Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Para çok istediğim oyuncuyu alırım

Köklü ve büyük kulüplerimizden birinin saygıdeğer yöneticisi iddialı ve tartışılacak sözler sarfediyor. İddialı sözler taraftara yönelik ise hedefe ulaşmış demektir. Var ise kulüpteki muhalifler susturulmuş olur. Böylece bir senelik maraton süreci programlanmış demektir.

Konuya girmeden önce futbol konusundaki görüşlerimizi tekrar edelim. Bize göre futbol bir spor dalı değildir. Olsa olsa bir gösteri sanatı olarak nitelendirebiliriz. Sağlığa futbolun bir faydası söz konusu değildir. Futbol; yığınları uyutmak, oyalamak için yöneticilerin başvurdukları çarelerden birisidir. Böylece toplumun problemlerini bir süre için halı altına itilir.

Esas konumuza dönelim. Futbol konusundaki görüşlerimiz olumsuz da olsa futbolun ağırlığını inkara gücümüz yetmez. Futbol paranın ana öge olduğu bir sektör haline dönüşmüştür. Futboldan anlamayan veya hoşlanmayan birçok kişi futbola ilgi duymaya başladılar, hatta kulüp başkanlığına seçildiler. Seçildikten sonra da koltuğa bağımlı duruma geldiler.

ÖLÜMÜ GÖZE ALANLAR

Kulüp yöneticiliği için sağlığını ihmal eden ve ölümü bu uğurda göze alanları görüyoruz. Hatta kendisine yapılan uyarıları hakaret olarak algılıyorlar, hatırlatanlara sert cevap veriyorlar. Gözleri adeta pusarmış bu muhteris kişileri anlamak zordur. Ama icraatlarını acımasızca ve risk alarak sürdürüyorlar.

Kulüp yöneticileri bize göre Türk futboluna iyilik yapmıyorlar. Sahip oldukları erki ve ellerindeki parayı geleceğe değil, şu ana harcıyorlar. Yabancı futbolcu transfer ediyorlar, onlara, adeta, su gibi para harcıyorlar. Yabancı futbolcuların çoğunu izliyoruz. Genellikle yaşlı, birçok yeteneklerini kaybetmiş oyuncu izlenimi veriyorlar.

DENEYİMLİ OYUNCUNUN YARARI

Madem yaşlı ve deneyimli oyuncu alıyoruz. Öğretmen vasfı olan ve kişilik problemi olmayan futbolcuları tespit edip alsak daha iyi olma mı? Geçmişte bu durumun olumlu örnekleri var. Mesela, bir Hagi, bir Alex, bir Kuyt deneyimlerini gençlere aktardılar. Bu saygıdeğer oyuncular Türk futboluna katkı verip iz bıraktılar.

Yöneticilerimizden istediğimiz şeyler var. Altyapıya yatırım yapılmalı, gençlerimizin önü açılmalıdır. Yetenekli evlatlarımız tespit edilip eğitime tabi tutulmalıdır. Gerekirse delikanlılarımız Avrupa'ya gönderilip eğitilmelidir. Avrupa'nın eğitim sistemi ülkemize getirilmeli, gençlerimize tatbik edilmelidir.

Takımlarımız geleceği düşünerek gençlere yatırım yapmalıdır. Bu bağlamda altyapıya özel bir önem ve ağırlık verilmelidir. Spora özellikle futbola yapılan yatırımlar 25-30 yıl sonra semeresini gösterir. Onun için bugünün idarecileri, gelecekte iyi anılmak istiyorlarsa, genç oyuncuların önünü açmalıdırlar.

Acaba, düşünüyoruz da, idarecilerin futbol oyunculuğu özgeçmişi olsa, nasıl olur? Bazı riskleri de olabilir. Mesela parayı yönetmek kolay değildir; işadamı olmak zordur. Dolayısı ile eski futbolcular parayı çekip çevirebilirler mi? Bu sorunun cevabını vermek zor olsa gerek.

Sevimli ve hoşa gidici olmasa da fikirlerimizi belirttik. Gün gelir, sporumuzu özellikle futbolumuzu profesyonel yöneticiler idare edecek pozisyona gelirler.

Sonuç: "Umudum var, çünkü gençlerimiz Alman disipliniyle yetişirlerse başarılı olacaklardır."