Dolar (USD)
32.43
Euro (EUR)
34.72
Gram Altın
2432.94
BIST 100
10082.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Mart 2024

"Oruç kalkandır!"

Ramazan paylaşmaktır. Tokun açın halinden anlamasıdır. Varlığın, yokluğu idrakidir. Yokluğu anlamanın yoludur. Her şeyin parayla satın alınamayacağının göstergesidir. Var ama yiyemiyor olmanın sembolüdür. Bireysel olarak yerine getirdiğin ibadetin nihayetinde toplumsal duyarlılığının artmasıdır. Halden anlamanın halidir oruçlu olmak.

Kolaylıktaki zorluğu görerek zorluktaki kolaylığı bulmaktır oruç. Nimetin bilincine vararak şükrün sıcaklığına sığınmaktır. Karanlıkta aydınlığın, hüzünde mutluluğun, savaşta barışın, çilede tahammülün ve sabırda huzurun kıymetini bilmektir.

Dirilt bizi ey oruç, uyandır gaflet uykusundan bir sahur vakti. İmsaka kadar en lezzetli ikramlar sun hanemize, iftara kadar sabretmeyi öğret sonra. İçine dünya dolmuş ve sonra don tutmuş ruhumuzun buzunu erit. Konfor alanımızın dışına çıkmayı nasip et bize.

Ramazanın ruhundan Kur’an yayılır ömrümüze... “Oku!” deyince Yüce Allah, okumayı öğrendi en Rasulullah (SAV). Öğrendiğiyle amel etti ve Kur’an-ı Kerim oldu hayatı. Ümmeti olma şerefine nail olunca okuduğunu işittik ve iman ettik. Bu imandır Ramazanın mübarek, bereket, huzur oluşuna inandırır bizi. Bu vech ile geldik sana ey oruç, seni tuttuk, seninle huzur bulduk.

Geceleri bir şehri şehir yapan sokak lambalarının varlığı olsa gerek. Aksi takdirde ruhun karanlıkta kalması gibi şehir de karanlıklar içerisinde kalır ve varlık ile yokluk arasında araftadır. Sokak lambalarından anlaşılır şehrin canlı olduğu. Sahur vaktinde lambası yanık evler de hala o evlerde yaşamın varlığının en güzel belirtisidir. Sahur vakti camdan baktığınız zaman lambası yanık evler adeta tebessüm eder size. Davulun sesi, en kutlu düğünün muştusu oluyor kulaklara... Hayye ale’s-salâh’tan önce Hayye ale’s-sahur diyerek uyandırmak hane halkını ve sonra gecenin sessizliğinde kuş sesleri eşliğinde varmak felaha.

Seher vakti ömrümüzün en latif anı, kuşlarda en melodik fon, içimize doğuyor güneş, karanlıkta aydınlığı yaşıyor âlem, evlerin ışıkları göz kırpıyor geleceğe umut diye, ruhlar, şehirler diriliyor orucun gelişiyle…

Orucu sardık sabır merhemiyle cümle yaralarımıza. Yaralarımız, Yaradan’a yâr deyişimizden, Yaradan’ı yâr bilişimizden. Biz, bize öğretilenden öğrendiğimizle biliyoruz ki, insanız, nisyan ile doluyuz, lakin herkes unutsa da Yaradan unutmaz. Bu yüzden susuyorum ve tüm dünyayı aynı hizaya getirecek tufana hazır bir gemi gibi söylüyorum, ben oruçluyum.

Sevgili Peygamberimiz (SAV) “Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.” buyurur.

Maalesef bu gün dünya kan gölü. Bir avuca sığan dünyada gizli kalmıyor artık hiçbir şey. Her şeyi görüyoruz ve şahit oluyoruz zulümlere. Görmediklerimizi de gören vardır elbet. Buna inancımız tamdır. Her yapılana bir cevabımız vardır. Lakin şimdi tek cevap dilimizde: Ben oruçluyum!

Savaşlardan, acılardan, hüzünlerden geriye yetim çığlıklar kalır. Bir elin, bir yetimin başını okşamasından daha güçlü değildir hiçbir silah. En karanlık gecelerin seher vaktinde dirilişin sembolü misalidir bu cevap: Ben oruçluyum!

Adeta bir dirilişin, kıyamın ilk cümlesi, bir meydan okuma, cümle haksızlığa. Bütün tartışma ve polemikleri alnının tam ortasından vuran bir söz adeta... Sabrın ve bir vakte kadar ertelemenin en güzel örneğidir: Ben oruçluyum!

En güzel ve en doğru sözdür Yüce Allah’ın sözü. O, “Biz onu (kıyamet gününü) sadece sayılı bir vakte kadar erteleriz.” (Hud Suresi, 104. Ayet) buyurduktan sonra başka söze gerek var mı? Zalimin zulmüne hançeremde saklı son söz: Ben oruçluyum!

“Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım dileyin. Şüphesiz Allah sabredenlerin yanındadır.” (Bakara Suresi, 153. Ayet) Sabrın sonu selamettir ve muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.