Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2411.17
BIST 100
10270.73
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Nisan 2024

Onların kalbi temiz

Size son derece düzeysiz ama bir o kadar da gözlemlemek zorunda bırakıldığım toplumsal ve derinlere inilirse ne “felsefeler” üretilebilecek bir d-olgu dan bahsedeceğim. Olgu demeye dilim varmıyor. Böyle bir konudan bir yazı çıkarmış olmamı bağışlayınız. Fakat bu düzeysiz mahalle kavgası dilinin en ileri versiyonları şehir meydanlarında, önemli caddelerde ta siyaset meydanlarına yansıyan eylemlere, kaosa dönüşmüştür kimi zaman. Öyle hafife alınmaması gereken en cahillik ataklarından biridir.

Sahi herkes neden iki de bir “kalbinin temiz”, “iyi bir insan”, “saf kalpli”, “iyi niyetli”, “pek masum”, “pek iyi” ve bu nedenle kötüler ve kirli kalpliler tarafından kandırıldığı iddiası ve günlük ilanındadır?

Birbirine zıt kesimler neden kendi kesimlerinin daha doğru, daha güzel, daha aydınlık, daha tertemiz ve ışıl ışıl insanlardan oluştuğunu ve karşı tarafın, ötekinin yanlış, çirkin, karanlık, kirli ve geri kalmış olduğunu ilan eder durur?

Bence en alt düzeyde çıkış noktası “Benim kalbim temiz!” cümlesidir. İlk akla gelen muhataba bu cümleyi kurduran karşıt kesimin bilerek veya bilmeyerek yaptığı baskılar tabii ki… Düşünsenize aynı ortamda biri seccade üstünden veya başka bir ibadetten kalkıp geliyor; üstünde ruhani bir hava ve dudak kıpırtılarıyla… Diğeri kendi kendine suçlu hissediyor göğe- gök ehline, el aleme karşı… Hemen ilan ediyor: “Benim kalbim temiz!”

Gezegenimizde iç arınmayı nasıl elde ettiklerini bir sır gibi saklayan ve hiçbir arınma disiplini olmayan "kalbi temizler" gerçekten bol miktarda var. İddialılar da… Ne ciddi anlamda bir değerler silsilesine inanma ne kişisel ibadetler yapma ne de arındırıcı, insani sosyal sorumluluklarla yaşamlarını bezeme ve bu vesilelerle arınma gibi dertleri olmadığı halde kalbi pir ü paklar cemaati…

Öte yanda ibadetlerinin disiplinini açıkça, göze hitap ettirerek, kalbin öyle değil ille de böyle temiz olabileceğini zımnen bildirenler de... Çeşitli ibadetleriyle ve namazlarıyla alttan alta herkese bir çeşit baskı kuranlar da… (Kurmayanlar bunun dışında) “Sorumsuz ama kalbi temizler” ile “sorumlu ama kalbi pisler” takım yarışmalarıyla büyüdüğümüz ve yaşadığımız için boş tespitler değil bunlar. Vallahi…

Acaba spor yapanlarla yapmayanlar veya yoga yapanlarla yapmayanlar veya diyet yapanlarla yapmayanlar veya umreye gidenlerle gitmeyenler veya Paris’e gidenlerle gitmeyenler arasında da benzer rekabetçi piyasa var mı demeyeceğime göre gerçekten herkesin ve her kesimin kalbi gerçekten de pis. O vakit konu ne inanç ne din ve ne de ibadet! Başka bir neden var bir topluma sürekli bunu söyleten!...

Öte yandan "Benim kalbim temiz" diyen insanın benliğinden, iç dünyasından bu kadar emin bahsedebilme cesaretini göstermesi gerçekten ilginç. Fakat kim, öyle olmuş olsa bile "Benim kalbim kirli, pis..." diyebilir ki?

İyi de kalbi hakkında neden bir açıklama yapma ihtiyacı duyar bu insanlar?

Bu cümle en çok da kişinin ibadet ihmaline bir gerekçe olarak kurulmuş olabilir. İbadetlerine disiplinli devam edebilenlerin çoğu bu iddiaya daha çok kızarlar. -Bir kalp hiçbir arınma çabası göstermeden nasıl temiz olur- itirazı ve şaşkınlığı vardır… Bununla tertemiz/arınmış bir özün, ancak ibadetlerle, yani belirlenmiş aralıklarla yapılması gereken disiplinlerle elde edilebileceğini, o ihmalciye hatırlatmak isterler. Peki; ibadetler dışında hiçbir şeyin kalbi arındırmayacağı düşüncesi doğruysa bile bunun oranı ne kadardır? Kalp arınması sadece namaz, dolayısıyla sadece Müslüman olmakla mı mümkün olan bir şeydir? Müslüman olmayan her insan kirli bir kalbe mi sahiptir? (La ilahe illa’llah) Allah’tan gayrı abartılan ve kalpte büyütülenler bir anlamda kirliliğidir bir kalbin, tamam, fakat Allah’a inandığını söyleyenlerin kalpleri için de geçerli değil midir bu çeşit sapmalar… Hem de envay ı çeşit…

Kalbin içinde neler dönmektedir? Kimse kendi kalbine kolay kolay söz geçiremezken başkasının kalbinin pisliği, temizliği biri için bir konu olmalı mıdır?

İnsan kendi kalbinin gizli ve sessiz gündelikçisi olması gerekirken…

Taraflar, hayatı kendilerinin dokunabildikleri kısmıyla ve tek taraflı ele alıp öne çıkarmakla taraf olmayı başarır gibidirler. Kalbi temizler güruhu, uzattıkları dilleriyle çok ibadet edip te nice kalpsizler hakkında türlü iddialar dile getirmekte. İbadet ehli ise kalbi temizler hakkında benzer türden iddialar dile getirmektedir. Sözgelimi namazsızlar ile namazlılar arası ve hadi gün içinden oruçlular ile oruçsuzlar arası “Kim daha insan? Kim daha vicdanlı, kim Allah’a daha yakın?” anlamına gelen gizli yarıştırmalar yılın her günü bir şekilde devam etmektedir.

Birilerinin bu hallerine baktıkça, insan ne kalbim temiz şımarıklığıyla yeni kirlenmelere, günahlara saldırmak ister ne de ibadetine düşkünlüğü ile övünerek kalbinin temiz kalma ihtimalini hayal edebilir…

Taraflar birbiri ile tamamlanacak cüzleri birbirine karşıtlaştırma yoluna girmekte ve öz ve şekli, kalp ile kalıbı birbiri ile yarıştırmaktadır. Bir şeyleri ihmal etmekte, önemsediğini öne çıkarıp dillendirerek, önemsemeyip ihmal ettiğini küçümseyerek garip bir tatmin olma yolunda direnmektedir.

Böyle böyle, bu ülkede yaşanıyor olan pek çok toplumsal olay; atılmış bu ilk taşların, ilk cahilliklerin en ileri düzeyde ve çeşitlendirilmiş görünümleri olarak cereyan etmeye devam etmiştir.