Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.06
Gram Altın
2467.38
BIST 100
10319.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Haziran 2015

Oy kullanmak zaruret oldu 2

Tıbbi sorunlarımız için doktorlara başvururuz. Sair ihtiyaçlarımızda; marangoz, elektrikçi, yapıcı, sıvacı, boyacı, tamirci vb. gereken sanatkarlara başvururuz. Fıkhi konularda da alimlere başvurmamız gerekmez mi? Haddini bilenler, bunu yapıyor. Ancak genç, heyecanlı, samimi ama cahil bazı gençler, kalp ve kulak kapılarını kapamış, kör bir inatla tekfir ahkamı kesmeye devam ediyorlar. Sormuyorlar, sorduklarında da, kendileri gibi heyecanlı gençlere soruyorlar. Okumuyorlar okuduklarında da asli kaynakları değil, ön yargılarını artıracak kitaplar okuyorlar.

Oy kullanmak vaciptir diyen alimleri saymasak, caiz diyen alimler, onda 9 dur. Caiz değil diyense onda birdir. Yani caiz diyenler ortalama 9 kat daha fazladır. Vaciptir diyenler bu hesaba dahil değil... Başka bir bakışla, caiz diyenlerin isabet ihtimali 9 kat fazla. Caiz değil diyenlerinse yanılma ihtimali 9 kat fazla. Şimdi elimizi vicdanımıza koyup düşünelim ve gereğini yapalım.

İyi niyetli gençlerin hamasi nutukları da normaldir. İnanıyorum ki onlar dinleye geldikleri hamasi nutuklardan etkileniyorlar. Olgunlaştıkça daha iyi anlayacak ve doğur olanı bulacaklardır.

Maide Suresi 44-45 ve 47 ayetlerin, sadece mealine bakıp ahkam kesen kardeşlerim şunu bilsinler ki, kitaplığımdaki yaklaşık 15 tefsiri inceledim. Müfessir ve müçtehit ulemanın en az onda dokuzu, şu görüşte: "kim inkar ederek veya hafife alarak, Allah (cc) ın indirdikleriyle hükmetmezse kafir olur. Ama Allah (cc) hükümlerini inkar ve istihfaf etmeksizin, şu veya bu sebeple beşeri kanunlarla hükmeden, fasık veya zalim olur ama kafir olmaz." Sadece örnek olarak iki müfessirin ifadelerini özetle sunalım. İbni Kesir (rh.a):
Ali bin Ebu Talha, İbni Abbas'dan (ra) rivayet eder ki, O (ra) şöyle demiştir: "Kim Allah'ın indirdiğini inkar ederse kafir olur, kimde Allah'ın indirdiğini ikrar eder de onunla hükmetmezse o zalim ve fasıktır." ( Tefsir El Kur'an El Azim C.2 S.578 İbni kesir)
Kadı Beydavi (rh.a): " Kim hafife alarak veya inkar ederek Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezse, hafife aldığından ve başka hükümlerle hükmetme inat ve azgınlığından dolayı kafir olur," dedikten sonra her üç vasfı ayrı uygulamalar için kaydeder. Şöyle ki:
-Kafir oluşları inkarlarından dolayıdır.-Zalim oluşları başka hükümlerle hükmedişlerindendir.

-Fasık oluşları ise emrin dışına çıkışlarındandır
(Envarut Tenzil ve Esrar Et Tevil C.1.S.268 Kadı Nasruddin Abdullah El Beydavi)
Ayrıca bakınız El Esas Fi Tefsir Said Havva C.3 S. 1395 ve Tefsirul Munir. C.5.s.212 Vehbe Zuhayli )
"Ağır zarar hafif zararla izale edilir" Bu kural İslam'ın anayasa maddelerindendir. Biri ağır diğeri hafif iki tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda, hafif olana razı olup ağır zararı savmak, ruhsat hatta bazen vacip olur. Seçime katılıp zalimi savmak da bu kabildendir.
"İki şerden hafif olanı tercih edilir" Bir zorba yolunuzu kesip, "Parmağını mı keseyim kolunu mu?" dese. Zalim bunu yapacak güçte sizse karşı koyma imkanından yoksunsanız, tabi ki kolunuzu kurtarmak için parmağınızı feda etmek zorundasınız. Bu vb. İslam fıkhının temel ilkeleri de oy kullanmanın cevazının delillerindendir.
"Bekara boşamak kolay" diye bir söz vardır. İyi niyetli ama hayat tecrübeleri yönüyle acemi olan gençler: "Oy kullanmayınca daha kötüsü gelir ve Müslümanlar tağuta karşı bilenip uyanır." diyorlar. Eğer bu mantık doğru olsaydı. 1920-50 arası tek parti zulmünde Müslümanların coşması ve bu tağuti sistemi yerin dibine geçirmesi gerekirdi. Ama tam tersi oldu. Tüm mukaddes değerler hallaç pamuğu gibi atıldı. Ama bağrı yanık bazı yiğitler dışında geniş halk kitleleri, tamamen sindiler. Genç nesillerse dinlerine, örflerine aykırı düşer hale getirildiler. Şeflik döneminin günahlarını bir araştırın ve görün. Bu zulüm ve zorbalıklar, parmaklarınızın ucunda ve size bir "tık" kadar yakın. Neden kafamızı kuma gömer gibi görmek istemiyor ve gözlerden kaçırıyoruz.
*Harf devrimi yapıldı. Kuran, öğretmek, öğrenmek idamlık suç sayıldı.
*Arapça ezan yasaklandı, hem de 19 yıl boyunca... Camiler ahır yapıldı, haraç mezat satıldı. Binlerce cami ve mescit yok edildi.
*Kılık kıyafette devrimle haya- iffet, ar-namus ayaklar altına alındı.
*İstiklal mahkemelerinde asılarak katledilenlerin sayısı, İstiklal savaşı şehitlerini aştı.
*Ve daha neler...
Ama insanlar; gençlerin iddia ettikleri gibi, bilenip, silkinip ayağa kalkmadı. Tam tersine, sindikçe sindi. O sinmiş ligin etkisi bu gün bile devam ediyor. Allah (cc) korusun bu gün aynı zulümler başlasa yine aynı sinmeler olur. Şahlanma falan olmaz. Daha dün 28 şubat sürecini görmedik mi??? Selamu2026 Duau2026