Dolar (USD)
32.94
Euro (EUR)
35.70
Gram Altın
2528.18
BIST 100
10891.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Ağustos 2023

​Sabah 9, akşam 5!

Konuştuğum gençlerin kahir ekseriyeti devlet memuru olmak istiyor.

Devlet memuru dediğim, sabah 9 akşam 5 mesai sistemi olanlardan.

Masa başı.

Hafta sonu iki gün izin.

Garanti iş, garanti maaş.

Öyle devlet memurları var ki, habire çalışır, çoluk çocuğuyla ilgilenmeye vakit bulamaz.

Kimisi de, malûm!

Ülkene milletine çok faydalı bir Devlet Memuru olmayı hedefliyorsan, ne güzel.

“Rahat iş, garanti iş, hafta sonu izinleri var, oh!” diye bakıyorsan, iyi değil.

Bu dünyada kimin, ne garantisi var ki?

x

Geçtiğimiz günlerde, yüksek puanla girilebilen bir bölümden mezun bir tanıdık aradı.

“Çalışmaya ihtiyaç duyduğunu” söyledi.

“Bir şekilde para kazanmam lâzım abi!” diyen gençten, “cv” göndermesini istedim.

Gönderdi.

Baktım, İngilizcesi oldukça iyi.

Osmanlı Türkçesi’ni hayli geliştirmiş.

Arapçası orta düzeyde.

Tecrübesi, “sivil toplum örgütlerinde” staj düzeyinde.

Genci davet ettim.

Konuştuk.

Tevafuk, bir medya kuruluşu, “hızla yetiştirilmek üzere” eleman arıyordu.

Bana da “Yetiştirilmeye müsait genç görürsen haber var abi. Uygunsa asgari ücretin biraz üzerindeki bir maaş ile başlatırız, kendisini gösterirse maaşı yükselir.” demişlerdi.

Hemen o medya kuruluşunun yöneticisini aradım.

“Sen bir bak abi, eğer gözün tutarsa değerlendirelim.” dedi.

Gence haber verdim.

Geldi.

“Gazetecilik mesleği” hakkında uzun uzadıya konuştuk.

Bu işlere uzak değildi, bir sivil toplum örgütünün sosyal medya hesaplarına içerik girmiş bir süre.

Tamam” dedim,

“Biraz çalışalım, eksikleri şöyle bir tamamlayalım. İş hoşuna giderse çalışır, Allah’ın izniyle yükselirsin.”

Genç ile biraz çalıştık.

Bir ara, “Abi, bu işe girersem sabah-akşam mesai saatleri nasıl?” diye sordu.

“. Gecenin bir yarısında haber çıktı, gitmeyecek misin?” dedim.

Elbette giderim” diye karşılık verdi ama mesai saatlerinin belirli olmaması hoşuna gitmemiş gibiydi.

Genç ile çalışırken bir iş çıktı.

“Yarın devam ederiz kısmetse” dedim.

Maksadım, bir iki metin yazdırmak, bir de kamera karşısındaki konuşma performansını ölçmekti.

Ertesi gün vaktimi kendisine göre ayarladım.

İki saatimi daha ayırdım.

Derken…

Genç arayıp, “Abi kusura bakma, iş bana göre değil!” dedi.

Üstelemedim.

“Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?” diye sordum.

Memur olmak istiyormuş ya da masa başı memuriyet gibi bir iş arıyormuş.

Bana, memuriyet olmazsa, çalışmak istediği yeri de söyledi.

Durağan bir iş, kendisini geliştirmesine pek müsait değil.

“Sen başvur, referans olarak beni de yazabilirsin. Mesai saatleri net, hafif tempo bir iş için uygunsun!” dedim.

x

Uzun yıllar önce…

Güneş Gazetesi’nde çalışırken, namaza başlamak nasip olmuştu.

Böyle olunca da “kulvar” değiştirmeye karar verdim.

Cuma Dergisi çıkacakmış.

Başvurdum.

Rahmetli Mustafa Karahasanoğlu ile konuştum.

Kendisi, “Hemen başla ama elimizde fazla imkân yok. En fazla dört sayı dergi çıkartabilecek kadar paramız var. İşini bırakırsın, işsiz kalırsın, orasını bilmem!” dedi.

Dergide haftanın konuğu, kapak konusu bana bırakılıyordu.

Her hafta en az 7-8 söyleşimiz yayımlanacaktı.

Para, pul düşünmedim.

Mesai saatleri nasılmış, nasıl değilmiş sormadım.

Gemileri yaktım, işe başladım.

O yıllar boyunca nasıl çalıştığımı yazsam roman olur, destan olur…

Kimi, “Kafayı yemişsin !” der.

O yıllar boyunca, “memur gazeteci” olmayı tercih edebilirdim.

Ya da, bir siyasetçinin, iş adamının filan “iyi adamı” olup işimi görmeyi düşünebilirdim.

Böyle yapmadım.

Nerede çalışırsam çalışayım, “Ben buyum!” diyebilme özgürlüğünü tercih ettim.

Çok çalıştım, çok yoruldum.

Zorluklar çok oldu ve Rabbim her zorlukla birlikte bir kolaylık da nasip etti şükür.

Şimdiki gençler ince hesaplar yapıyor.

Ben öyle yapmadım.

Kendi mücadelemi verdim, böyle yaşlandım.

Bugün geriye dönüp baktığımda, “İyi ki de böyle yapmışım!” diyor muyum?

Genel hatlarıyla, evet.

Çok çalıştım evet…

“Keşke” demem pek ama…

Pişmanlığım varsa, daha çok ve daha sistematik çalışmamamdan dolayıdır.

Azimle çalış, çok çalış, sistematik çalış, yol haritan olsun yani, plânlı programlı ol.

Yolun açıktır Allah’ın izniyle.

x

Mesele, her işi “Allah rızası” için yapabilmekte.

Mesai saati hesabı yapılır da…

O kadar da çok hesabî olmamak lâzım.

Bizim genç, fırsatı değerlendirseydi iyi mi olurdu acaba?

Ne diyeyim, Rabbim hayırlısını versin.

Şimdiki gençler, bizden çok daha akıllı galiba.

Ya da öyle olduklarını düşünüyorlar.

 
VF kat sağ