Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.90
Gram Altın
2445.27
BIST 100
10173.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

29 Ağustos 2018

Niteliğin ölümü

Allah rahmet etsin, Oğuz Atay'ın ilan ettiği insanlığın ölümünün ardından, sonunda nitelik de öldü. İlk insandan başlayarak insanın kucağında büyütüp geliştirdiği, neredeyse onunla yaşıt olan nitelik modern süreçteki olgunluk aşamasına rağmen ciddi hasarlar almış, makinenin hayatımıza girmesiyle hayati zorluklarla karşılaşmaya başlamıştı. Özellikle cep telefonu ve bilgisayarın hayatımıza girmesinden sonra ağır bir komaya giren niteliğin, İkinci Dünya Savaşı'nda insanlığın kaybedilmesiyle beraber derin bir üzüntü içinde olduğu zaten biliniyordu.

Ne zamandır can çekişen nitelik, Donald John Trump'ın ABD'ye başkan seçilmesiyle ani bir şok geçirmiş, komaya girmişti. Nesli tükenmeyle karşı karşıya kalan niteliğin son zamanlarda kurumsal alanlara girişi de yasaklanmıştı. Hayatı boyunca sürekli zorluklarla karşı karşıya kalan, tarih boyunca özellikle siyasetin saldırılarına maruz kalan nitelik bütün bunlara direnmiş, ayakta kalmayı sürdürmüştü. Ancak televizyonun, bilgisayar ve özellikle cep telefonlarının hayatımıza girmesiyle umudunu tamamen yitiren nitelik 'ölmüş olsa bile insanlıktan bu kadar uzaklaşmaya, insanlığın hatırasına bu kadar saygısızlık yapmaya, bu kadar ifşaya, bu kadar görselliğe, akla karşı bu kadar saldırıya artık dayanamayacağım' deyip dış dünyadan kaçmış, kitap okuyan az sayıdaki insanın içine gizlenmişti. Okuyan, tefekkür eden, toplumun uzaklarında yaşayan nadir insanların derinlerine gizlendiği halde kendisine yönelik tehditlerin hiç bitmediği nitelik 'bu gezegende artık bana yer kalmadı' diyerek bir daha gelmemek üzere dünyayı terk etti.

Her iklimde yetişmeyen, özenli bakım gerektiren, insanlığın özene bezene büyütüp geliştirdiği, bir zamanlar neredeyse bütün medeniyetlerin üzerine titrediği nitelik, kütüphanelerin tenhalaşması ve yerini internet kafelere bırakması, kıraathanelerin yerini kahvehanelere, sohbetlerin yerini cep telefonu ekranlarına terk etmesiyle birlikte uzun süredir hasta yatağında zor nefes alıyordu. Batı medeniyetinin öteki bütün medeniyetlere kazık atarak onları yeryüzünden silme çabasını artık gizlemeden, alenen ortaya koymasının somut örneği olan Trump'ın gövdesinde cisimleşen 'nitelik düşmanlığının' kendisini dışarı çıkamaz hale getirdiğini ve son zamanlarda Batı medeniyetinin yok ediciliği karşısında elden ayaktan düşerek umudunu iyice kaybettiğini yakın arkadaşı umuda açıklayan nitelik, bir zamanlar en büyük dostu olan Müslümanların da artık kendisinin yüzüne bakmadığını, bu ayrılığın da kalbine bıçak gibi saplandığını ifade etti. Kendisiyle yapılan son mülakatta 'beni cam ekranlar bitirdi' diyen nitelik, en büyük düşmanının Batı medeniyeti olduğunu, onun güzel bakışlarına aldandığını; en büyük hatasının bilgiyi insanın içinden çıkarıp ansiklopedi maddelerine emanet etmek olduğunu söyledi. Bunun ardından, diye konuştu nitelik, google rahata alıştırdı beni, varlık gerekçem olan araştırmayı, merakı ortadan kaldırdı, sonrasında ise facebook, twitter ve instagram benzeri nitelik düşmanları özsuyumu emerek beni kuru kemiğe dönüştürdü. Gözyaşları içinde, ilkesizliğin, ihanetin, vefasızlığın, hırsın, adaletsizlik ve liyakatsizliğin darbelerine dayanamadığını söyleyen nitelik, 'Müslümanlar tarafından bile terk edildikten sonra artık yaşamamın bir anlamı kalmadı' dedi. Mirasını kime bırakacağı sorusunu ise hüzünlü bir bakış ile geçiştirdi.

