Dolar (USD)
32.40
Euro (EUR)
34.57
Gram Altın
2382.23
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Aralık 2014

ÖĞRETMENLERİMİZ(1)

İki hafta önce 24 Kasım Öğretmenler Günü çeşitli etkinliklerlekutlandı.

Bu vesileyleEdirne'den Ardahan'a kadar yurdun dört bir köşesinde en güç koşullarda görevini özveriyle sürdüren öğretmenlerimizi kutlarken eğitim sorununa da bir nebze olsun değinmek istemiştik.

Gündemin yoğunluğundan ancak bugün fırsat bulabildik.

Eğitim sorunu güncelliğini koruduğundan gecikmiş sayılmayız.

Şüphesiz tüm meslekler saygıdeğerdir ama öğretmenlik mesleğinin ayrıcalığı vardır.

Çünkü geleceğimizi şekillendiren mimarlardır.

Malzemesi insandır.

İnsanise en kutsal varlıktır.

Toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini sağlayan temel faktör; nitelikli insandır.

İnsana bu vasfı kazandıran da eğitimdir, öğretmendir.

Ülkenin doğal zenginliği kıt, sermaye birikimi yetersiz olabilir.

Eğer nitelikli iş gücüne sahipse bunların önemi ikinci planda kalır.

Ülke süratle kalkınır.

2.Dünya Savaşı sonrası Almanya ve Japonya buna iyi birer örnektir.

Savaşta yerle bir olan bu iki ülke, nitelikli insanları sayesinde kısa zamanda dünyanın en gelişmiş ülkeleri haline gelmeyi başardı.

Bizim de aynı yolu izlememiz gerekir.

"Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" kültüründen gelen bizlere zaten bu yakışır.

Son yıllarda eğitim konusunda yüzümüzü güldüren çok başarılı hamlelere şahit olmamız memnuniyet verici.

Eğitime bütçeden ayrılan pay artırıldı.

205 binderslik inşa edildi.

Ders kitapları ücretsiz oldu.

Öğrencilere tablet bilgisayar dağıtımı başladı.

Üniversitesi olmayan şehir kalmadı, yüksek okullar ilçelere kadar yayıldı.

Son 10 yılda 400 bin öğretmen ataması yapıldı.

Öğretmenlerin özlük hakları iyileştirildi.

Bütün bunlar tabii ki olumlu gelişmeler.

Ne var ki halledilmesi gereken hala pek çok sorun mevcut.

Nüfusun ortalama eğitim süresi 7,6 yıl gibi çok düşük seviyede.

25-34 yaş arası lise ve üniversiteyi bitirmiş olanları oranı, OECD ülkeleriyle mukayese edildiğinde en gerilerdeyiz.

300 binüzerinde öğretmen adayı atanmayı bekliyor.

Yani işsiz.

Bu insanlar ne yer ne içer?

Psikolojileri nasıldır?

Buna karşılık 100 bin öğretmen açığı olduğu söyleniyor.

Öğrencilerin dersleri boş mu geçiyor?

Cevabını yetkililer versin.

Bütçeden eğitime ayrılan pay her yıl önemli miktarda arttırılsa da, demek ki devletin gücü 100 bin öğretmen açığını bir defa da kapatmaya yetmiyor.

Atamalar belli sayıda gerçekleştiriliyor.

Ocak ayında 15 bin öğretmen kadroya alınacak.

Ama sorun çözülmüyor aksine büyüyor.

Sebebi, öğretmen yetiştiren fakültelerden mezun olanların sayısının çok fazla olması.

Yılda 70 bin mezun veriliyor.

Devlet ise her yıl ortalama 40 bin öğretmen atayabiliyor.

Haliyle öğretmen adaylarının sayısı hızla artıyor.

Öğrencilerin başka meslek dallarına kaydırılması sorunu hafifletebilir.

Tabii akla hemen şu soru geliyor;

Sanki başka alanlarda iş bulmak kolay mı?

Haklısınız.

Yükseköğretim mezunlarıarasında işsiz sayısı 657 bine ulaştı, toplam işsizlerin yüzde 22,95'i yükseköğretim mezunu.

Ülkenin temel sorunu işsizliktir, son açıklanan verilere göreişsiz sayısı bir yılda 462 bin kişi artarak 2 milyon 944 bin kişiye yükselmiştir.

İlacı ise istihdam yaratan ekonomik büyümedir.

Devamı yarınu2026

[email protected]