Dolar (USD)
32.19
Euro (EUR)
35.05
Gram Altın
2456.95
BIST 100
10209.53
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Haziran 2016

Ramazan telaşı, karne molası

"Güzel şeyler çabuk biter." Ramazan, ardından uykunun kovaladığı ama oyuna doyamamış aceleci bir çocuk edasıyla gidiyor. Toplayarak gidiyor kırık dökük yanlarımızı, kendisinde edilen her duayı "amin" nidalarıyla gönlüne bastırarak gidiyor. Çok yazılıp söyleniyoru2026 Koyu, derin, incecik kelimelerle duruluyor üzerinde; ruhaniyetinden hisse devşirilecek ölçüde idrak de edilebilse keşke. Ne mutlu bu mübarek ayın tenhalarında yürüyen gizli hayır ve infak sahiplerineu2026 Ne mutlu sözlerin kınayıcı, rencide edici, uzun vadede mahcubiyet yükleyici, "gıybet" adı verilen iç daraltıcı koridorlarından uzak kalmayı başarabilenlereu2026 Ne mutlu O'na ulaştığının şuur ve şükrüyle ikram ve ihtimam göstereneu2026 Ne mutlu, yalnızca kalp gözleriyle seyredilebilen o kesintisiz yağmurda ıslanabilenlereu2026 (Zaman zaman unutan gönlümüze hatırlatalım; on beş gün sonra dineceğini yağmurun.)

Ne mutlu ezcümle; daha "rikkat", daha "dikkat", daha "edep" diyebilenlereu2026

Kula feyiz ve bereketle tebessüm eden bu mübarek iklimde, dün itibariyle yeni bir neşe daha ziyaret etti hanelerimizi. Muhakkak ki pek çoklarımız için büyük zorluk, fedakarlık ve yorgunlukla geçen bir eğitim ve öğretim yılını daha geride bıraktık. Rabbimin merhametine emanet ettikten sonra, gönüllerimize sıkı sıkı sardığımız evlatlarımız, bize zamanın ne kadar çabuk yaşlandığını düşündürdü bir kez dahau2026 Buruk bir şükür hissiyatı istila ederken derinlerimizi, ruhumuzun yorgun elleriyle onları, daha sıkı kavradık.

Edebu00ee bir şölenden ziyade, mana üzerinde durma ihtiyacı duyduğum bu yazımda, bir kez daha değinmeyi borç telakki ediyorum;

Seçilmiş bir ayda, kapı aralıklarından süzülen ve "karne" adı verilen kağıtlara iliştirilen her güzellik, Rahman'ın kuluna ikramı, her kırık not ise, çocuklarımızdan önce bizlerin öz eleştiri yapmasını gerekli kılan tefekkür alanı. Çünkü ikram ve imtihan arasında mekik dokuyan bu çizelgelerle yaşadığımız müddetçe karşılaşacak, mahşer meydanında da ellerimize "ahlak eğitimi" başlığıyla sunulan daha büyük bir karne ile buluşacağız. Öldükten sonra bile kaçışımız yok bundanu2026 Başta kendimle, sonra kalemle ve en nihayetinde alemle hasbihal eylerken "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil." mısraı sık düşüyorsa da aklıma; "önce nefsime", sonra hiç değilse bir kimseye tesiri olur belki;

Dışarıya karşı sergilediğimiz tahammül, hoşgörü ve nezaketin beşte birini evlatlarımıza karşı gösterdiğimize inanmıyorum ve bu şuursuzluğun, her lahzasını sosyal medya ile dolduran kimselerde zirve yaptığını düşünüyorum. Allah'a yemin ederim ki "boş işlere" ayırdığımız vakti, onlara hibe edebilseydik "daha iyi, daha güzel, daha değerli, daha saygılı, daha çok, dahau2026" ile karşılaşabilirdik. Rabbimizin her gün doğumu ile bağışladığı yirmi dört saatlik zaman diliminin bir saatini onlarla sohbet ve muhabbete ayıramıyor, bir kitabı-bir kahveyi, bir sevinci, bir hüznü bölüşemiyor, gelecek endişesi taşımıyor, anne ve babalığı yalnızca maddi ihtiyaçları teminden ibaret görüyorsak kendimizi sorgulamaya memur ve mecburuz. Manevu00ee eğitimlerine kafi miktarda vakit ayıramamaku2026 Nedir "kafi miktar", vicdanlarımızın buna bir cevabı olmalıu2026

Ömrümüz eğitim sistemini, nesli, toplumu, dünyayı, hülasa dışarıda kalanı eleştirmekle geçiyor. Önce içimizi onarabilir ve bireyden aile kurumuna geçmeyi başarabilirsek dünyanın daha yaşanılası bir yer olduğunu görürüz. Dönüp yeniden bakabildiğimizde içimize, hasarın ne kadar büyük olduğunu anlayacak ve belki de " tamir yeterli değil, yeni bir inşa gerekli" diyeceğizu2026

Selam ile.