Bilindiği gibi, son dönemlerde hayatın her alanında saldırıya uğrayan ve önce devletlerden, çok uluslu şirketler ile bilumum kamusal alanlardan yasaklanan niteliğin, aile içinde yaşamasına bile müsaade edilmiyordu. Postmodern süreçte büyük bir yalnızlığa terk edilen ve soyu kurumayla yüz yüze kalan niteliğin tarihin, kitapların, geleneklerin ve kadim bilgeliklerin yaptığı bütün müdahalelere rağmen kurtarılamaması dünyada hiçbir şaşkınlık yaratmadı. Zaten ortalıkta görünmediğinden ortadan kalkması da dikkat çekmedi. Hatırlanacağı gibi Birinci Dünya Savaşı'nda ağır yaralar alan, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından insanlık ölmüş, geriye miras olarak niteliği bırakmıştı. Saçları ağaran, gözlerinin feri soluklaşan, nefes alıp vermekte güçlük çeken nitelik ise insanlığı kurtarmak için elinden geleni yapmış, ancak muvaffak olmak bir yana, kendisini bile ölümden kurtaramamıştı. Önceleri eğlence ortamlarına, dedikodu mekanlarına, kahvelere girmesi yasaklanan nitelik, son zamanlarda devlet dairelerine, sanat ve edebiyat çevrelerine de alınmamaya başlamış, tamamen yalnızlaştırılmıştı.

Niteliğin özgeçmişi

İnsan aklının eseri olan nitelik, hayatı boyunca en büyük desteği, insan kalbinin doğurduğu insanlıktan almıştır. Doğum tarihi bilinmemekle beraber, Ortadoğu coğrafyasında doğduğu, dünya yolculuğuna oradan çıktığı tahmin edilmektedir. Peygamberler, Kitap sözleri, veliler, alimler, arifler ve sanatkarlar tarafından özenle beslenmiş, bütün çağlarda hürmet görmüştür. Hürmet gördükçe gelişmiş, serpilmiş ve dünyanın yüz aynası olarak bütün gelişmelerin ilham kaynağı olarak kalmamış, aklın mirasçısı olarak barışın da teminatı olmuştur. Olgunluk evresini insanlıkla en iyi sentezlendiği Hazreti Muhammet zamanında geçiren nitelik, bilim, kültür, sanat, maarif, mimari, edebiyat gibi alanlara hep destek vermiş, bunlardan aldığı ilhamla da insanlığı bir baştan ötekine fethetmiştir. Hiçbir zaman aşırılıktan yana olmayan nitelik, kendisine hedef olarak hep 'ölçüyü' belirlemiştir. Kendisine uygun iklimlerde hızlıca gelişip boy veren nitelik, uygun olmayan ortamlardan ise sessizce uzaklaşmayı bilmiştir. İnsanlık başta olmak üzere çalışkanlık, emek, hakka hukuka riayet, doğru sözlülük, diğergamlık, mertlik, adalet gibi kavramlarla kuvvetlenen nitelik; tembellik, yozlaşma, haksızlık, yalan, riya, yalakalık, bencillik ve adam kayırmacılık tarafından saldırıya uğramış, zamanın akışını hızlandırmasıyla da sabrını yitirerek hayata gözlerini yummuştur. Allah rahmet eylesin.