Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

01 Aralık 2020

Peygamber Ocağı

Peygamber Efendimizin savaşlara bizzat katılması ve silah kullanarak savaşması sebebiyle asker ocağına “Peygamber Ocağı” deriz. Onun için asker ocağının her neferine de Mehmetçik deriz. Mehmetçik, küçük Muhammed demektir. Yani Peygamberin yolunu izleyen, O’nun yolundan giden, O’nun güzelliklerine sahip olan kişi demektir. Mehmed ve Muhammed Osmanlıca yazılışta, aynı şekilde yazılır. Osmanlı, Peygamberimizin ismine hürmeten Muhammed yazıp Mehmed okumuştur. Kültürümüzde Mehmet Muhammed demektir. Mehmetçik de öyledir.

“Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez”. (Enfâl 60) Bilinen düşmanların yanında bilinmeyen düşmanlardan da bahseden ayeti kerimede belirtildiği gibi harp araç ve gereçlerinin hazırlanması noktasında bir teşvik de vardır.

Vatanı muhafaza etmek imandandır demek ki. Osmanlı savaşa giderken “Allah’ım bu vatan sana emanet” diyerek giderdi. Allah’a emanet edilen vatanın yıkılması mümkün değildir.

Bu vatanın bize kadar gelmesinde, tüten her ocağın dumanında, yükselen her mabedin temelinde, okunan her ezanın sedasında askerin emeği vardır. Sıkıntılı günlerimizde sığındığımız liman, mutlu olduğumuz zamanlarda ise iftihar ettiğimiz makam olmuştur. Biz giderken onurla gittiğimiz, çocuklarımızı gönderirken gururla gönderdiğimiz yerdir asker ocağı. Milletiyle iç içe, gönül gönüle olan başka bir ordu yoktur dünyada.

Tarih boyunca ordu- millet hep el ele olmuştur ülkemde. Çünkü mayasını aziz milletimizin inancından almış, hizmetini inancıyla yaşadığı millet yolunda vermiştir. Bu inançtır ona asırlar boyu zaferler kazandıran. Bu inançtır onu millete sevdiren. Bu inançtır onu geleceğe taşıyacak.

Biz asker ocağını böyle bildik, böyle yaşadık ve çocuklarımıza böyle anlattık. Zaman zaman o kurumun içinden ona ve millete ihanet edenler çıkmış olsa bile bu zayiat ordumuzun şanını lekeleyememiş, “Peygamber Ocağı” anlayışını yıkamamıştır. Her camianın, her birimin veya her kurumun içinde çürükleri olabilir. Bu gayet doğaldır. Bunu ülkemizde zaman zaman da yaşadık. 27 Mayısta, 12 Eylülde, 28 Şubatta, 15 Temmuzda o şanlı ordumuzun içindeki çürük zihniyetli bireylerin ihanetlerini gördük. Ülkemiz ve milletimiz üzerindeki yıkımlarına şahit olduk. Mayasında Allah korkusu, vazife şuuru, vatan sevgisi, görev bilinci olan ordumuz bunların da üstesinden gelmiş ve milletimizin gönlündeki yerini korumuştur.

Ordumuzun içindeki hainler gibi dışarıdan da onu çirkin emellerine alet etmek isteyen bedbahtlar olmuştur. Siyasi veya idari gelecekleri için askeri öne süren ve yanlış işler içine sokan kişileri de biliyoruz. Asker postalına sarılan siyasileri de gördük. Milletvekili olduğu halde bu söylemleri dillendirenlere de şahit olduk. Milletin değerlerinden uzak, millete düşman ve şahsi ikbali uğruna dini ve milli değerleri hiçe sayan zevatın darbelerden medet umduğunu biliyoruz. Sandıkta başaramayıp tankların önünde el pençe duran darbe şakşakçılarının kendi emelleri doğrultusunda hareket etmeyen ordumuz için “Türk ordusu satıldı” diyecek kadar gözlerinin döndüğünü görüyoruz. Çünkü kendi dünyaları satmak ve satılmak üzerine kuruludur.

Peygamber Ocağı olarak da bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri ve kahraman ordumuz binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen millî, manevi ve mesleki değerleriyle dostlarımızı ve mazlumları sevindirirken, böylesi millet düşmanlarını ve onun dışarıdaki oyun kurucularını kahretmektedir. Çünkü ordumuz birilerinin siyaseti baskılamak için istedikleri zaman göreve çağıracakları bir vesayet odağı değildir. Silahlı kuvvetlerimiz, ülkemizin bölgede ve dünyada etkin bir güce dönüşmesine katkı sunan büyük, güçlü ve şerefli bir ordudur.

Biz bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Kendisine oy vermeyen öğretmenlere hakaret eden, vesayetten defalarca hüküm giymiş, askeri vesayet ile iktidar olma hayalleri kuran, şahsi ihtiras ve hevesleri için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Mehmetçiğe hakaret eden gayr-i millî kişilere ve partilerine bu asîl millet her defasında gereken karşılığı verdi, bundan sonra da verecektir.