Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.83
Gram Altın
2522.35
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Ağustos 2020

Pozitivizm ve gayb

Osmanlı, Batı Medeniyeti karşısında, art arda hezimet yaşadıkça, sorumlu, suçlu arandı.

1800’lerin başlarından itibaren parmaklar “İslam”a doğruldu.

Suçlunun bulunduğu sanılmıştı, yenilgilerimizin sorumlusu dinimizdi(!).

Çünkü, Batı ile aramızdaki en temel fark “din”di.

Ziya Paşa, ta o zamanlar bu tez sahiplerine şöyle sitem ediyordu:

“İslam imiş devlete pa-bend-i terakki,

Evvel yoğ idi, işbu rivayet yeni çıktı.”

Ziya Paşa, günümüz Türkçesi ile “İslâm, devletin ilerlemesine ayak bağı imiş, eskiden böyle düşünülmezdi, bu yorum da yeni peyda oldu” diyordu.

O yıllarda, gücünün doruğuna erişen “Batı”, baş döndürücü bir süratle dünyayı avuçlarının içine alıyor, tüm dünyaya boyun eğdiriyor, kıtaları sömürgesi haline getiriyordu.

Bu güç karşısında Osmanlı acze düşüyor, panik halinde çare ve suçlu aranıyordu.

Suçlu kolay bulundu: “İslam!”

Çare ise, hâla bulunamadı.

Tam o yıllarda güç zehirlenmesi yaşayan “Batı Medeniyeti”, tüm semavi dinlere meydan okumaktaydı.

Fransızlar devletlerinin resmi dinini “Bilim Dini” ilan etmişlerdi.

Auguste Comte’la “pozitivizm” en şaşaalı günlerini yaşıyor, “beş duyu ile ulaşılanlar dışında hiç bir gerçeklik tanımıyoruz” deniyordu.

Pozitivizm bütün semavi dinlerin üzerini çiziyordu.

Tam da o yıllarda Osmanlı coğrafyasında mebzul miktarda azınlık/yabancı okulları açılmaktaydı. Bu okulların sayısı 6 bini geçecekti. ABD, Fransa, İngiltere, İtalya, Almanya, Avusturya okul açma furyasına katılmışlardı.

Ahmet Ağaoğlu’na göre, Memaliki Osmaniye’de sair milletlerin ve kavimlerin malik oldukları mekteplerin yekünu 10 yüksek, 46 idadi (lise), 1450 iptidaiyi (ilkokul) mütecavizdi. Bu mekteplerin kaffesinde 61 bin 678 talebe talim ve terbiye ediyordu.

Kemal Tahir bu okulların sayıca 6 bini, Ağaoğlu 10 bini mütecaviz olduğunu hesaplıyorlardı.

Osmanlı elitleri, azınlık/yabancı okullarını, çocukları için, özellikle tercih ediyorlardı.

Azınlık/yabancı okulları pozitivizmi harıl harıl Osmanlı çocuklarına taşıdılar.

1850’lerde İstanbul Tıp Fakültesi kütüphanesini gezen Charles Mac Farlane, hiç bir Avrupa ülkesinde eşine rastlanmaz bir ateizm/pozitivizm koleksiyonu ile karşılaşıyordu.

Tıp öğrencilerinin beyinlerine alabildiğine ateizm/pozitivizm yükleniyordu.

Osmanlı gençleri, artık “Allah” yerine “Doğa” diyorlardı.

Emperyalizmin Türkiye’deki birinci kolu Rum ve Ermeni tüccarları ise, ikinci kolu bu okullardan mezun Osmanlı Bürokratlarıydı.

İşte, o bürokratlar, buhar olup uçmadılar, Cumhuriyet’e, Ankara’ya tamamıyla intikal ettiler.

Cumhuriyet dönemi eğitiminin çatısını onlar çattılar.

Tek parti döneminde pozitivizm altın çağını yaşadı.

Tek parti döneminde Kur’an için, sık sık “gökten indiği sanılan” denilir oldu.

Artık, “Allah gök, vahiy sanı(!)” idi.

1950 sonrası pozitivizm öğretisi ülkemizde hiç hız kesmedi. Milli Eğitimimizin bel kemiği hep pozitivizm oldu. Okul kitapları taranırsa bu konuda mebzul malzeme bulunacaktır.

İşte bu 200 yıllık pozitivist eğitim sistemi, Türkiye’de büyük bir tortu bırakmaya muvaffak oldu.

Pozitivist eğitimle, pozitivist mantıkla yoğrulan kitlelerin, “İslam”la sorunlu olmaları beklenmedik bir durum değildi.

İslam, Kur’an’ın daha ikinci sahifesinde “Gayba İman”ı şart koşar, pozitivizmi ilk elden reddeder, beş duyu ile algılamadığınız bir dünyayı realite olarak önümüze koyar.

20. yüzyılla birlikte, Einstein, Kuantum fiziği, paralel evren, 18. yüzyıl pozitivizmini mahv ve imha ettiler.

Ne var ki Türkiye’deki pozitivist tortu, inatla kendilerini çağdışı kalmaya, anakronik olmaya, pozitivist geleneğe saplantılı olmaya adadılar. Güncellenemediler. Pozitivist safsatalar adına İslam’ la didişip duruyorlar.

Türkiye’de her gün yakınılan kutuplaşmanın temelinde bu yarılma, “pozitivizm ve gayb” fay hattı yatmaktadır.

Pozitivizme saplantılı kitleler, çağ dışı kaldıklarını akl edinceye, 21.yüzyılla uyanıncaya/uyandırılıncaya değin kutuplaşma sürüp gidecektir.

Üzücü ama gerçek bu.

Not: Okuyucularımın mübarek Kurban Bayramlarını tebrik ediyor, sağlık ve afiyetler diliyorum.

 
TDV kurban