Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.53
Gram Altın
2410.43
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Mart 2017

Ombudsmanlik ve mülteciler

Hak arama yöntemi, diğer adıyla: Kamu Denetçiliği

TBMM Kamu Denetçilği Kurumu.

Buna da "hayır" demişlerdi...

Ombudsmanlık Yasası, 24 Aralık 2008'de iptal edildi.( Başörtüsüne özgürlük için çıkarılan ve anayasanın 10. ve 42. maddelerini düzenleyen yasa da bu yıl iptal edildi. İktidar partisine (Ak Parti) de 14 Mart 2008'de temelli kapatma davasının açıldığı, 30 Temmuz 2008'de kararın açıklandığı, Parti'nin hazine yardımının yarısından mahrum bırakılmasına karar verildiği yıl...)

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP, söz konusu kanunun iptali istemiyle 27 Ekim 2006'da dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi, kanunun tümümün iptal istemini esastan karara bağlayarak Kamu Denetçiliği Kurumu kurulmasını öngören Kanun'u oybirliğiyle iptal etmişti.

Sabahattin Ali, Asfalt Yol hikayesinde, bu zihniyeti anlatıyor; 1930'lu yıllar : Köy öğretmeni, vatandaşa dilekçe hakkını anlatır. Köyden biri kooperatife dilekçe verir ve " Benim bu dilekçeme mutlaka cevap vereceksiniz." diyerek memuru uyarır. Yetkili/ler bu duruma bir hayli öfkelenir. Araştırma sonucunda köylüleri hak aramada bilinçlendirenin köy öğretmeni olduğunu tespit ederler. Durum, hemen İlçe Millu00ee Eğitim Müdürlüğüne bildirilir. Öğretmene ceza vermek için uygun zaman ve zeminin oluşması beklenir. Bu zihniyet hiç değişmedi.

Kamu Denetçiliği ( Ombudsmanlık) 2010 Anayasa değişikliği referandumunda oylanabildi. O günkü hayırcılar bugün de aynı...

KDK. " 9/6/2012 tarihli ve 28338 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6328 sayılı Kanun'la tüzel kişilik kazandı." Bu kurumun görevi : Vatandaşla devleti mahkemelik olmadan uzlaştırmak. "İdarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmak..." TBMM'ye bağlı bir kurum. 29/3/2013'ten itibaren şikayet başvuruları alınmaya başlanmış. Yirmi beş bin başvurudan yirmi üç bini sonuçlandırılmış.

Kurum'un Başdenetçi'si ise kamuoyunun çok yakından bildiği bir isim: Şeref Malkoç.

Kamu Denetçiliği Kurumu ,Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 4.Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu düzenledi. İki gün süren (.(2-3 Mart) sempozyumun ilk günkü konusu "Göç ve Mülteciler"di. Açılış Programına "davete icabet gereği " ben de katıldım. "Açılışta; Başdentçi Başbakan ve Cumhurbaşkanı birer konuşma yaptılar.

"Göç göç oldu, göçler yola düzüldü."

İnsanlığın ağıtıdır bu. Kıyıya vuran Aylan Bebeklerin , bombardımanda toz toprak içinde çıkarılan Halepli Umranların, öğrenim hakkı, Kemalist kodomanlarca gasp edilen, ülkesini terke zorlanan Ayşlerin hicretidir bu.

Elli beş milyon insan yerinden yurdundan kopartılmış, sonu belli olmayan karanlığa sürüklenmiş. Hayata at gözlüğüyle bakanlar, kargaşa çıkarmak isteseler de Türkiye, üç milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Yüz yirmi ülkenin nüfusundan fazla...

Göç ve Mülteci , insanlığın kanayan yarası. Demokrasiyi kendinden başkalarına çok gören Batı, bu pazarın cambazı... Savaş ve terör köleleştirmede ( Batı buna özgürleştirme diyor) en etkili yöntem. Dikta yönetimler de bu pazarın tetikçileri, komisyoncuları.

Dünya, büyük bir köy artık. Mesafeler, bır tık uzaklığında. Bilgi, haber saliseler içinde dünyayı dolaşıyor. Göç ve mülteciliği besleyen nedenler aynı zamanda terörün de beslendiği kaynak. "Özgürlük" adı altında ülkeleri işgal edenler, bu vahametin de sorumlusudurlar.

Türkiye, eğitim çağındaki dokuz yüz bin mülteciden ancak beş yüz on binine eğitim verebiliyor. İki yüz bin bebek gözlerini bu topraklarda dünyaya açtı. Türkiye, mültecileri tehdit olarak görenlere inat, Muhacir- Ensar kardeşliğinin en güzel örneklerini veriyor. Bunu "inancının , geçmişinin, geleneğinin gereği olarak" yapmakta.

İyilik, daima üstündür.