Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2389.21
BIST 100
10267.35
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Mart 2024

​Rahmân'ın has kulları- 5

Geçenki dört yazımızda; Furkan sure-i celilesinin son kısmında yer alan “Rahmân’ın has kulları”nın sekiz sıfatından ilk dört tanesini incelemiştik. Bu hafta da konumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz inşaallah:

5- “Onlar, Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapmazlar; haksız yere, Allah’ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar, zina etmezler. Zira (bilirler ki) bunları işleyen kimse cezasını bulacak. Kıyamet gününde ona azabı kat kat verilecek ve alçaltılmış olarak o azap içinde ebedî kalacaktır. Ancak tevbe edip inanarak erdemli işler yapanın durumu başkadır; Allah böylelerinin kötü hallerini iyiye çevirecektir. Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Evet, kim tevbe edip erdemli davranırsa bu durumda gerektiği şekilde Allah’a yönelmiş olur.” (Furkan 68-71)

Buna göre “Rahmân’ın has kulları”nın beşinci özelliği; “şirk,” “katil” ve “zina”danuzak durmaktır. Şirk yani Allahü Teâlâya ortak koşmak; en büyük günah olup, cezası ebedî cehennemdir. Âyet-i kerimelelerde buyuruldu ki:

“Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz. O’ndan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa, büsbütün sapıtmıştır.” (Nisa 116)

“Allah’a ortak koşmadan hâlis olarak Allah’ı birleyenler olun. Kim Allah’a ortak koşarsa, o sanki gökten düşmüş de kendisini kuş kapıyor veya rüzgâr onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir.” (Hac 31)

“Kim Rabb’ine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibâdette hiç kimseyi ortak kılmasın! (Kehf 110)

Rabbimizin affetmeyeceğini bildirdiği “şirk”in yani Allah’a ortak koşmanın çeşitleri çoktur, en temel beş çeşidi şunlardır:

a) Şirk-i İstiklâl: Allah’ın dışında İlâh olduğuna inanmaktır. Mecûsîlerin iyilik ve kötülük tanrısı inancı gibi.

b) Şirk-i Teb’îz: Allah’ın, birden fazla ilahtan meydana geldiğine inanmaktır. Hıristiyanların teslis yani “baba-oğul-rûhu’l-kudüs” inancı gibi.

c) Şirk-i Takrîb: Allah’ın bir olduğuna inanmakla beraber, O’na yaklaştırsın diye; put, heykel ve benzeri şeylere tapınma inancıdır. Cahiliye dönemindeki putperest Araplar bu inançta idi.

d) Şirk-i Taklîd: Körü körüne ataların bâtıl dinine inanmaktır. Cahiliye dönemindeki Araplar bu inançla putlara taparlardı.

e) Şirk-i Esbâb: Kâinatın Allahü Teâlânın yaratması ile değil, kendi kendine var olduğuna inanmaktır. Materyalist ve Maddeciler bu inançtadır.

Yüce Dinimiz, insan hayatına çok büyük değer vermiştir. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Kim, kaatil olmayan ve yeryüzünde fesat çıkarmayan bir kişiyi öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir kişinin hayatını kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” (Mâide 32)

Bu emir gereği “katil” yani haksız yere insan öldürmek yasaklanırken; “öldüren, öldürülür!” hükmü de getirilmiştir. Bununla ilgili olarak Allahü Teâlâ şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Öldürülen kimseler hakkında size kısas farz kılındı.” (Bakara 178)Başka bir âyet-i kerimede de kasten bir mümini öldürmenin -uhrevî- cezası şöyle bildiriliyor: “Kim, bir mümini kasden öldürürse, onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere gireceği cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisa 93)

Bunun için insan; başkasının canını tehlikeye atacak fiillerde bulunamayacağı gibi, kendi canını da tehlikeye atamaz. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki: “Kendinizi öldürmeyin, Allah size çok merhametlidir.” (Nisa 29) ve “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın!” (Bakara 195) Bunun için Dinimiz, intihar etmeyi de kesin olarak günah saymış ve yasaklamıştır.

Yüce Dinimize göre insanın onurlu bir hayat yaşayabilmesi için, neslinin korunması gerekir. Neslin sağlıklı bir şekilde korunması da; toplumun temel taşı olan ailenin kurulmasıyla yani evlilikle mümkündür. Nikâh akdine dayanan evlilik kurumu, İslam toplumunun esasını teşkil etmektedir. Bunun içindir ki, evlilik dışı ilişkiler; “zina” ve fuhuşa yaklaştırıcı şeylerin tamamı haram ve yasaktır. Âyet-i kerimede buyuruldu ki: “Zinaya yaklaşmayın. Zira o bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsra 32)

(Devamı haftaya…)