Dolar (USD)
32.17
Euro (EUR)
35.01
Gram Altın
2467.55
BIST 100
10158.63
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Eylül 2017

Nur ve kir

"Oluklar çift, birinden nur akar, birinden kir" diyor, Şairler Sultanı ( Necip Fazıl Kısakürek)

Hak ve batıl...

İman ve küfür...

Küfür tek millet.

İman da tek millet.

Ezelden ebede sürecek bu mücadele. Şartların oluşmasının beklemeyecek iman ehli, " Ya sefer !" deyip yola çıkacak zaferi ise Allah'tan bekleyecek. Düşmanın çokluğu ehli iman için korkulacak bir durum olmaz, korkunç olan cihattan kaçıp Allah'a asi olmak.

Ehli küfür şeytani yollara denemekten geri durmayacak.

Bazen açıktan, bazen sureti haktan görünüp zehrini yaymak istemiş, din istismarcılarını yıkıcı güç olarak kullanmış ve kullanmakta. Doğrudan saldırılarında hedefe ulaşamayınca din adamı cemaat kisvesi altında FETÖ türü yapılarla zehrini enjekte etmek istedi, isteyecek.

Mukaddes değerleri kirletmeye cür'et etti.

Şehitliklerde içki içilmesi, göbek atılması bu Haçlı zihniyetinin içimize yerleştirdiği uşaklarının 'etkinliği'.

İslam ve tarih düşmanlığı tedrisat sürecinin sonucu. Dine hurafe, gerici, tarihe masal diyen müfredatla yetiştiler. Adına ' çağdaş uygarlık' denen bu 'mankurtlaştırma' projesinin melanet yüzünü 15 Temmuz 2016'da bir kez daha gördük.

FETÖ, içkiyi, kumarı, hırsızlığı, fuhşiyatı 'tedbir' adı altında meşrulaştırırken, Ulusalcı zihniyet ' sosyal etkinlik' maskesiyle ve 'helal' fetvasıyla inançları kirletmeye çalışıyor. Milletin üzerine ateş açanların mahkemelerdeki savunmalarında " Akıncı Üssü'ne sosyal etkinlik için gittik." sözleri FETÖ- Ulusalcı ittifakının ayrıca bir delili durumunda.

Yıllar önce iki kişinin şöyle konuşmalarına şahit olmuştum. Babası, Millu00ee Eğitim Bakanlığı yapmış bir şairden bahsediyorlardı.

Biri diyor ki: C.Y.'nin mezarı burada. Şarabı çok sevdiğinden, mezarını ziyarete gelenler, mezara şarap döküyorlarmış."

Öbürü de diyor ki: Ya, şarabı dökmeseler, şişeyle bıraksalar da gelen hayrına içse !"

Zihniyet bu.

Şehitlikte içki rezaleti ilk değil.

18 Mart 1962'de Kadeş rezaletine şahit olunur. Malum Ulusalcı zihniyetin çağdaş yaşamcı gençliği Kadeş adlı gemiyle Çanakkale'ye (Şehitliğe) gezi düzenler. Kadeş'e bin kadar ilerici, öncü genç doldurulur. Gemiyi içkiyle de doldururlar. Gemide ayık kimse kalmaz, kumar ve fuhuş ( sosyal etkinlik) yapılır.

1960'a kadar şehitliğin durumu ise içler acısıdır.

38 yıl şehitliğe girişler yasaklanır. 1953'te Menderes halkın ziyaretine açar.

1933'te içlerinde Hüseyin Nihal Atsız, Tevfik İleri, Fethi Tevetoğlu'nun da bulunduğu on kadar genç ilk defa şehitliği ziyaret ederler. Bu olayı 'tehlikeli' gören devrin hükümranları rahatsız olurlar, tehdit ederler. Bu olaydan üç yıl sonra (1936) Fethi Tevetoğlu ve bir grup arkadaşı hakkında " 'Mürteci' Mehmet Akif Ersoy'un cenaze namazına katıldıklarından" dolayı haklarında yakalama kararı çıkartılır ve uzun bir süre kaçak yaşarlar. Bu olayı 1983'te bir konferansta bizzat merhum Tevetoğlu'ndan dinlemiştim.

İstiklal Marşı şairinin cenazesine katılmayı yasaklayan bir zihniyet...

1926'da İngilizler, 1930'da da Fransızlar Çanakkale'de anıt mezarlarını yaparlar. Biz ise şehitliğimizi 1960'ta ancak yapabiliriz.

Cihat emrini terörle anlamdaş hale getirmek isteyenler, FETÖ'yü kurup yönettiler. Dini doğrudan düşman görenlerle de ittifak yaptırdılar. Bunlar Arakan'da Suriye'de Irak'ta, Bosna'da Müslümanları katledenlerin yoldaşları.

Bunlar, Bangladeş'e sığınmak isteyen Arakanlı mültecileri yakalayıp Myanmar'daki zalimlere teslim eden Bangladeşli generallerin yoldaşları. Bunlar, Stalin zulmünden kaçıp Türkiye'ye sığınan Azeru00eeleri Stalin'e teslim eden, onların kurşuna dizilmelerini zevkle seyreden şeflik rejminin, gestapo şefleri.

Kork, Allah'tan korkmayandan.

"Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya

Yüz üstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya !"

Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacak.