Dolar (USD)
32.20
Euro (EUR)
34.99
Gram Altın
2512.58
BIST 100
10739.57
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 May 2020

Okulların Eylül ayında açılması mümkün mü?

Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta başı kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada “Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okulların eğitim-öğretim yılını sona erdirmeyi kararlaştırdık. Yeni eğitim-öğretim yılı önümüzdeki Eylül ayında başlayacaktır…” ifadelerini kullandı. Böylelikle okulların Haziran ayında açılıp açılmayacağı tartışmaları sona bulmuş oldu.

Okulların açılma mevzusunun Eylül ayına ertelenmesinde Bilim Kurulu’nun, Cumhurbaşkanının görüş ve iradelerinin yanı sıra elbette ki MEB’in de ortaya koyduğu düşünce fikirlerin önemli ölçüde etkisi var. Ziya Selçuk’tan bağımsız bu kararın alınacağına açıkçası pek sanmıyorum. Ziya Hoca’nın görüşleri, MEB’in ortaya koyduğu irade bu kararın alınmasında etkili olduğunu kanaatindeyim.

Hatırlarsanız okulların Haziran ayında açılması ve gönüllü öğrenciler tarafından eğitim-öğretime devam edileceği yönünde kamuoyunda ciddi tartışmalar vardı. 7 Mayıs tarihli “MEB bunları da hesaba katmalı!” başlıklı yazımda “Eylül ayına kadar okulların gönüllü öğrenciler tarafından devam edilecek şekilde açılması halinde bile telafisi zor olan hatalara sebep olacağı kanaatindeyim. Ülkeye 1 vaka girdiğinde okulları tatil eden MEB, vaka ve vefat sayıları azalıyor diye okulların açacağına ihtimal bile vermek aklımın ucundan bile geçmiyor… Umarım bu yönde bir hata yapılmaz.” diye yazmıştım.

Geline noktada gördük ki MEB başta olmak üzere devlet iradesi ve tüm yetkililer okulları Haziran ayında açmama kararı ile en doğru kararı aldılar. Şimdi ise okulların Eylül ayına kadar açılmayacak olması beraberinde yeni bir tartışmayı getirdi. Şimdi artık kamuoyunda, özellikle de eğitimciler ve öğrenciler arasında “Okullar Eylül ayında açılacak mı açılmayacak mı?” tartışması başlamış durumda. Doğrusu bu tartışmayı bir yönüyle faydalı bir yönüyle ise gereksiz görüyorum. Neden mi?

Önce gereksiz kısma değineyim:
Dünyada ve doğal olarak ülkemizde ilk defa böyle bir salgının ortaya çıktığını biliyoruz. Dolayısıyla birçok şeyi süreç içerisinde deneyimleyerek öğrendik. Haliyle salgının seyri, alınması gereken kararları etkiledi. Dolayısıyla okulların Eylül ayında açılacak mı açılmayacak mı mevzusunun salgının seyrine ve Eylül ayının yaklaşacağı günlerde ülkemizdeki vakaların ve vefatların ne düzeyde olduğu, salgının ne ölçüde kontrol altına alınıp alınmadığı konusuyla bağlantılı olduğu ya unutuluyor ya da ihmal ediliyor. İşte bu nedenlerle bu tartışmayı gereksiz görüyorum. Okullar Eylül ayında açılacak mı açılmayacak mı tartışması yerine salgının kontrol altına alınması için gereken önlemlere riayet edilmesi yönünde ki tartışmalar daha faydalı olacaktır.

Eylül’de açılacak mı konusunda ki tartışmaların faydalı kısmı ise şu:
Okulların açılması halinde ne gibi önlemler alınması gerekeceği ya da öğretmenlerin, yöneticilerin ve velilerin nelere dikkat etmeleri gerekeceği gibi tartışmaları da beraberinde getiriyor olması ve dolayısıyla bizim öngöremediğimiz orijinal, güzel fikirlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Sosyal medyada şu ana kadar ki süreç içerisinde ortaya çıkmış onlarca güzel öneriye denk geldim açıkçası. Bu nedenle okulların Eylül ayında açılacak olmasının eğitimciler ve öğrenciler arasında tartışılması tıpkı bir siyasi parti çalışmaların önceden kamuoyu yoklaması yapması gibi toplumun ve kamuoyunun nabzını ölçülmesi ve buna ne ölçüde hazır olunduğunun yetkililer tarafından rahatlıkla görülmesi açısından ise tartışmayı faydalı buluyorum. Daha doğrusu tartışmanın faydalı olmasından öte tartışılmasında herhangi bir mahsur görmüyorum demek sanırım daha doğru olur.

Şunu yinelemekte fayda var; Okulların Eylül ayında açılacak olması kesin bir söylem olarak algılanmamalı. Bir temenni, olası yeni riskler ortaya çıkmaması halinde her yıl rutin olarak planlanan takvim olarak okunmalı. Halkın tedbirlere, kurallara uyması ve pandeminin kontrol altına alınması halinde ya da olası herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması halinde okulların Eylül ayında açılması öngörülmektedir.

Şayet Allah korusun dünyada ve dolayısıyla ülkemizde ikinci bir dalganın yaşanması halinde okulların Eylül ayında açılması söz konusu olmayacak ve yeni tedbirlerin alınması gerekecek. Ya da şu an gün geçtikçe azalmaya doğru giden vefat ve vaka sayılarının azalması Eylül ayı yaklaşınca sıfır noktasına gelinmemiş ise tekrardan okulların açılması elbette mümkün olmayacak. Bu nedenle Sağlık Bakanı’nın ısrarla söylediği tedbirlerin hayati derecede önemli olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Eğitimcilerin, öğrencilerin okulu ve okul ortamını özlediğinin farkındayım. Hasret ve özlem dolu o günlere kavuşmak, kucaklaşmak umarım Eylül ayında mümkün olur…

 
TDV kurban