Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2456.50
BIST 100
10262.99
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Ağustos 2022

Nobel'in en güçlü adayı

Recep Tayyip Erdoğan, artık bir dünya lideri olmanın ötesine geçti. O barışın temsilcisi, uzlaşmanın sembolü oldu. Lviv’de yapılan üçlü zirveden sonra tüm dünya gördü ki Birleşmiş Milletler’in başında sanki Guterres değil, Erdoğan var.

Bizim Recep Tayyip Erdoğan’a övgüler dizmemize gerek yok. O zaten tüm dünyadan yeterince övgü alıyor. Sevenler ona sıcak yaklaşıyor, çabalarını takdirle karşılayıp şükran ifadelerini dile getiriyorlar. Sevmeyenler bile saygı duyup şapka çıkarıyor.

Taraflı, tarafsız, tüm dünya medyasında sözleri manşet oluyor. Erdoğan, dünya güvenliğinin arabulucusu durumunda. Tüm ülkeleri olumsuz etkileyen savaşın müzakere yoluyla çözüleceğine gönülden inanıyor. “Müzakere masasına giden en kısa ve adil yolu tespit etmeliyiz” diyor. Acil ateşkes çağrısında bulunuyor. Avrupa medyası kadar, Rus basını da iki ülke arasındaki arabulucu rolünü üstlenecek tek liderin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu yazdı dün.

***

Rusya savaşın başlangıcında tüm Ukrayna’yı hedef almış, Ukrayna’nın başkenti dâhil tüm büyük şehirlerini füzelerle yerle bir etmişti. Ukrayna, doğu bölgesinde sıkışan savaşın yanı sıra tahrip olmuş altyapısını da düzeltmenin çabası içinde. İşte bu noktada en güçlü destek Erdoğan’dan geldi. Savaşa rağmen Ukrayna altyapısını yeniden yapmak için ülke olarak destek vereceklerini söyledi.

Savaş devam ederken Ukrayna’ya gidip barış görüşmeleri yapmak, Ukrayna altyapısının yeniden inşası için işçisinden müteahhidine bir bütün olarak Türk insanını seferber etmek her babayiğidin harcı değildir.

Erdoğan’ın liderliği tüm dünyaca tescillenmişken, bence 6 +1’le muhalefeti oluşturan partiler de bir karar almalıdır. “Yiğidin hakkını yiğide vererek” Erdoğan’ın liderliğine duydukları saygıyı dile getirmeli ve 2023 seçimlerinden aday göstermeyerek Recep Tayyip Erdoğan’ın ustalık yıllarında bir dönem daha ülkeyi yönetmesine destek olacaklarını açıklamalıdırlar.

***

Bu aşamada atılması gereken en önemli adım, Rusya ile Ukrayna arasında acilen bir ateşkesin sağlanmasıdır. Lviv görüşmesi kadar, bu aybaşı Soçi’de Putin ile görüşen Erdoğan, o görüşmede de acil ateşkes düşüncesini dile getirmiştir. Savaşın tahribatını ortadan kaldırmak ve daha fazla can kaybı ve yıkımı önlemek için kış gelmeden acilen ateşkes imzalanmalıdır.

Tahıl koridoru kadar, Çernobil benzeri yeni bir nükleer tehlikeyi önlemede Erdoğan’ın çabaları ve acil ateşkes çağırıları bütün dünyanın takdirini kazandı. Nobel Barış Ödülü’nün en güçlü adayı olmasına rağmen siyasi sebeplerle Erdoğan’a bu ödül verilmese bile Erdoğan, tüm dünyada gönüllerin barış sembolü haline gelmiştir.

Dikkatle izlediğinizde şu sonucu siz de rahatlıkla çıkarabilirsiniz: Eğer ABD, F 16’ları kısa sürede Türkiye’ye vermeyi onaylarsa artık Amerikalılar da Erdoğan’ı değiştirme çabalarından vaz geçip, onun liderliğine saygı duyuyorlar demektir. F 16’ları verme karar sürecini 2023 seçimleri sonrasına ertelerlerse kötü niyetleri devam ediyor demektir. Bekleyip göreceğiz.