Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Haziran 2019

PKK İstanbul’da, CHP’yi parmağında oynatıyor

Parmağında oynatmak deyimi: “birine her istediğini yaptırmak, onu kukla gibi kullanmak” anlamlarına gelir.

CHP’nin başına gelen tamda bu.

FETÖ, referandum öncesi, AK Parti’yi adeta esir almıştı. Referandum için gece gündüz çalışıyorlardı. Sonra bunu; hem AK Parti’yi hem de (özellikle) adalet sistemini tamamen ele geçirmek için yaptıklarını zamanla gördük. Bedelini de ağır bir şekilde ödedik.

FETÖ AK Parti’ye darbe yaptı, PKK, CHP’ye darbe yapacak

Şimdi aynı taktiği PKK uyguluyor. PKK, HDP üzerinden CHP’yi adeta esir almış durumda. PKK, özellikle İstanbul seçimleri için sahaya inmiş ve CHP adayı Ekrem Bey için sahada harıl harıl çalışıyor.

PKK’lı Kürtçülere de; ‘CHP Kürtlere zulüm yaptı, CHP’yi ele geçirip kullanarak, Türkiye’yi CHP’ye böldüreceğiz’ diyor. ‘Devletten de CHP’den de Ermenilerin, Kürtlerin intikamını böylece alacağız’ diyorlar. Öyle görünüyor ki; CHP de, AK Parti’nin FETÖ’den çektiğini, PKK’dan çekecek. PKK (HDP)’nın, CHP’yi ele geçirmeye çalışması basit bir hadise değildir.

Şimdi bu akıl, PKK’nın tepesindeki birkaç yarım akıllının işi (aklı) olabilir mi?

Cemil, CHP’yi parmağında oynatıyor.

PKK (HDP) da FETÖ de CHP’yi adeta parmağında oynatıyorlar.

Kandil’in tepesindeki birkaç yarım akıllı, Cumhuriyeti kuran CHP’yi parmaklarında oynatıyor.

CHP, Cumhuriyeti kuran ama, Cumhuriyeti devam ettiremeyen parti olarak tarihe geçecek.

CHP; asker, polis, çocuk, kadın, öğretmen, … öldürenleri; PKK’ya gönderen HDP ile, açık ve net bir şekilde ittifak yapmaktadır.

CHP; ABD, İsrail, Fransa, … gibi ülkelerle işbirliği yaparak; Türkiye’yi bölmeye çalışan PKK’ya, eleman ve para gönderen HDP ile utanmadan ittifak yapıyor.

CHP; TSK ile çatışan (savaşan), ABD’nin kara ordusu olan PKK’ya, gariban Kürt çocuklarını gönderen HDP ile işbirliği yapıyor.

CHP; kardeşi Nurettin bu memleketin çocuklarını öldüren PKK elemanlarına eğitim verirken, kardeşine; ‘benim ülkemle savaşma!’, demek yerine, adeta yürü koçum diyen Selahattin Demirtaş’a, CHP lideri gibi bir muamele yapmaktadır. CHP milletvekilleri; utanmadan gidip Selahattin Demirtaş’ı hapiste ziyaret ederek, Kobani olaylarında suçüstü yakalanmış bir suçluyu, temize çıkarmaya çalışıyorlar.

CHP, neredeyse her gün Habur sınır kapısından kaçarak gelip TSK’ya teslim olan PKK elemanları varken, yani PKK’lılar bile PKK’yı bırakırken, … CHP, PKK’yı bir tülü bırakmıyor. CHP ile HDP (PKK) aşkı, Leyla ile Mecnun aşkını geride bıraktı. Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan bile PKK’yı bırakırken, CHP Milletvekilleri HDP (PKK)’yi bırakmıyor.

Cemil BAYIK Kandil’den HDP’yi,

Selahattin DEMİRTAŞ Edirne’den CHP’yi yönetiyor.

CHP’nin lideri kimdir? Kemal Kılıçdaroğlu mu, HDP (PKK) etkisindeki Canan Kaftancıoğlu mu?, yoksa PKK’lı Selahattin Demirtaş mı? Belli değil.

Erdoğan nasıl ki; Kürtleri büyük ölçüde PKK (HDP)’dan kurtardıysa, CHP’yi de PKK (HDP)’dan kurtarmalıdır.

