Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Ekim 2015

Ruh Çeşmeleri

Dergiler, her zaman gönlümüzü serinlettiğimiz ruh çeşmeleridir. Fikren susadığımızda koşup susuzluğumuzu giderdiğimiz bereketli menbalardır. Tıpkı kitaplar gibi. Bazen bir avuç fikir bize yetebilir. Bazen heyecanla çeviririz sayfaları, kana kana içeriz cümleleri, ama bir türlü doymak bilmeyiz. İhtiyaca göre bazen gümrah akar bu zarif çeşmeler, bazen de ipil ipil. Ama hiçbir zaman kurumamaları ümit edilir. Kurucuları öldüğünde, o yapıyı sürdürenler yoksa su kesilir ruh çeşmelerinde. Sonra büsbütün kararır ve artık mermer yalaklarında suyun berraklığı yerine çer çöp görülür. Suya hasret muslukları sökülüp atılmış, o neşeden, o şevkten eser kalmamıştır. Artık bir hüzün faslı başlar o muhitte. Bazıları gözpınarlarını akıtmaya başlar çeşmeler yerine. Aslolan uzun ömürlü, hızdan ve heyecandan kesilmeyecek ruh çeşmeleri kurmak ve hizmete sunmaktır. Şükürler olsun ki, ülkemizde bu hizmeti görenler var.

Dergiler her ay çıkıyor. Türkiye'de kültür sanat dergilerinin hangi zorluklarla yayımlandıklarının yakından şahidiyim. Hakikaten zor bir zenaat dergicilik. Yazıların toplanması, dizgisi, mizanpajı, kapağı, baskısı, en mühimi de dağıtımı ve okuyucuya ulaşması kolay değil. Aboneler de satışlar da azdır. Zar zor ayakta durur dergiler. Çoğunlukla maddu00ee sıkıntı içinde hayatiyetlerini devam ettirirler. Peki bunca kahra, cefaya, çileye rağmen niçin çıkarlar derseniz, o da ayrı bir kara sevda! Bugün Anadolu'nun ücra yerlerinde binbir zahmetle çıkan ve edebiyatın soluğu olmaya devam eden dergilerimiz var. Neylersiniz, bu öyle kutlu bir tutku ki asla vazgeçilemiyor.

Dergi ile ilk tanışmam kitapla dostluğumun başlamasından hemen sonradır. Çocukken dergi alabilmek, abone olabilmek kolay değildi. Halk Kütüphanesi'nde bir çok çocuk dergisini görür, okurdum. Mavi Kırlangıç'tan Doğan Kardeş'e kadaru2026 Sonra Can Kardeş tiryakiliği. Türkiye Çocuk 'ta idarecilik. Yaş, biraz daha ilerleyince gençlik dergilerine merak saldım bu sefer. Zafer ilgimi çekmişti. O zaman yeni çıkmıştı dergi. Adapazarı'ndan bütün Türkiye'ye yayılıyordu. Ardından Köprü. Memlekette takip ettiğim edebiyat dergileri arasında Varlık, Türk Edebiyatı, Pınar, Edebiyat ve Hisar da vardı. Üniversite yıllarımda diğerleri de katıldı. Sonra bazı dergilere yazmaya başladım. Hocalarımız teşvik ediyor, "Dergilere yazın!" diyorlardı. Onları dinledik, karaladığımız metinleri anlı şanlı dergilere gönderdik. Kimi zaman yayımlandı bu yazılar, bazen de öğütlerle birlikte iade edildi, oturup yeniden yazdık. Vazgeçmek yoktu çünkü hayatımızda. İlle de başarmak zorundaydık. İcabında beş on sefer yazmalı, üstünde düşünmeli ama mutlaka başarmalıydık.

Türkiye gazetesinde İnsan ve Kainat dergisi vardı rahmetli Ömer Öztürkmen ağabeyimizin. Ahmet Kabaklı Hocamız Türk Edebiyatı'nın başındaydı. Mavera o yıllar Ankara'dan İstanbul'a taşınmıştı. Başında Mustafa Çelik vardı. Cağaloğlu'ndaki mekanında zaman zaman ziyaret ederdim. Dergah Mustafa Kutlu demekti. Hisar Mehmet Çınarlı'ydı. 1950'de çıkmıştı, 1980'de okuyucularına veda etti. Üniversite yıllarımızdaki bir güzel dergi de Kubbealtı Akademi Mecmuası'ydı. Mehmet Kaplan, Faruk Kadri Timurtaş, Muharrem Ergin ve Ömer Faruk Akün gibi hocalarımızın makalelerini burada görüyor, okuyup istifade ediyorduk. Hatta derginin bende bulunmayan eski sayılarını gidip o zaman Karamustafa Paşa Medresesi'nde hizmet veren Kubbealtı Cemiyeti'nden satın almıştım. Gazetecilik hayatımda dergileri hep sevdim, kolladım, tanıttım. Nasip oldu, 14 yıldan beri Kubbealtı Akademi Mecmuası'nın yazıişleri müdürlüğünü hasbelkader yapıyorum. Allah hayırlı çalışmalar ve hizmetler nasip etsin. Bize ve herkese.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nin her yıl gerçekleştirdiği iyi bir hizmeti var: Edebiyat Mevsimi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteklediği faaliyetin, bu sene yedincisi yapılıyor. Konu, "Edebiyatın Kalesi Dergiler". Dergiler, 19-24 tarihleri arasında Kızlarağası Medresesi'nde sergilenecek ve konuşulacak. Dünden bugüne dergilerimizin serencamı dile getirilecek. Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) de Babıali Sohbetleri'nde sık sık dergi toplantıları düzenliyor. Daha önce Büyük Doğu, Hisar, Mavera, Yedi İklim, Ayvakti ve Dergah gibi mektep dergiler konuşuldu. 12 Kasım'da da dergilerimizle ilgili genel bir değerlendirme yapılacak. Bu konuda ciddi çalışmaları olan Oğuz Çetinoğlu'nun konuşmacı olacağı toplantının takdimcisi Şadi Polat. Bu arada ömrünü dergilere adamış olan edebiyatçı İlyas Dirin'in araştırmalarını da unutmamak gerek. Yazımızın başında şunu dedik: Dergiler ruh çeşmelerimizdir. Öyleyse bu nadide çeşmeleri kurutmayalım, alıp okuyalım, destekleyelim. Buna ihtiyacımız var.