Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.01
Gram Altın
2468.84
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Orak Çekiç Arası Hilal

Başlığın, burger arası lahmacun tınısı uyandırmasına özen gösterdim; bilmiyorum o algıyı sağlayabildi mi? Postmodern kayganlık ve melezliğin sabiteleri eriten bakış açısının çizdiği zeminde, küresel kapitalizm bazan burgeri ayrı lahmacunu ayrı satarak, bazan da bunları sentez ederek her şeyi maximum kara dönüştürmeyi becerir. Ayağında "Adidas" ayakkabı, ağzında kola ve yabancı sigaralarla "kahrolsun u2026u2026.." sloganları atarak işçi ve emekçi haklarını savunma gibi bir garabete de adamı düşürüverir.

Amerika'ya sövmenin pratik hayattaki karşılığı nedir? diye bir soru sorsak acaba ne gibi cevaplar alırız. Ortalama bir markete girin; sigara markalarının, içeceklerin, emtiaların kahir ekseriyetinin yabancı mallar olduğunu göreceksiniz. Yollarda otomobilleri gözden geçiriniz. Cep telefonları ve elektronik aletlere bakınız. Bunlarda da sadece tüketici olduğunuzu hemen görebilirsiniz. İkişerli üçerli bu aletleri kullananlar kimler? Hem de en pahalılarından.

Bir Mayıs kutlamaları ile ilgili haberleri takip ettim. Üzerinde odaklanabileceğimiz iki noktanın olduğunu düşünüyorum bu kutlamalarda. Birincisi, Bazı marjinal grupların daha çok şiddet ve kızgınlığı öne çıkaran kutlama anlayışları. Öte yandan otoritenin İstanbul'da neredeyse hayatı durduran tedbirleri. Fakat benim esas üzerinde durmak istediğim husus; Antikapitalist gençlik hareketi ve onun diline dair.

Burada en fazla dikkatimi çeken bir döviz oldu. Gazete ve internet sitelerine de yansıdı. Döviz "İnşaallah sosyalizm gelecek" şeklinde ifadelendirilmiş. Bunun dışında özellikle sosyalizmin dilinden esinlenmiş sınıfsız toplum özlemlerini dile getiren bazı dövizleri de gördük.

Her şeyden önce söylemek gerekir ki, hareket eklektik bir dile sahip. İslam ile sosyalizm içerisinden seçilmiş ögelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş, postmodern dönemin aurasını yansıtır biçimde, bir sosyoloğun ifadesiyle "açık büfe dini" karakteristiklerini gösteriyor. Bunun en tipik göstergesi, "İnşaallah" ile "Sosyalizm" kelimelerinin aynı cümle içinde kullanılması. Bir başka ifadeyle, İslam'dan sosyalizm çıkarmak. Bu, en sonunda Allah'ın sosyalizmi murad ettiğini demeye geliyordur herhalde. Zaten olayın en ironik kısmı da burası.

Diğer yandan sınıfsız toplum hülyalarının, hangi teorik dini çerçeveden ve en önemlisi pratik tarihsel ve toplumsal tecrübeden beslendiğini sormak herhalde hakkımızdır. Solun bir tarih okuması ve kurgusu olan bu durum, sürekli dillendirilen bir muhayyel durumu ve totolojiyi içinde barındırıyor görünmektedir. İbn Haldun'un sosyolojiye en önemli katkısı u2013ki Marksistler de İbn Haldun'u severler- rivayetleri sosyal realiteyle test etmesidir. O, kendisinden önceki Vakidi, Mesudi vb. tarihçilerin tetkik etmeksizin rivayetleri aktardıklarını, bunları sosyal realiteyle test etmediklerini; yani sosyal hayatın ilke ve prensiplerine, vakıalara uyup uymadıklarını kontrol etmediklerini belirtir. Bu yüzden İbn Haldun daha realist bir tutum takınmıştır.

Şimdi sosyal sınıflar, bir toplumun ve hayatın realitesidir. Tıpkı etnik farklılıklar gibi. Tarih boyunca da bu sınıfsal farklılıklar hep olagelmiştir. Bundan sonra da olmaya devam edecektir. Rusya'da sosyalizm tecrübesi de göstermişti ki, sınıfsız toplumdan yana olanlar bir müddet sonra o sınıfları kendileri yaratmışlardır. Buradaki temel mesele; sınıfları yok etmek değildir; sınıflar arasındaki sömürüyü önlemek, bölüşümde adaleti gerçekleştirmektir. Sosyalizm bu sömürüyü sınıfları ortadan kaldırarak yok edeceğini iddia etmektedir. Ancak bu, bir hülyadan başka bir şey değildir.

Sözün özü; anti-kapitalist gençlik ya da bazılarının adlandırmasıyla sosyalist Müslümanların, her şeyden önce kendilerini ifade ederken bir dil sorunları vardır. Bana göre, postmodern aura, bu grupta "orak çekiç arası hilal" şeklinde somutlaşmış görünmektedir.