AK Parti 17 yıldır ne yapıyor

AK Parti 100 yıldır yapılamayan büyük hizmetler yaptı. Türkiye’ye kısa süre içerisinde birkaç çağ atlattı. Ama, “AK Parti 17 yıldır ne yaptı.” sorusu hem AKP’liler hem muhalifler tarafından sürekli sorulmaktadır. İhtiyaçlar sınırsızdır ve her yıl yeni ihtiyaçlar çıkmaktadır. Hemen her konuda: ‘17 yıldır iktidardasınız, neden çözmediniz?’ deniyor. Halbuki çözülen binlerce sorun var. İnsanlar yapılana değil, yapılması gerekenlere bakıyor. Çoğu da yapılan hizmetleri bilerek görmezden geliyor. Bütün sorunlar bir anda çözülseydi; insanlar on binlerce yıl önce bütün sorunları çözer ve bugüne kadar yiyip-içip yatarlardı. Böyle bir dünya yok. Yapılanların değerini bileceğiz. Yeni ihtiyaçlara göre de yeni hizmetlerin yapılmasını isteyeceğiz. “Nankörlük” de yapmayacağız, daha gelişmiş bir ülke olmak için yeni hizmetlerin yapılmasını da talep edeceğiz. Yapılanı takdir edeceğiz, yapılmayanı da makul bir şekilde sorgulayacağız. Her şeyden önemlisi takip edeceğiz.

Lider ülke Türkiye projeleri istiyoruz.

Türkiye, AK Parti iktidarı ile artık projelere doymuyor.

Erdoğan ve AK Parti, milletin ufkunu açtı. AK Parti; yaptığı sayısız projelerle, hizmetlerle büyük işlere imza attı. Fakat milletimiz, Türkiye’nin daha da büyümesini, dünyaya lider olmasını istemektedir. Artık yapılan büyük projeler bile insanımızı tatmin etmemektedir.

Millet olarak artık;

Türkiye’yi uzayda görmek istiyoruz. Uzayın hakimi bir Türkiye istiyoruz.

Nükleer silahlara sahip bir Türkiye istiyoruz. Atom bombaları olan bir Türkiye istiyoruz.

Yeni bir dünya (Pakt,-Pax) düzeni (Anadolu Barışı) kuracak ve dünyayı ADİL bir şekilde yönetecek bir Türkiye istiyoruz.

Bunu sadece biz istemiyoruz. Bütün dünya insanlığı bunu istiyor. Bütün dünya; dünyayı ADİL bir (İSLAM) sistemle (Hz. Ömer ADALETİ) yönetecek tek ülkenin Türkiye olduğunu biliyor.

Her insanın geleceği aynı zamanda geçmişidir. Devletlerin de öyle. Türkiye’nin geleceği de geçmişi olan (…, Selçuklu, …) Osmanlı. Bütün dünya Osmanlı adaletini biliyor. Osmanlı dönemindeki (Pax-Ottomana) dünya düzenini biliyor.

Artık yeni bir dünya düzeninin temellerinin atılmasının zamanı gelmiştir.

Selam (ALLAH), yani barış üzerine, (Pax-) Türkiye (Pax/Selam-Anadolu) liderliğinde, Anadolu Barışı Düzeni’nin temellerini atmanın zamanı gelmiştir.

İstanbul seçimlerinden sonra, Türkiye’den dünyaya dönüyoruz. Artık dünya insanlığının acılarını sarmak için, dünyaya yön ve nizam vermek için çalışacağız. Fatih Sultan Mehmet de öyle yapmıştı. İstanbul’un fethinden sonra, büyük bir imparatorluk olmuştu Osmanlı.

Türkiye’nin yeni PKK stratejisi ne olmalıdır?
PKK’nın tamamen bitmesinin şimdilik Türkiye’ye bir faydası yok. Türkiye’nin PKK stratejisi; PKK’yı tamamen bitirmek üzerine olmamalı, PKK’yı büyük ölçüde marjinalleştirmek üzerine olmalıdır. Kandil belli bir süreye kadar kalmalıdır. PKK Suriye’den tamamen çıkarılarak, tamamen Kandil’e hapsedilmelidir.

Türkiye’nin PKK ile çatışması (savaşı) temel bir stratejiye dayanmalıdır.

PKK ile savaşmak bir taktik, …

PKK’yı tamamen bitir(me)mek, bir strateji, …

İstanbul, 81 il ve Anadolu’nun Mimarı BİNALİ Bey

İstanbul seçimlerinde son düzlüğe çıkarken, İstanbul ile ilgili projelerin iyi tanıtılması gerekiyor.

