Dolar (USD)
32.25
Euro (EUR)
34.66
Gram Altın
2400.85
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

20 Haziran 2020

Okumak lazım azizim, okumak!

İlk emri ‘Oku’ olan bir dine iman ettik. İmanıyla en mükemmel varlık olma şerefine erdirildik. Şimdi şükür makamındayız.

Hamdolsun verilene, şükrediyoruz Verene.

“Ben okuma bilmem” diyen bir Peygambere, “Yaratan Rabbinin adıyla oku” dediğinde kutlu elçi, başladı inanç yolculuğumuz gönül yolunda.

En ölümcül hastaya yazılabilecek en şifalı reçete sunuldu bize, okumamız tavsiyesiyle.

Okumayı bilmezsek bile bir “Bismillah” yetecekti bütün keşiflerin kapısını aralamaya. Kitabın kapağını açmak ve yola koyulmak için bir tek “Bismillah”...

İçimizi bir garip ürperti saracak ilkin, üşüyeceğiz çölün en kızgın kumlarında. Örtmelerini isteyeceğiz üstümüzü ve yıldızları yorgan yapacaklar bize.

Sonra bir ses duyulacak yücelerin en Yücesinden: “Ey örtüsüne bürünen, kalk ve uyar” diyecek.

Bu sese muhatap olan Peygamberin yoldaşı olarak doğrulacağız yattığımız yerden ve başlayacak yolculuğumuz…

Varedenin adıyla yola koyulma vakti şimdi.

“Bismillah” ile başla okumaya.

“Bismillah, her hayrın başı…”

Bu yolda ayaklarından ziyade parmaklarından aldığın güç ile sayfayı her çevirişinde yeni diyarları keşfetmiş bir komutan havasına bürünecek ruhun.

Emeklemeye başlayan bir çocuk misali, okudukça yürümeye, sonra koşmaya başlarken yeni, daha yeni bir şey öğrenmiş olmanın huzuru kaplayacak ömrünü.

Kalbimiz ve beynimizle inandığımızın zekâtını bedenimizle, sadakasını dilimizle ödemek için koyulacağız yola.

Şairin de dediği gibi “Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır.” ilkesiyle karanlıklarda yeniden dirilerek başlayacağız okumaya “Yaratan Rabbimizin adıyla...”

Geçmişin hatalarından arınmak, geleceğin inşasına koyulmak için okumak.

Bir ihtiyarın pişmanlığından damlayan yaşları silmek, bir çocuğun gözündeki umudu yeşertmek için okumak.

Yüreğe dokunmak, sevgiyi büyütmek, inancı yüceltmek için okumak.

Yeniden başlamak, yepyeni bir sabaha taze bir güneşle uyanmak, içindeki geceyi güneşle aydınlatmak için okumak...

Okumak keşfetmektir kimsenin girmeye bile güç yetiremeyeceği bir mağaranın en derin köşelerini.

Dermansız sanılan yaranın tedavisi gizlidir okumakta.

Yara nasıl içerden başlıyorsa iyileşmeye, okumak da ruhu arındırarak başlar vücudu sarmaya, onarmaya.

Okudukça olgunlaştığını daha iyi fark eder insan.

Okumadığımız gün, karanlık kuşatmaya başlayacaktır ruhumuzu tekrardan. Kaldığı yerden devam edecek cehalet, örgüsünü örmeye…

Okumayışımızdan aldıkları cesaretle kavgaya, bize inandıklarımızı unutturmakla başlayacaklar ve bizi kendilerine benzetmek için çepeçevre saracaklar etrafımızı…

Okumak, meydan okumaktır bütün karanlıklara ve bütün karanlıkları aydınlatmaya yetecektir, meşale niyetine elimizde taşıdığımız kitaplar…

Okudukça ne kadar çok şey bilmediğini ve daha çok şey öğrenmek istediğini anlıyor insan.

Okumak lazım Azizim, okumak...

Bedenin zekâtı ibadet, dilin sadakası ise okumaktır.

Kaybettikten sonra anlıyor insan, yalnızca elindekilerin değil kendinin de yitip gittiğini kitaplardan yoksun bir dünyada.

Tavsiyeye uymayan hasta, doktorunu değil, kendini kandırır ancak. İhmali daha bir yaklaştırır onu ölüme.

Krizleri fırsata çevirmede mahiriz.

Evde kaldığımız şu günler, ertelediğimiz ve ötelediğimiz okuma eylemini hayata geçirmek için en güzel fırsat olarak önümüzde duruyor.

Daha fazla kaybetmemek için elimize aldığımız ilk kitabın kapağını açarak başlayalım okumaya.

Kaybettiklerimizin telafi hakkını da kaybetmemek için;

Okumak lazım Azizim, okumak...

Çok sonraları vuracaklar bizi okumadıklarımızla!

İlk emri oku olan bir dinde ibadettir okumak.