Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2433.26
BIST 100
10268.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Mart 2020

Önce kimin tarafını seçeceğine karar ver!

Türkiye yıllardır içeride ve dışarıda şehitler veriyor. Yıllardır savaştayız.

PKK üzerinden; ABD, İsrail, Rusya, Fransa, İngiltere, Yunanistan, İran, Suriye gibi güçler yıllardır bizimle savaşıyor.

Türkiye, Suriye’de olmasaydı; PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın başlattığı Şeyh Selahattin (Kobani) İsyanı, Türkiye’yi Suriye’den daha beter bir duruma düşürecekti.

Kürtler hendek olaylarında PKK’ya kuyruk olsaydı, PKK’yı destekleseydi, yine Suriye’den daha beter bir duruma düşerdik.

15 Temmuz zaten bir işgal girişimiydi.

Millet, başkomutan Erdoğan ve yardımcısı Bahçeli’nin arkasında durarak, işgal girişimini akamete uğrattı. Tıpkı Kurtuluş Savaşında Atatürk ve kadrosunun arkasında durduğu gibi.

Bugün hapiste olan ve içerideki bazı gafilleri yazdığı hikayelerle kandıran, PKK’lı şirin çocuk Selahattin’in tiyatrosuyla kendinden geçen muhalefet, hâlâ hikaye ve tiyatro peşinde.

Medyasıyla, yazarı çizeriyle, kimin tarafına geçeceğini bile daha belirleyebilmiş değil.

Kimisi İran’ın, kimisi Suriye’nin, kimisi bilmem kimin yanında.

Dün seçim programlarında Suriyelileri göndermeyi vaat eden CHP,

CHP’li Bolu Belediye başkanıyla 10 Suriyeliye verilen çorbayı bile kesen CHP,

Bugün mültecilere kapı açıldı diye, Türkiye’nin insanlığını sorgulayan CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Özgür Özel gibiler.

İşte böyle bir muhalefetimiz var.

***

Bizimle en az 20 yıl PKK üzerinden savaşan, kendi vatandaşını mezhepsel (Sünni-Alevi savaşı veren) nedenlerle öldüren, neredeyse 40 yıldır toprağını işgal eden İsrail’e bir mermi dahi atma cesareti gösteremeyen bir diktatörle görüşün de görüşün demekten başka bir siyaset üretemeyen muhalefet.

Bu muhalefetle uğraşmak, dışarıyla savaşmaktan daha zordur. Şehitler üzerinden içeride gerginlik oluşturuyorlar.

Yıllardır, binlerce şehit verdiğimiz PKK yöneticilerinin (Selahattin Demirtaş) tiyatrolarına giden CHP yöneticilerine, istifa edin diyemeyen CHP’liler,

İran’ın yanında yer alırım diyen Eren Erdem’e,

Banko Esad’ı tutarım diyen Sera Kadıgil’e,

Eşini PKK tiyatrosuna gönderen Ekrem beye,

Eşini PKK’lı Selahattin’in tiyatrosuna gönderen Kemal beye,

İstiklal Marşı bile okunmayan PKK kongresine giden Aykut Erdoğdu’ya

PKK’lı Selahattin’e övgü üzerine övgü düzen; Tuncay Özkan, Ekrem bey, Barış Yarkadaş, … sayısız CHP’liye istifa diyemeyen CHP’liler, Yılmaz Özdiller, Uğur Dündarlar, … beka mücadelesi veren ERDOĞAN ve cephedeki kurmaylarına istifa edin diyorlar.

***

PKK ile seçim ittifakı ve PKK’lı Selahattin’in tiyatrosu Kemal beyi yaralamıyor mu?

Kemal bey: “Erdoğan’ın yapmış olduğu konuşma beni derinden yaraladı... Daha şehitlerimiz toprağa verilmeden, yaralar sarılmadan bu nasıl bir konuşmadır, bu nasıl bir kahkahadır! Millet ittifakının iktidarında şehitler tepesi boş kalacak, hiçbir askerimizin tırnağına zarar gelmeyecek!” demiş.

PKK'nın şehit ettikleri şehit değil mi Kemal bey?

Eşiniz Selvi hanım, Ekrem beyin eşi Dilek hanımla PKK'lı Selahattin'in tiyatrosuna gittiğinde, kahkahalar attıklarında, bu da sizi derinden yaraladı mı?

Binlerce şehit verdiğimiz PKK ile seçim ittifakı yapmak da sizi derinde yaraladı mı?

Ey Kemal bey, CHP iktidarında memleket mi kalır?

CHP iktidarında memleketi tut bir arada tutabilir misin?

PKK ile seçim ittifakı yapan bir muhalefet, iktidar olduğunda memleketi bir arada tutabilir mi?

ALLAH CHP’ye iktidar nasip etmesin! ...

Türkiye’nin bekasını Suriye’nin bekasına tercih edenlere yazıklar olsun.

Şehitler tepesi boş kalırsa, vatan diye bir şey kalmaz.

Şehitler tepesi, kıyamete kadar boş kalmayacak.

Evet, açık ve net; şehit vermezsek toprak veririz.

Bu bir beka meselesidir. Beka meselesinde herkes safını belirlesin.

***