Niçin Allah'tan korkmalıyım?

Öyle ya!...

Beni cehaletin karanlıklarından aydınlığa alan...

İslam aydınlığından da ibadetleri sevdirip yolumu daha da aydınlatan...

Gökleri ve yerleri hizmetime veren...

Hastalandığımda bana şifa veren...

Dualarıma icabet eden ve çokça bağışlayan Allah’tan hangi gerekçelerle korkmam emrediliyor?

“Ey iman edenler, Allah’tan hakkıyla korkun ve ancak müslüman olarak ölün.”[1]

Allah’tan hakkıyla korkmak!... Korkunun hakkı verilmediğinde korkmuş sayılamayacağız! Derken bu ayetle amel edememiş olacağız!...

Peki, Korkunun hakkını nasıl vereceğiz?

Değerli kardeşim...!

Ayetin devamına baktığımızda hangi sebepten korkmamız gerektiğini çok rahat bir şekilde görebiliriz:

“...ancak müslüman olarak ölün.”

Yani müslüman olarak ölmeme ihtimalimiz var!

Yani müslüman olarak ölün emri olmasına rağmen amel edememe (Müslüman olarak ölememe) durumumuz var!

Bu sebepten dolayı günde en az kırk defa Fatiha suresinde “ihdina sıradel mustagim!” bizi hidayete eriştir diyoruz ya!

Müslüman olarak can vermek elimizde olsaydı hidayetin elden gitme sorunu olmayacağı için kimse Allah’tan korkmazdı...

Evet... Dilediğine hidayet veren ve dilediğinden de hidayetini geri alan Allah’tan korkulmazsa kimden korkulur?

Hidayetin elden gitme olasılığı bakın bize nasıl hatırlatılıyor:

“Onlar: "Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi (haktan) kaydırma, bize kendi katından rahmet ihsan et. Şüphesiz ki sen çok bağışta bulunansın, (derler.)”[2]

Demek ki Hidayetten saptırmaması için Allah’a çokça yalvaracakmışız!... Çünkü Allah’ın biz iman edenlere vermiş olduğu en büyük nimet hidayet nimetidir... Bu hidayet nimetinin ne olduğunu bilmezsek şuna inanın ki hidayette kalma adına ne Allah’a yalvarırız ne de Allah’tan gereği gibi korkarız!

Peki, nedir hidayet?

Değerli kardeşim! Bil ki hidayette kalıp hidayette ölmek demek Allah’ın rahmeti ile ebedi bir cennet demektir... Ve ebediyen cehenneme girmemek demektir... Bir insan cennet ve cehennemin nasıl bir mekân olduğunu bilmezse yine hidayette kalıp hidayette ölmenin ne kadar önemli olduğunu bilemez demektir...

Nuh aleyhisselam’ın eşine ve çocuğuna nasip olmayan!

Lut aleyhisselamın eşine nasip olmayan!

İbrahim aleyhisselamın babasına nasip olmayan!

Allah resulü aleyhisselam’ın amcasına nasip olmayan hidayet sana nasip olmuşsa bu hidayetin önemini bil ve elinden alınmaması için ölünceye kadar Allah’a yalvar... Şunu çok iyi bil ki:

HİDAYETTE KALMAK SENİN ELİNDE DEĞİLDİR!

Ey nefsim!.... Sen Allah’tan korkmayacaksın da kim korkacak!:(

[1] A’li İmran,102.ayet

[2] A’li İmran,8