Netflix'in Don't Look Up filmi neyi anlatıyor?
Netflix'in son dönemde en çok izlenen filmleri arasında yer alan 'Don't Look Up'ı günümüzü hicveden ve göndermeler yapan bir bilim kurgu… Açgözlü iş insanları, önyargılı medya kuruluşları, öfkeli komplo teorisyenleri ve hükümetin bilimsel verileri kasıtlı olarak bozma girişimi nedeniyle Kate ve Randall’ın çektiklerini konu ediyor. Bash şirketinin CEO’su olan Peter Isherwell çok dikkat çekiyor. Bash şirketi günümüzde Apple, Amazon, Google ve Meta gibi küresel teknoloji devlerini izleyicilere anımsatıyor. Bash’ın CEO’su ve beyni ise dünyanın en zengin üçüncü adamı olan Peter Isherwell’dir. “BASH LiiF” adlı yeni bir telefonun piyasaya sürülmesi sırasında kendisini görüyoruz. Peter'ın davranışı ve sıklıkla giydiği gri kıyafetleri Meta’nın kurucusu Mark Zuckerberg'i anımsatıyor. Bununla birlikte insanlığın uzun vadeli hayatta kalmasını sağlamak için Mars'ta bir insan kolonisi kurma hedefi sebebiyle Elon Musk'ı da anımsattığının altını çizmemiz gerekiyor.
Peter Isherwell aslında kim?
Isherwell gibi CEO’lara duyulan büyük ilgi ve sevgi, sosyal paylaşım ağlarının ve iletişim araçların dezenformasyon, manipülasyon ve siyasi istikrarsızlaştırma için bilgi üretmesi teknolojinin insanları umutsuzluğa düşürdüğü ve bu tip insanlar için tek gayenin para kazanma olduğu ortaya çıkıyor. Kişisel verilerin ve bireysel mahremiyetin önemsiz olduğu günümüz dünyasında var olan şirket yöneticilerine de güven duyulmaması gerektiği izleyicilere mesaj olarak sunulmaktadır. Onlar için kar ve bireysel menfaatlerin ön planda olduğu sunulmaktadır.
Film günümüz teknoloji dünyasına derin göndermeler taşımakta ve Peter ile birlikte GAFAM olarak adlandırılan Google, Amazon, Facebook, Apple, Microsoft beşlisi de etkisini hissettirmektedir. Bu beş büyük Amerikan şirketi günümüz dijital pazarını yönetmekte ve günlük hayatımızda çok önemli bir rol oynamaktadır. Filmde de bu etki hissedilmektedir.
Aslında bu büyük şirketlerin dünyayı yönettiği, toplumu yönlendirdiği, devletler üstü bir etkiye sahip olduğu, istediği bilgi ve haberleri sunabilecekleri ve böylelikle her anlamda güçlü bir temsiliyete sahip oldukları filmin bütününde bize sunulmaktadır. Kişisel güvenliği ve veri önemini arka plana iten bu şirketlerin tek odak noktalarının ticari kar olduğu filmin alt mesajları olarak karşımıza çıkmaktadır. Filmde, günümüzün akıllı telefonlarının reklam amacıyla topladığı kişisel verilerin miktarıyla ilgili güncel endişelere değiniliyor.
Kuyrukluyıldız dünyanın sonunu getirecek mi?
Filmde dünyaya çarpacak bir kuyrukluyıldızın herkesi öldüreceği sunuluyor. Peter Isherwell'in kuyrukluyıldızı küçük parçalara ayırma planı göze çarpmaktadır. Peter'ın son teknoloji BASH uzay gemisiyle ölü bir dünyadan kaçmak için başka bir gezegene seyahat ettiğini de anlıyoruz. Bir sahnede, Marshall'ın BASH telefonu, Riley Bina canlı televizyonda adından bahsettikten sonra DJ Chello'nun son single'ını otomatik olarak satın alıyor. Bu, insanların elektronik cihazların altında nasıl dinlendiğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. Randall'a BASH'in kendisinde 40 milyondan fazla veri noktası olduğunu ve astronomun nasıl öleceğini %96,5 doğrulukla tahmin edebildiğini nasıl söylediğini görüyoruz. Veri işlemesinin etkisini böylece görüyoruz.
Bugün bir meteorun dünyaya gelmesi ve tüm dünyayı yok edecek olması ütopik gelse de bilimsel olarak ihtimaller arasında yer almaktadır. Peter gibi önemli CEO’lar günümüzde insanları ikna etmiş ve her dediklerine inandırmış durumdadır. Musk nasıl bir açıklama yaptıktan sonra kripto paralarda değer değişimi oluyorsa filmde de aynı durum söz konusudur. Dolayısıyla bu senaryo ihtimaller dâhilindedir.
