinden bahsediyoruz. Ancak ABD'nin dış politikası Ortadoğu'da kan ve gözyaşına neden olmaktan başka bir işe yaramadı. Terör örgütlerine de boşuna masraf yapıyor. Türkiye'de olduğu gibi hiçbir netice elde edemiyorlar. Amerikalı ekonomistlere göre bugün ABD'nin orta sınıfı her geçen gün erimekte ve büyük bir kesim ABD politikalarından şikayetçi. Lakin Türkiye'deki manevi destekçileri ABD'nin ülkemize yönelik yol açtığı tahribattan memnun! İçeride Gladio'nun emelleri doğrultusunda iş tutan kadrolu ajanların terör saldırıları karşısında aldıkları tavırlara bakıldığında bunu daha iyi anlıyoruz.
Son saldırıyı yaşam tarzına yapılmış bir katliam olarak göstererek akılları sıra yaklaşan başkanlık referandumunu kesintiye uğratmak niyetindeler. Sözüm ona "duayen" olarak pazarlanan bazı acenteler ise daha evvel iç savaş çağrısı dahi yapmış ancak bir sonuç elde edememişlerdi. Şimdi de bazı medya organlarıyla birlikte bu saldırıyı Müslümanlara mal ederek kendi nüfuz alanlarını genişletmeye çalışıyorlar. Bizim mahallenin ezik tipleri de bu tür algı oyunlarına alet olarak ateşe benzinle gidiyor! Kimileri de kurtarıcı Mesih beklentisi içerisinde Neo Gladio'nun alttan alta destek verdiği kişilere bel bağlayarak durumdan vazife çıkarıyor. Medya organlarımız ise bilgi kirliliği yaymaktan bir türlü resmin geneline odaklanamıyor ve ülke çapında ciddi bir birliktelik seferberliği başlatamıyorlar. Kısacası Erdoğan ve Anadolu insanı dışında herkesin farklı bir ajandası ve yol planı var. Ya da kafaları karmakarışık. Bu tür hadiselerde bunu daha net görüyoruz. Oysa birbirimize ne kadar sahip çıkarsak tuzakları o kadar boşa çıkacaktır. Buna odaklanalım derim.
