Paylaşalım, barışalım, kaynaşalım ki bayram olsun
Bayramları bayram yapan içindeki mana ve ruhtur. Yoksa zaman açısından bayram günü de sair günler gibi 24 saatten ibarettir. Bu manevi değerlerin asıl kaynağı elbette Allah'ın (cc) insana bir lütfu ve Resulullah'ın (sav) müjdesi olmasındandır.
Ancak
bayramların gerçek manada bayram olması ve ihtiva ettiği fayda ve hikmetlerin
gerçekleşmesi bizlerin icraatlarıyla olacaktır. Eğer bayramların isimlerinden
başlayarak kendilerini de değiştirme operasyonuna alet olup, “ramazan bayramı”
yerine “şeker bayramı” “kurban bayramı” yerine de “kebap bayramı” isimlerini
kullanır ve bayramları tatil yapma, gezip-tozma, eğlenme… Ramazan bayramında
şeker, çikolata yeme, kurban bayramında da mangal sefası sürme ve eğlence
yerlerinde kurt dökme partileri olarak değerlendirirsek feci bir cinayet
işlemiş oluruz. Sosyal barış, yardımlaşma ve dayanışmanın iki büyük kalesini
kendi ellerimizle yıkmış oluruz.
Bayram
tavsiyeleri
- Bayram, bayram namazı ve kurbanla ilgili pratik
bilgileri önceden bir ilmihal kitabından okuyalım.
- Bir iki gün öncesinden aile bireylerimizi
bayramın mana ve önemine dair bilgilendirelim.
- Bayram günü, sabah namazında cemaate ulaşacak
şekilde ve mümkün olduğu kadar çocuklarımızla beraber gidelim.
- Gidiş gelişlerde tekbir getirelim ve
karşılaştığımız insanlarla selamlaşıp bayramlaşmadan geçmeyelim.
- Camiden ayrılmada acele etmeyip cemaatten mümkün
olduğu kadar çok kimseyle bayramlaşmaya çalışalım.
- Akraba ziyaretlerini ihmal etmeyelim, bu
ziyaretlerimize çocuklarımızı da beraber götürerek sılay-ı rahmi pratikte
öğretelim.
- Komşularımızı da aynı şekilde ziyaret edelim.
- Bu ziyaretlerde bize gelen-gelmeyen ayırımı
yapmayalım bize gelmeyenlere de gidelim. Aynı uygulamayı ta’ziye, hasta
ziyareti vb. ziyaretlerde de yapalım.
- Ziyaretleşmelerde mümkün mertebe haremlik
selamlık adabına riayet etmeye çalışalım. Nâmahremlerimizle tokalaşmaktan
özellikle sakınalım. (anne, bacı, hala, teyze gibi nikâhları ebediyen
haram olan bayanların dışındakiler, nâmahremdirler.)
- Dargın, kırgın olduğunu bildiğimiz kimse varsa
onları birbiriyle buluşturup barışmalarını sağlayalım. Bana ne demeyelim
zira bir hayra sebep olan onu yapan gibidir.
- Kurbanımızın etini sünnet olduğu veçhile üçe
ayırıp ikisini akraba ve komşulara dağıtalım. Bir kısmını da aile
efradımıza ayıralım.
- Ailece TV lerin zararlı programlarından uzak
durmaya çalışalım. Zamanımızı faydalı işlerle değerlendirelim.
- Aşırı yeme-içmeden sakınalım.
- Çocukların aşırı şeker, çikolata vb. abur-cubur
dan sakındıralım.
- Bayram, düğün, nişan, ta’ziye vb sevinç ve tasa
günlerinde sigara dağıtma âdetini kaldıralım. Özellikle küçük çocukların
bayram bahanesiyle sigara içmelerine asla müsaade etmeyelim.
- Kurban kesimi ve atıkları konusunda, baldır
bacak medyasının İslam ve Müslümanlar aleyhinde bahane olarak
kullanacakları görüntüler oluşturmamaya dikkat edelim.
- Kurbanı ehil kimselere kestirip yüzdürelim.
Derisini de bağırsağını da heder etmeyip hayır kurumlarına ulaştıralım.
Unutmayalım ki derinin hayır işi dışında kullanılması kurban ibadetini zedeler.
- Haçlı-Siyonist ittifakının; haram aylar, bayram
seyran dinlemeksizin can, mal, vatan ve namuslarını payımal ettikleri
mazlum Müslümanları da hatırlayarak, onlara dua etmeyi unutmayalım. Sadece
dua ile yetinmeyip fiili dua ile imkân nispetinde yardım edelim. Ayrıca
onlara bu zulmü reva gören zalimlerin mallarını boykot etme gereğini
yeniden hatırlayalım ve hatırlatalım.
Kurbandan dersler
·
Allah'a (cc) pazarlıksız teslimiyet.
·
Allah (cc) yolunda en ileri derecede fedakârlığın
sözleşmesi.
·
Resulullah (sav) İbrahim (as) ve nice
peygamberlerin sünnetini ihya ve emirlerine inkiyad.
·
Sılay-ı rahm/akrabalık ilişkilerini ihya edip
geliştirme.
·
Komşuluğu diriltip pekiştirme.
·
Aile bireyleri arasında sevgi ve muhabbetin
sürekliliğini sağlama.
·
Zengin, fakir arası muhabbet ve kaynaşma
vesilesi. Böylece toplumun birlik ve beraberliğine, huzur ve barışına katkıda
bulunma.
·
Sosyal barış yardımlaşma ve dayanışmaya katkı.
·
İslami örf ve âdet birliğine katkı, kardeşlik
ruhu ve ümmet bilincini ihya...
Şunu unutmayalım ki; Bir
millet parası, silahları, teknolojisi ve nüfus kalabalığıyla değil manevi
değerleriyle güçlüdür. Bu manevi değerler din, iman, sılayı rahim
(akrabalık bağları) komşuluk, arkadaşlık, aile vb. kurumlardır. Bir toplumda bu
değerler ne denli güçlü, sıcak ve işler durumdaysa o toplum o kadar güçlüdür.
Bir toplumda bu değerler zaafa uğramışsa o toplumda zayıftır. Eğer bir toplumda
bu değerler yok olmuşsa o toplumun kendisi de er veya geç yok olmaya mahkûmdur.
Hatta belki yok olmuşta farkında değildir. İşte bayramlar bu manevi değerleri ihya edip yaşatmak için büyük
fırsatlardır.
Bayramın bayram olarak etkisini göstermesi ve yukarda ki derslerin
gerçekleşmesi, biz mü'minlerin bayramları hakkıyla idrak edip gereğini
yapmamızla mümkün. Bayramlarımızın bayram, kurbanlarımızın kurban olması
dileğiyle… Subheneke... Bihamdike... Esteğfiruke...