Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2431.90
BIST 100
9969.32
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Temmuz 2018

Öğretmenler huzursuz

"Öğretmenlik mesleği fedakarlık, özveri mesleğidir. Konfor arıyorsanız bu meslek uygun değil. Öğretmenin her zaman huzursuz olması gerekir. Çocuğun huzuru için öğretmenin huzursuzluğu şart görünüyor. Bu işin basit bir memuriyet olmadığını fark edin"

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğretmen ataması için Bakanlığın Başöğretmen Salonunda düzenlenen törende, öğretmen adaylarına böyle seslendi.

Eyvallah! Kabul edilebilir bir bakış. Yine fedakarlık var. Bu zaten öğretmenlerin hayatıdır. Biraz fedakarlık da devlet yapsa diyorum. Aslında fedakarlık da değil, adalet sağlasa her bakımdan. Özlük haklarında özellikle. Öğretmenlik ihtisas mesleğidir. Diğer mesleklerde uzmanların aldığı maaş ortada iken öğretmenin durumu maalesef üzülecek durumda.

Öğretmenler oldukça fedakar, bunu çok iyi biliyorum. Gönüllülük esasına bağlı o kadar çok işin içinde ki öğretmenler. Öğretmenler devletin her işini yapıyor! Bir yıl içinde ne kadar belirli gün ve hafta var ise hepsinde öğretmenler gece gündüz, mesai içi veya dışı fark etmeden görev alıyor. Bunun karşılığında teşekkür bile alamıyor öğretmen.

Bakan Selçuk, "Eminim menzil sizin için atanmış olmak değil, esas yolculuk şimdi başlıyor ve bu yolculuğunuzun çocukların hayrına olması, onların çok daha güzel bir geleceğe kavuşması için ne kadar önemli olduğunu sanırım anlatmama gerek yok." dedi.

Öğretmenler de diyor ki: "Atanmış olmak değil, adanmış olmak esastır". Evet, bir öğretmenin adanmış olması gerekir. Ne yazık ki atananlar ile adananlar arasında bir fark gözetilmiyor. Her ay maaşından düzenli bir şekilde öğrencilerine burs veren öğretmenler var. Bu öğretmenlerin oluşturduğu iyilik havuzundan okuyan veya üniversiteye devam eden mezun öğrenciler yararlanıyor. Bunu ancak mesleğine ve memleketine adanan öğretmenler yapabilir. Peki, bu öğretmenler ne karşılığında bunu yapıyor? Kim zorluyor bu öğretmenleri?

"Derslerinize başlamadan önce bir şeye dikkat edin lütfen. Sınıfınızdaki bütün çocukların gözüne gözünüz değmeden derse başlamayın ve lütfen onların gözünden kalbine akan bir şeyler olduğunu hissedin. O zaman sizin öğretmenliğiniz başlamıştır." diyor Bakan Selçuk. Güzel diyor. Öğretmenlik devlet memurluğu değildir. Öğretmenlik bir şeyi öğretmek de değildir. Öğretmenin hal dili mühimdir.

Zaten Bakan Selçuk, "Kendisini çok iyi yetiştiren bir öğretmen, koridorda yürüse bile bir çocuğun yetişmesine hizmet eder, haliyle, tavrıyla duruşuyla görüsüyle bu çocuğun gelişmesi için çok rahatlıkla katkı sağlar." diyor. Demek ki öğretmenin işi o kadar zor ki! Demek ki öğretmen olmak, ateşten gömleği giymek demektir. Sizin bakışınız, sözünüz, şakanız, paylaşımınız, kısacası her haliniz takip ediliyor. Bir yanlış anlama veya bir pot halinde bitersiniz. Ülkemizde de anlamadan dinlemeden bu şekilde nice öğretmenin hayatı bitirilmiştir.

Sayın Bakan, öğrencilerinizi ayırmayın, özellikle de akademik başarılarına göre, diyor. Bu yaklaşımı unutmuştuk. Bu yaklaşımın hayat bulması bir neslin kurtulması demektir. Zira yeteneklerin, güzel ahlakın işe yaramadığı, iyi test çözmenin parası bol ama insanlığı zayıf işler kazandırdığı bir dönemdeyiz.

Öğretmen kimseyi ayırmasın, bu tamam ama devlet de böyle fedakarlıkla icra edilen mesleğin mensuplarını görsün. Öğretmen huzursuz olsun ama itibarlı olsun. Zaten öğretmenler huzursuz, tatilsiz ama itibarsız olmasın. Şöyle de denilmesin, ne ki haftada 15 saat çalışıyorsunuz, 3 ay tatil! Öğretmenlerin sinir olduğu bu cümleyi kim kurarsa büyük vebal altındadır. Şu an yaz dönemindeyiz. Gidin okullara, bakın, ne göreceksiniz! Okullarda yaz kursları var. Öğretmenler sınıfta. Evet, yanlış duymadınız! Neymiş tatil yapan öğretmen yokmuş! Hem tatile gidilecek maddi güç nerede!

"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir" sözüne atıfta bulunuyor Bakan Selçuk. Demek ki öğretmenler bir ordudur. Ordunun da morali önemlidir. Öğretmenlerin sıkıntılarını saymaya gerek yok.

Aliya İzzetbegoviç'in "Yeryüzünün öğretmeni olmak için gökyüzünün öğrencisi olmak gerekir" sözünü hatırlatan Bakan Selçuk'a öğretmenlerin güveni tam. Öğretmenler, öğrencilerin ve ülkenin geleceği için zaten huzursuzdur ama bari sahipsiz olmasın! Vesselam!