Ramazan'ın Ruhaniyetinden Hisse Almak

Sen, Bakara Su00fbresi'nin yüz seksen üçüncü ayetiyle doğarken kainata; gelişini, gülüşleriyle karşılayan yürekler ne bahtiyardı. Zaman saadet, mekan sahraydı. Bereket tekmili, huzur talimiydi kurak çölleri kucaklayışın. Azığı az, tevekkül ve tefekkürü fazla yıldızlara yeni bir soluk taşırken seni var eden ve insanlığa gönderen kudretin lütfuyla zulmet asrının yaralı ruhlarına da ulaştın. Yüzün yokluk, özün bolluktu. Yaşımız yetmez, ayet ayet rahmet olan müjdeyi, dünyaya ilk teşrifini görmeye; yine de biliriz ne başka olduğunu yılın bir ayı memleketimizi ziyaretindenu2026 Haneler seninle canlanır, silkelenir ufacık rüzgara muhtaç gönüller. Seninle güçlenir aile ve kardeşlik bağlarımız. Çoğunlukla okunuşunun farkında olmadığımız ezanları sabırla bekler, sevinçle dinler; raflardan indiririz gelişini muştulayan kitabıu2026

Ey elinde edepten bir asa, sırtında şükürden bir urbayla yüzünü gösteren yar!

Ey zikirden ayak sesleriyle yüreğimize tatlı bir telaş taşıyan!

Ey sevgili suretiyle, içimize hakiki Sevgili'nin ikram ve ihsanlarını anlatan!

Gelişin, yorgun bir yazın, yorulmuş bir avazın ortasına tekabül etse de çok ihtiyacımız vardı sana, hasrete vuslat ekleyen şefkat yüklü yağmurunau2026

İslam alemi küfrün sesiyle her gün biraz daha nefessiz kalırken; Suriye'de, yurdumda, Doğu Türkistan'da, Mısır'da huzurun kalesi zulmetle kuşatılmışken ve Batılılaşma uğruna çırpınan bizler, yine onların eliyle kurulan düzeni, kardeşin kardeşe düşüşünü izlerken, hülasa Rabbim, katında dua yüklü elleri ağırlamayı bekliyorken, çöl yorgunu yangımıza su serinliğinde geldin. Öyle muhtacız ki O'nun nimetlerini yada, hatırlayıp da alemlere rahmet olarak gönderilenin; "komşusu açken tok yatan bizden değildir" huzmesine sarılmayau2026 Öyle mecburuz ki bir uyanmak orucunau2026

Ey benim sarsarak seven, ağrıtarak merhamet eden dostum!

Ey sevdiği kadar sevdirenim, sevdirdiği gibi sevindirenim!

Ey hayırdan ve edepten başkasını söylemeyenim!

Ağır geliyor şimdilerde Hak ve hakkaniyetten nasiplenememiş her söz; mütemadiyen biz de ağır geliyoruz kendimize ve kelimelerimiz bize. Şahlanan ve benliğimizi yangın yerine çeviren nefislerimiz açlık ve susuzluk isimli kırbaçlarla terbiye edilmeyi bekliyor. Varlık içinde yokluk çekerken, yokluk içre varlığa dokunduğumuz zamanların hasretini yudumluyoruz. Geldin ve bitecek yokluğumuz.

İnsanlığın buhran geçirdiği yeni cahiliye asrında, yüzünün kıblesini sapkınlığı kılan modeller arasında ve batıl kahkahaların İslam aleminin sarsıntılarını izlediği sırada geldin Ey Kutlu Ramazan! Felahın nerede; hangi sayfaların, hangi satırlarında gizlendiğini bilip doğrulamayan ruhlarımızı sabah selametiyle uyandırmak için ve gül letafetinde kaş çatarak, aşk nezaketinde haykırmak adına. Minarelerde kandil kandil açmaya, sofralarda sıcacık tütmeye, başkalaşan yüzlere kardeşlik nişanını bırakmaya hoş geldinu2026

Selam ile.

Nuray Alper