Özel tüketim vergisi sadeleşiyor
2002'de yürürlüğe giren Özel Tüketim Vergisi(ÖTV), bugüne kadar çok sayıda kanun, Bakanlar Kurulu Kararı, genel tebliğ ve sirküler ile defalarcadeğişikliğe uğradı, karmaşık bir hale geldi.
Şimdi bütün mevzuat tek bir tebliğde toplanıyor.
Yeni düzenlemeyle ÖTV'deki dağınık yapının toparlanacağını ve gri alanların giderileceğini söyleyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Mevzuat basit ve anlaşılır olacak. Herhangi bir vergi artışı, azalışı veya herhangi bir istisna getirilmesi, kaldırılması söz konusu değil" dedi.
Bütün iyi niyetli çabalara rağmen vergi kanunlarında basitlik ve sadelik bir türlü sağlanamıyor.
Bu yüzden devlet ile vatandaş arasında çok sayıda ihtilaf çıkıyor, mahkemeler iş yükü altında eziliyor.
Son düzenlemenin bu kargaşayı bir ölçüde de olsa azaltmasını diliyoruz.
1 MİLYON 735 BİN 892 BOŞ KADRO İŞSİZLERİ BEKLİYOR
Kasım ayında işsizlik yüzde 10,7 ile 4 yılın zirvesine çıktı.
İşsiz sayısı 3 milyonu aştı.
Buna karşılık bazı sektörler işçi bulmakta zorlanıyor.
Türkiye İş Kurumu'nun (İŞ-KUR) verilerine göre 1 milyon 735 bin 892 boş kadro işsizleri bekliyor.
En fazla aranan 51 bin kişiyle satış danışmanlığı, ikincilik ise 48 bin kişi ilegüvenlik görevlisi.
1,7 milyon açık işin 740 bini nitelik gerektirmeyen işler.
İşsizlik ekonominin temel sorunu.
Buna rağmen boş kadroların neden dolmadığı araştırılmaya değer.
Arz talebin buluşamamasının nedeni iş gücü piyasasının sağlıklı işlememesi mi?
İKİ BAKAN DA FAİZ İNDİRİMİNDE CESUR DAVRANILMASINI İSTİYOR
Son günlerde cereyan eden faiz tartışmalarına katılmamayı tercih eden Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da geçen hafta sessizliklerini bozarak görüşlerini dile getirdiler.
Türkiye'nin en önemli meselesinin büyüme, istihdam, üretim ve ihracat artışı olduğunu belirten Yılmaz, "Bu da yatırımlarla çok ilgili. KOBİ'ler başta olmak üzere yatırımların daha cazip hale gelmesi açısından faizlerin aşağıya inmesi sevindirici bir gelişme. Önümüzdeki dönemde faizlerin daha da aşağıda olmasını biz de arzu ediyoruz" diye konuştu.
Benzer görüşü paylaşan Işık da, "Üst banttaki 50 baz puanlık indirim fena değil ama yetersiz" olduğunu söyleyerek Merkez Bankası'ndan daha cesur adımlar beklediklerini ifade etti.
Faizlerin düşmesi işletmelerin finansal maliyetlerini hafifleteceğinden üretim ve enflasyon üzerinde olumlu katkı sağlayacağı tezi doğru.
Ancak ekonomide sorunlar tek bir enstrüman kullanılarak çözülemiyor.
Kaldı ki her tedbir beraberinde başka sakıncalar doğurabiliyor.
Nitekim ekonomi sıcak paraya bağlı, cari açık yüksek, kısa vadeli dış borç kabarık iken faiz indiriminin kurları fırlatması, bunun ise enflasyonu tetiklemesi kaçınılmaz oluyor.
