Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Ocak 2015

PES: Paralel Eğitim Sistemi

400 yıllık medeniyeti canlandırmak, yeni bir ilim dilini tesis etmek için kurulan Nizamiye Medreseleri'nin mimarı Nizamülk, bu zihniyete karşı kurulmuş Alamut Dershaneleri'nin mimarı Hasan Sabbah tarafından tertiplenen bir suikastla yaşamını yitirmişti.Ömrünü bu yapıyla mücadele etmekle geçiren Nizamülmülk, Siyasetname adlı ünlü eserinde de bu yapının çok tehlikeli bir fitne yuvası olduğundan bahseder.Bilindiği gibi Alamut'ta Hasan Sabbah'ın geliştirdiği öğretinin dışında başka bir şey öğretilmezdi.Kendisini peygamber gibi gösteren Hasan Sabbah, fedailerini uyuşturarak, sağlıklı düşünme melekelerini köreltiyordu.Sıkı bir endoktrinasyondan geçerek beyinleri uyuşan bu fedaileri de çeşitli operasyonlar için göreve yolluyordu.Tarih boyunca içe kaplı, dar, hiyararşik, sık dokulu yapılarda bu tür metotları, uygulamaları rastlamak mümkün.Modern dünyada da bu tür örnekleri bolca bulabilirsiniz.Bunlardan benim için en ilgi çekici olanı nevi şahsına münhasır geliştirdikleri eğitim metodlarıyla paralel yapı oldu. Türkiye'de varlık bulan ve dünyanın farklı ülkelerinde de boy gösteren bu yapı, Fethullah Gülen'in öğretileri üzerine işleyen hayli ilginç bir eğitim sistemine sahip.

Genç dimağlar bu yapının içinde sıkı bir endoktrinasyona tabi tutulur.Öyle ki PES'in eğitim sürecinden geçen bir birey, karşılaştığı herhangi bir çelişkili durumda" hikmetinden sual olunmaz" yada " bir bildiği vardır" türünden savunma refleksiyle haraket eder.Çünkü PES'te liderin özel hususiyetlere sahip kutsal bir şahsiyet olduğuna, masumumiyetine, ilimde geldiği mertebeye sıklıkla vurgu yapılır.Geçenlerde bu yapının içinde yıllarını geçiren ve bir tek çocuğunu bu yapının okullarıa/yurtlarına emanet eden bir arkadaşım yaşanan son hadiseler karşısında pişman olduğunu ifade ettikten sonra ne yazık ki çocuğunu ikna edemediğinden dem vuruyordu.Tüm yolları deneyen baba, son olarak çocuğundan bir tercihte bulunmasını ister. Ona, "ya ben (yani baban) ya da Fethullah Gülen" der.Çocuk tereddütsüz Fethullah Gülen'i tercih eder. PES birçok evladı ailesiyle bile ters düşüren ilginç bir eğtim anlayışına sahiptir.Kendimden de biliyorum. Ortaokul yıllarımda bu yapının imamlarından biri evimize kadar gelerek aileme; "Artık sizin Ufuk adında bir oğlunu yok. O bundan böyle bize emanet" demişti. Çok şükür küçük yaşlardan beri sahip olduğum aykırılığım ve özgürlüğe olan düşkünlüğüm sayesinde -tabii ki Allah'ın yardımıyla- bu yapının içinde yer almaktan son anda kurtulmuştum.Ya Türkiye'de ve dünyanın farklı bölgelerindeki milyonlarca öğrencinin durumu ne olacak?

PES'te abla, abi ve öğretmenin rolü üst sevieyededir.Öğrenciler bir bakıma herşeylerini onlara borçlu gibi hissederler. Dolayısıyla abi ve ablalarımızı çok sevmeli onların sözlerine ehemmiyet vermeliyiz.Çünkü sistem itaat üzerine işliyor.PES, fen ve sosyal ilimlerin yanısıra Fethullah Gülen öğretisiyle de bir bütünlük arzeder.Bu eğitim sisteminde yapıya mensubiyet duymayanın yer yoktur.Bu bakımdan birey ısrarla bu yapının içerisinde tutulmaya çalışılır.PES'in işleyişi, kamuokullarında başarılı olan öğrencilerin tespit edilmesi ve üzerilerinde itinayla çalışılması esasına göre süreklilik gösterir.PES'te birey ilerisi için ne amaçla yetiştirildiğini pek düşünmez.Onda ilk elde beklenen, kusursuz işleyen sisteme itaat etmeleridir..Vaaz seanslarıyla, benzer kitaplarla ve gerçek yaşamdan sunulan kesitlerle bireyin itaat kültürü sürekli diri tutulmaya çalışılır.Öyle ki bir gün abilerinin istediği bir mevkiye ulaşıldığında evrensel hukuk normlarına yada bulundukları ülkenin hukuki kaidelerine göre değil de yapının dikte ettiği, belirlediği kurallara göre hareket etmeleri beklenir.

PES bireyde farklı alternatif düşünme kanallarını tıkayarak, bireyin tercih yapma yetisini de köreltir.Öyle ki birey evleneceği, bir ömür geçireceği eşini bile tercih etme noktasında sağlam bir irade ortaya koyamaz. PES'in tezgahından geçen bireyler yapının genel hedef ve amaçları doğrultusunda bir ideala sahip olurlar. İçinde bulundukları toplumun değer yargılarıyla çelişseler bile bu ülküden asla bir sapma göstermezler..Onlara göre; halkın tercihleriyle hükümet olmuş partilerin halkı adına ürettikleri olumlu yada olumsuz politikaların/icraatların artık bir önemi yoktur. Çünkü aslolan PES' in çizdiği istikametir.Bu istikametten taviz verilmeden, insanlığın hidayet vesilesi olarak da görülen kutsal şahsiyetin öğretilerine sımsıkı sarılmak daha önceliklidir. Aksitakdirde 50 tane İstanbul'da fethedilse bir manası yoktur.Cennete bile giremezsiniz, düşünün..

PES'e gerçekten pes! demek gerekir..Bu vakitten sonra hala aklının bir köşesinde "acaba çocuğum için bu yapının okulları daha mı uygun olur" türünden tereddüt yaşayan birileri kalmışsa onlara tek bir şey söylemek isterim..Çocucuğunu seven bu yapıdan uzak dursun!

[email protected]

twitter.com/sivildemokrat