81 ilin ve Türkiye’nin mimarı Binali beyin İstanbul ile ilgili bazı projeleri;

1-Her yıl 50 bin gencimize kısmi zamanlı iş verilecek.

2-Gençlere 100 bin liralık sermaye sağlanacak.

3-Motosikletler iki köprüden ücretsiz geçecek.

4-Ev kadınlarının el emekleri belediye birimlerinde satışa sunulacak.

5-İstanbul’da okuyan bütün üniversite öğrencilerine ücretli staj yeri bulunacak.

6-Öğrencilere ücretsiz kitap ve kırtasiye malzemesi verilecek.

7-Amatör spor kulüplerine 10 bin lira olan destek 100 bin liraya çıkacak.

8- Doğalgaza yüzde 10 indirim yapılacak. Sosyal destek alan 80 bin ailenin doğalgaz faturasının 50 lirasını belediye karşılayacak.

9- Her mahalleye bir kreş açılacak.

10- Öğretmenler toplu taşımadan ücretsiz yararlanacak.

11- Liseyi bitirmiş ancak üniversiteyi kazanamamış öğrenciler de bir yıl boyunca 40 TL’ye seyahat edecekler. 85 liradan 40 liraya düşen öğrenci Akbil’indeki farkı belediye karşılayacak.

12- Yeni evlenen çiftlere 8 bin TL yardım yapılacak.

13- Öğrencilere 10 GB internet sağlanacak.

Haftanın uyarıları;

İstanbul seçim sürecinde, Suriyeliler meselesi de bütün açıklığı ile İstanbul’da halka anlatılmalıdır. Zamanı geldiğinde Suriyeli kardeşlerimizin kendi vatanlarına döneceği, Suriye’nin imarının büyük ölçüde Türkiye tarafından yapılacağı, hatta birkaç yıl sonra, Türkiye’den Suriye’ye gidip çalışacak Türk vatandaşlarının olacağı, … etkili bir şekilde anlatılmalıdır. Suriyeliler yerine de; Anadolu Kardeşliği, Anadolu Misafirleri kavramlarını kullanmalıyız. Suriyeliler kavramı artık hem Suriyeliler hem de vatandaşlarımız için itici bir kavrama dönüştü.

Suriyeliler kavramını mümkün olduğunca kullanmamalıyız, Suriye'den gelen misafir kardeşlerimiz diyebiliriz. Onlar bizim misafirlerimiz, vatanları olan Suriye güvenli hale geldiğinde, çoğu vatanlarına geri dönecek. Hatta bazı Türkiye vatandaşları da gidip Suriye'ye yerleşecek. Bu zamanla gerçekleşecektir. Suriye, ileride bizim için KIBRIS gibi olabilir, hatta HATAY gibi bile olabilir.

Ayrıca; İYİ Parti, Saadet Partisi, DSP, … tabanları da, CHP’nin; vatansever, Atatürkçü solcuları da, … görünen o ki; Binali Bey’e önemli ölçüde destek verecekler. Şimdiden bu kesimlere (peşin teşekkür) bir teşekkür edilebilir.

Haftanın önerileri

Başkanlık sistemi teamülleri zamanla belirlenmelidir. Başkanlık sistemine geçeli uzun bir zaman olmadı. Yeni sistemin kökleşmesi için bazı teamüller belirlenmelidir.

Dış politika; Cumhurbaşkanı (bir başkan yardımcısı, Dışişleri Bakanı, …) tarafından

İç politika; Parti başkanı (yeni bir yasa çıkarılabilir) ya da arttırılmış başkan yardımcıları tarafından

Seçimlere müdahil olma, Cumhurbaşkanının; genel ve yerel seçimlere ne kadar müdahil olup olmayacağı, seçimlere nasıl/hangi ekiple müdahil olunacağı

Milli Savunma Bakanı, asker kökenli mi yoksa sivil mi olacağı

Adalet Bakanının, dışardan mı, parti içinden mi olacağı

Ekonomi yönetimi, direk Cumhurbaşkanına mı bağlı olacağı, yoksa bakanlığa (bir kurul) mı bağlı olacağı

Merkez Bankası, Merkez Bankası gibi kurumların nasıl çalışacağı

Buna benzer çok sayıda konuda teamüller oluşturulabilir. Bir sistemin başarısı, makul ve dengeli oluşturulmuş teamüllere bağlıdır.